BBC Türkçe
Avrupa Birliği (AB)-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantısı 4 yıl aradan sonra Brüksel'de yapıldı. AB Türkiye'den; yargı bağımızlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, temel hak ve özgürlükleri olumsuz etkileyen uygulamalardan acilen vazgeçme çağrısı yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını istemesini eleştirdi, "AP'nin sağdayulu bir karar aldığını söyleyemeyiz" dedi.
Ortaklık Konseyi toplantısına Mevlüt Çavuşoğlu'nun yanı sıra, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn katıldı.
Toplantının ardından yapılan açıklamada AB'nin, aday ülke ve önemli bir ortak olan Türkiye ile ilişkilere önem verdiği belirtildi. Göç, "terörle mücadele", enerji, ulaştırma, ekonomi ve ticaret gibi konularda açık diyaloğun önemi vurgulandı.
Açıklamada ayrıca Türk hükümetinin uyum süreci için verdiği taahhütlerin reformlarla karşılık bulması gerektiği belirtildi. AB'nin Türkiye'de insan hakları, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı gibi alanlardaki endişelerine dikkat çekildi. Ankara'dan, AB standartları doğrultusunda yargı reformunu hayata geçirmesi istendi.
AB ayrıca Türkiye'de (Gezi soruşturması kapsamında) 16 sivil toplum örgütü, medya ve iş dünyası temsilcisi ile ilgili olarak Şubat ayında hazırlanan iddianame üzerinden sivil toplum örgütlerinin alanlarının daralması, gazetecilerin tutuklanması ve gösterilerin yasaklanması ile ilgili kaygılarını dile getirdi.
Açıklamada AB'nin 15 Temmuz darbe girişimini şiddetle kınadığına işaret edildi, alınan önlemlerin kolektif ve geniş kapsamlı olması nedeniyle haksız muameleye maruz kalanların sorunlarına cevap verecek bir sistem kurulmasının önemine de dikkat çekildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ortak basın toplantısında, AB yetkilileriyle içerdiği dolu bir görüşme yaptıklarını söyledi.
Mevlüt Çavuşoğlu, "Her konuda hemfikir olmasak da düşüncelerimizi samimi bir şekilde karşılıklı olarak paylaşma imkanımız oldu. Bölgesel konularda AB ile görüşlerimiz büyük oranda örtüşüyor" dedi.
Türkiye'nin toplantıda AB'ye katılım sürecine bağlılığının altını çizdiğini belirten Çavuşoğlu, "AB'nin 18 Mart mutabakatına dair yükümlülüklerini yerine getirmesi ve özellikle üzerinde anlaştığımız beş faslın açılışına ilişkin hazırlıkların tamamlanması konusundaki beklentilerimizi bir kere daha tekrarladım. Türkiye OHAL'in kaldırılmasının ardından reform gündemine geri döndü" diye konuştu.
Basın toplantısında Mogherini'nin "İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü konusundaki derin kaygılarımızı ifade ettik. Bunlara sivil toplum temsilcilerine yönelik iddianameler, 18 şubat tarihinde gazetecilerin mahkumiyeti de dahil. Türk yargısının uluslararası Avrupa standartlarına riayet etmesi konusundaki endişelerimizi vurguladık. Türkiye'de yargı sürecinde masumiyet karinesi ilkesine ve adil yargılanma hakkına saygı gösterildiğine dair şüphelerimiz var" şeklindeki açıklamasına istinaden Çavuşoğlu şunları söyledi:
"Türkiye, AB'den gelen yapıcı eleştirilere karşı duyarsız kalmaz. Çünkü bu süreci birlikte yürütüyoruz ama çifte standart ve ikiyüzlülük olduğu zaman da bunu kabul etmemiz mümkün değil. Dolayısıyla Türkiye'de yargı süreciyle ilgili biraz önce söylediğiniz ifadeleri de kabul etmem mümkün değil. Çünkü yargı Türkiye'de bağımsızdır.
"Yargı reformu stratejisiyle tüm bu konuları ele alıyoruz bunları da halletmemiz gerekiyor ama Türkiye'deki bir iddianame ile ilgili ön yargılı bir şekilde yorum yapmanız doğrudan yargıya müdahale anlamına gelir."
Çavuşoğlu, AP'nin 2018 Türkiye Raporu'nu da eleştiren şu sözlerle eleştirdi:
"Aşırı akımların ve ideolojilerin kurbanı olmaya başlayan AP'nin sağduyulu bir karar aldığını söylememiz mümkün değil; ama ilk defa olumsuz ve kabul edilemez rapor aleyhinde oy verenlerin sayısının arttığını görmek de esasen AP içinde de bu söylediğim akımları sorgulamaya başlayan sağduyulu siyasetçi sayısının arttığının göstergesidir."
AP, Hollandalı rapörtör Kati Piri'nin, AB'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren raporunu Perşembe günü 109'a karşı 370 oyla kabul etmişti.
Raporda, üyelik müzakerelerinin askıya alınması çağrısına gerekçe olarak Türkiye'deki ağır insan hakları ihlalleri gösterilmişti.