Avrupa Birliği'nde (AB) tehlikeli atık miktarının alınan önlemlere rağmen artış kaydettiği bildirildi.
AB Sayıştayı'nın pazartesi günü açıkladığı analiz sonuçlarına göre, Birlik ülkelerindeki tehlikeli atık miktarı 2004 yılından bu yana sürekli artarak 2018 yılında yaklaşık 102 milyon tona ulaştı. Bu, 2004 yılına kıyasla yaklaşık dörtte birlik bir artışa tekabül ediyor.
Yasa dışı sevkiyat ve yine yasa dışı depolama yoluyla yılda yaklaşık bir milyar 800 milyon euro kazanç sağlanabildiği tahmininde bulunan denetçiler, bunların çok azının tespit edilebildiğine, öngörülen cezaların da çok hafif olduğuna dikkat çekti.
AB Sayıştayı üyesi Eva Lindström, yasa dışı tehlikeli atık ticaretinin büyük kazanç sağladığına işaret ederken Birlik'in bu sorunla mücadelesini güçlendirmek durumunda olduğunu söyledi.
"Kirleten öder” ilkesinin çok daha kararlı bir şekilde uygulanması gerektiğine vurgu yapan Lindström, ayrıca tehlikeli atıkların sınıflandırılmasındaki tutarsızlıkların da giderilmesi gerektiğini belirtti.
Atıkların kaynağının izlenebilirliği için süreçlerin iyileştirilmesi, geri dönüşümün de daha kârlı hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Eva Lindström, yasa dışı faaliyetler ile mücadele konusunda da etkin denetim çağrısında bulundu.
Lindström, üye ülkeler arasında bilgi paylaşımının öneminin altını çizerken, yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi için daha sert yaptırımlar uygulanmasını istedi.
Açıklanan analize göre 2018 yılında AB'de üretilen ve yaklaşık 102 milyon tonu bulan tehlikeli atık miktarı, toplam atık hacminin yüzde 4'ünü oluşturuyor.
2004'ten bu yana kaydedilen yüzde 26'lık artışın nedenlerini mercek altına alan AB Sayıştayı, ekonomik gelişmeye göre genel atık üretimi azalırken tehlikeli atık miktarının arttığına dikkat çekti.
Denetçiler, ilerleyen kentleşme, artan tüketim ve teknoloji alanındaki gelişim gibi küresel trendler nedeniyle tehlikeli atık oranının daha da artacağı öngörüsünde bulunuyor.
AB Komisyonu, 2014-2020 bütçe döneminde, atık yönetimi için 4 milyar 300 milyon euroluk bir kaynak ayırmış, tehlikeli atık için ayrı bir bütçe öngörmemişti. Komisyon, ekolojik sürdürülebilirliği hedefleyen ve 2020 yılında kabul edilen Taksonomi Yönetmeliği ile, 2021 yılından itibaren tehlikeli atıkların depolama sahalarında bertaraf edilmesi ve yakılmasını finanse etmeyi durdurma kararı almıştı.
1990'dan bu yana AB Komisyonu, tehlikeli atıklarla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle üye devletler aleyhine 216 dava açtı. Bunların 40'ı İspanya, 25'i İtalya ve 20'si Yunanistan ile ilgiliydi. Almanya ve Fransa da her biri 16 kez kovuşturmaya uğradı.