Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ABD'nin Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesine katılan Avrupalı şirketler için öngördüğü yaptırımları eleştirdi. Haftalık Der Spiegel dergisine bir demeç veren von der Leyen Kuzey Akım 2 projesinin her ne kadar "siyasi bir boyutu" olsa da Avrupa Komisyonu'nun Doğu Avrupa ülkelerinin çıkarlarını kendi araçlarıyla koruduğunu belirtti. Von der Leyen "Diğer yandan da Avrupa Komisyonu hukuk düzenine uygun bir biçimde projeler üstlenen Avrupalı şirketlere yönelik yaptırımları kararlı bir biçimde reddeder" dedi.
Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesinin 2020'de tamamlanması bekleniyor. Proje Rus gazını Polonya ve Ukrayna gibi ülkeleri baypas ederek Almanya'ya taşıyacak. ABD Avrupa’nın tek bir enerji kaynağına bağımlı hale geleceği gerekçesiyle projeye engel olmaya çalışıyor. Polonya ve Ukrayna gibi bazı AB ülkeleri de projeye karşı çıkıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, ABD Kongresi’nin alt ve üst kanadının kabul ettiği Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nı (NDAA) geçen hafta imzalamıştı. Yasanın öngördüğü yaptırımlar Kuzey Akım 2 ve Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesine katılan şirketleri hedef alıyor. Ancak Washington yaptırım uygulanacak kişi ve kurumları henüz belirlemiş değil.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Spiegel'e verdiği mülakatta İngiltere’nin AB’den ayrılmasına (Brexit) ilişkin açıklamalarda da bulundu. Brexit'in Avrupa'nın dış ve güvenlik politikalarına olumsuz etkisinin olmayacağını belirten Ursula von der Leyen, "Birçok başka alandan farklı olarak Britanyalılar ortak güvenlik politikasında çok geride durdu ve Avrupa Birliği içindeki bazı ilerlemeleri bloke ettiler" diye konuştu. Von der Leyen o nedenle Avrupa savunma işbirliğinin güçlendirilmesi için girişimlerin Brexit referandumu ertesinde yapılmasının mümkün olduğunu söyledi.
AB ile İngiltere arasındaki ilişkilerin nasıl olacağının 2020 yılı sonuna kadar müzakere edilmesinin kolay olmayacağını söyleyen Ursula von der Leyen, "Bu konuda endişeliyim zira zaman müzakere edilecek sorunların büyüklüğüne göre oldukça kısa" dedi. Masadaki konuların ticaret politikasından ibaret olmadığını belirten Alman siyasetçi güvenlik ve balıkçılık gibi konuların da müzakere edilecek konular arasında olduğuna dikkat çekti.