AB Büyükelçisi Jean Maurice Ripert, 12 Eylül ve 28 Şubat gibi darbe yargılamaları konusunda görüşlerini açıkladı. Ripert, ülkenin geçmişiyle yüzleşmesini desteklediklerini vurguladı. Ripert, Ergenekon sanığı tutuklu vekiller konusunda şöyle konuştu: "Milletvekillerinin hapiste olması garip bir durum. Ama her davanın kendi özelliklerine bakılmalı. Demokrasilerde, kulağa garip geliyor. Ancak milletvekilleri seçildiklerinde zaten tutuklulardı. Aday gösterilmeleri de garip."
AB Büyükelçisi Ripert, dün yemekte buluştuğu bir grup gazeteciye Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi. Zaman'dan Zekai Özçınar'ın haberine göre, ilişkilerin sanıldığının aksine daha iyi olduğunu, mayısta temasların yoğunlaşacağını söyledi. Büyükelçiye sürmekte olan darbe soruşturma ve davaları hatırlatılarak "Sivil-asker ilişkileri normalleşiyor mu?" sorusu yöneltildi. 2011 AB İlerleme Raporu'na atıf yapan Ripert, şu karşılığı verdi: "Raporda, ordunun sivil denetim altında olması yazıyor. Normalleşme yerine 'demokrasi çerçevesinde, ordunun olması gereken yerde ve sivil denetim altında olması' demek lazım. Herhangi bir ülkenin geçmişiyle yüzleşmesini biz de destekliyoruz. AB ülkeleri dahil her ülke yüzleşmeli. AB kurulurken böyle bir karar var."
Ripert, yargı süreçlerini ise temel haklar bağlamında takip ettiklerini söyledi. Silivri Cezaevi'ne yaptıkları ziyareti hatırlattı. Adalet Bakanlığı ile yakın ilişki içinde olduklarını, gözaltı ve dava süreleri ile adaletin tecellisi gibi konuları, AB kriterleri ışığında ele aldıklarını aktardı. 'Askerî yargının hâlâ elinde olan güçlü yetkileriyle alakalı görüşmelerin sürdüğünü vurgulayan büyükelçi, 3. yargı paketini desteklediklerini, hazırlığı süren pakette ise ifade ve basın özgürlüğü gibi önemsedikleri maddeler bulunduğunu kaydetti.
Ripert, tutuklu milletvekilleri konusunda AB'nin müdahale etme hakkı olmadığının da altını çizdi. Şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu karar Türk mahkemelerine ait. Milletvekillerinin hapiste olması bizim açımızdan bakıldığında garip bir durum. Demokrasilerde kulağa garip geliyor, ancak milletvekilleri seçildiklerinde zaten tutuklulardı. O sebepten de durum karmaşık. Aday gösterilmeleri de garip."