Avrupa Birliği Bakanı HDP’li Ali Haydar Konca, Cizre’deki olaylarda 20’den fazla kişinin öldüğünü, 50’ye yakın kişinin yaralandığını ve ilçede bir çok binanın tahrip olduğunu söyledi. Barış ve kardeşlik dışında hiç bir dertleri olmadığını belirten Konca, "Ne olur, Allah rızası için, Allah aşkına ateş etmeyin, silahlar sussun. Bu coğrafya ölümlere doydu. Bu coğrafya kana doydu" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu 10 Eylül’de yaptığı açıklamada ilçede sivil can kaybı olmadığını savunmuş, İçişleri Bakanı Selami Altınonak ise bir sivilin hayatını kaybettiğini ileri sürmüştü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da başbakan ve bakanı yalan söylemekle suçlayarak, Cizre’de en az 14 sivilin öldürüldüğünü söylemişti.
Perşembe günü Şırnak’ın Cizre İlçesi’ne gitmek için yola çıkan ancak, güvenlik kuvvetlerinin girişlerine izin vermediği HDP heyetinde bulunan AB Bakanı Ali Haydar Konca, bugün seçim bölgesi olan Kocaeli’ne geldi. HDP Kocaeli İl Binası’na giden il başkanı Mehmet Akgül ve partililerin de katılımıyla gündeme ilişkin konulara değinen Bakan Konca’nın gelişinde polis parti binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Bakan Hali Haydar Konca, barış ve kardeşlik dışında hiçbir dertleri olmadığını anlatırken şöyle dedi:
"Barış olsun biz milletvekili, bakan olmayalım. Bizim koltuk sevdamız yoktur. Türkiye’deki silahlı çatışma, süreci büyük sıkıntıya sokuyor. ’Kan suladı bu toprakları. Yeter artık. Artık sevgi sulasın. Artık kucaklaşma, barış çığlıkları yaşayalım bu ülkede’ diyoruz. Son günlerdeki asker, polis, sivil, genç ölümleri büyük bir üzüntüyle izliyoruz."
‘Silahların durdurulması gerekir’
Bakan Konca, mutlaka silahların durdurulması gerektiğini anlatırken, her toplantıda aklı selim, sağduyulu ve soğukkanlı olma çağrısı yaptığını söyledi. AB Bakanı, şöyle dedi:
"Bu süreçte bir sürü ölümler oldu. Cizre, Varto, Yüksekova, Silvan’da bir yığın sokağa çıkma yasakları konuldu ve bir sürü olay oldu. Dağlıca, Iğdır’da bir yığın asker ve polis şehit oldu. En son Cizre’de yaşanan olayları hepiniz izlediniz. 20’ye yakın ölü ve 50’ye yakın yaralı oldu. Bütün bunlar bu ülkede kardeşliği, barışı sabote eden olaylardır. . Başta genel merkez olmak üzere 400 parti binamız basılmasına karşı biz ’Barış, özgürlük ve kardeşlik’ diyoruz. Seçim sürecinin yaşandığı bu ortamda seçim güvenliğinin sağlanmasıyla birinci derecede görevli olan hükümetin mutlaka silahların durdurulması, sürekli ateşkes ilan edilmesi, çözüm masasına dönülmesi noktasında ortaya irade koyulması ve onu sağlaması gerekiyor. Öbür türlü seçim güvenliğinden söz etmek mümkün olmayacağı gibi seçim sonuçlarının tartışılmasına da yol açacaktır."
‘AKP ile koalisyon kuruldu değerlendirilmesini doğru bulmuyorum’
Seçim hükümetinin anayasal zorun zorunluluk olduğunu ifade eden Bakan Ali Haydar Konca konuşmasını söyle sürdürdü:
"Seçim ertesi hükümetin kurulamaması ya da kurdurulamaması süreci yaşandı. 45 günlük süre doldurulduktan sonra da Anayasa’nın 114 ve 116’ncı maddeleri gereğince zorunlu ve sorumluluk hükümeti kurulması gündeme geldi. HDP, Anayasa’dan kaynaklanan bu hakkını kullanacağını beyan etti. O beyan üzerine başbakan tarafından vekil bakan olarak görevlendirildiğimiz konusunda yazı yazıldı ve partimizin verdiği karar doğrultusunda kabul ettik. Bu; Anayasal zorunluluk hükümetidir, koalisyon hükümeti değildir. Onun açıklıkla görülmesi gerekir. HDP ile AKP’nin bir araya gelerek pazarlık yapmış, seçim programı hazırlanmış ve bir protokol üzerine anlaşmış öyle hükümet kurmuş değildir. Hükümetin bütünlükçü bir yapısı, bir protokole ve programa dayalı bütünlükçü yapısı elbette söz konusu değildir. O bağlamda bizi siyaseten bağlayan tek şey bizim parti programımız, ilkelerimiz ve bireysel tutumumuz olacaktır. O yüzden ’AKP ile koalisyon kuruldu’ değerlendirmesini doğru bulmuyorum. HDP seçim sürecinden sonra da bir koalisyon kurulması konusunda en olumlu tavrı takınan partidir. İçinde yer alsak da, almasak da bu parlamentodan bir hükümetin çıkması gerektiğini, sorumluluğu yüklenmesi gerektiğini o konuda kolaylaştırıcı olduğumuzu her yerde söyledik genel başkanlarımızda söyledi biz de söyledik. Sonuç itibariyle hükümet kuruldu ve bu süreçte bizim içimize hiç istemediğimiz sindiremediğimiz yığınla olay oldu. HDP bir yığın olumsuzluğa karşı hep barış çağrısı yaptı.
‘Cizre’de 20 kişi öldü, 50 kişi yaralandı’
Bakan Konca, Cizre’deki olayların Türkiye’de barış sürecini sabote edecek bir olay olduğunu savunurken, "Bakan olarak partimizin yetkilileriyle ilgili bakanlar ve valilerle görüşmek suretiyle bu sürecin görüşmeler yoluyla, ölüm olayı olmadan, insanlar eziyet çekmemesi yönünde çözülmesinden yana irade koyduk. Bu irademiz karşılık bulmadı" dedi. Bakan Konca, Cizre’ye gitmelerine izin verilmeyince oturma eylemi yaptıklarını anlatırken, hiçbir zaman zorla Cizre’ye girmek gibi bir tavır içine girmediklerini anlattı. Ali Haydar Konca, Cizre’de ölü ve yarlılarla ilgili de şunlar söyledi:
"Cizre’de büyük bir tahribat olduğu. 20’yi aşkın ölü, 50’ye yakın yaralı ve bir çok evin tahribat olduğu ortaya çıktı. Savaş koşulları sırasında bile ölülerin defnedilmesi, yaralıların hastaneye sevk edilmesi kesinlikle sağlanan bir durumdur. Cizre de bunu sağlayamadık. O manzaraları anlatınca içim kararıyor. Küçük çocukların bedenlerinin soğutucularda çürümemesi için saklanması bu ülkenin görülecek manzaraları değildir."