AB Bakanı Ömer Çelik, darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak "Hiç sulandırmadan söylenmeli ki, bunlar Nazi hakimiyeti sırasında kullanılan yöntemler” diyen Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn'a tepki gösterdi. Çelik, "Uygulamalar Nazilerin yöntemlerine değil, Nazilerle yapılan mücadele sırasında ortaya konan uygulamalardır. Yani FETÖ'nün yanında Naziler çırak kalırlar, ilkokul öğrencisi kalırlar" dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ömer Çelik'in açıklamalarından ilgili bölüm şöyle:
Lüksemburg Dışişleri Bakanı, Türkiye'yi çok iyi tanıyan birisidir burada bir tarih bilgisi eksikliği var. Uygulamalar Nazilerin yöntemlerine değil, Nazilerle yapılan mücadele sırasında ortaya konan uygulamalardır. Yani FETÖ'nün yanında Naziler çırak kalırlar, ilkokul öğrencisi kalırlar. Kendi halkını katletmiş bir örgüt, hiç kimse mücadeleden geri adım atacağımızı düşünmesin.
Bu konu tabii Türkiye'deki büyükelçiler hepsi dostumuz, iyiliğimizi istiyorlar. Darbe girişiminin ardından hemen TBMM'ye gittiler. Hatta bizi aradılar o zaman bakanlığımızı "Meclis'e bizi alırlar mı" diye. Ben çok olumlu karşıladım. 2002'den bu yana yaşanan gelişmeleri anlattım. Fakat bu konuyu ben gündeme getirdim. Türkiye terörle mücadele ederken ulusal polis gücü yok. DEAŞ'la biz baş ediyoruz. İlk defa bizim operasyonumuzla başarı sağlanıyor. NATO sınırları ilk defa DEAŞ'tan temizlendi. 65 ülkelik koalisyon bunu başaramadı. Böyle bir ortamda yapılması gereken şudur Avrupalı yetkililerin Türk kurumlarıyla dayanışma içerisinde olmaları gerekir, Charlie Hebdo saldırısıda olduğu gibi. Türkiye ile müzakereler kesilsin diyenler, emin olun bunlar Avrupa'nın dostu değiller, ırkçılar. Müzakereler kesilsin çağrısı, kendi ülkelerindeki marjinal partilerine oy kaptırmak istemeyen siyasetçilerin basiretsizliği, vizyonsuzluğudur.