T24 Dış Haberler
Avrupa Birliği, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Kıbrıs adasındaki Maraş bölgesinin yüzde 3.5'ini açmakla ilgili açıklamalarını kınadı ve Ankara'ya yaptırım tehdidinde bulundu.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in AB adına yaptığı açıklamada Kıbrıs'ta "siyasi eşitliğin olduğu federasyon" çözümünü desteklediklerini vurguladı.
Açıklamada, "AB, bir kez daha uluslararası hukuku ihlal edecek ve provokasyon yaratacak tek taraflı hamlelerden kaçınılması gerektiğini vurguluyor. Böyle hamleler adadaki gerilimi yükseltebilir ve iki taraf arasında kalıcı çözüm için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uygun bir şekilde ortak alan bulma girişimlerine zarar verebilir" denildi.
Borrell, Maraş'ı açma kararının BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olacağını ifade etti.
Açıklamada, AB'nin kendi ve üye ülkelerinin çıkarlarını korumak için "yeni provokasyonlar ve uluslararası hukuk ihlalleri" yaşanması durumunda elindeki "her türlü araç ve seçeneği kullanacağını" belirtti.
Dışişleri Bakanlığı da salı günü yayımladığı açıklama ile AB'nin açıklamasını kınadıklarını belirtti.
Ankara'dan gelen ilk açıklamada, "Kıbrıs Türk halkını görmezden gelen, gerçeklerden kopuk ve sadece Rum tarafının görüşlerini yansıtan bu ve benzeri açıklamaların bizim açımızdan bir değeri ve hükmü yoktur" denildi.
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının tamamı şöyle:
AB adına bugün (27 Temmuz) Maraş konusunda yapılan açıklamayı kınıyoruz.
Kıbrıs Türk halkını görmezden gelen, gerçeklerden kopuk ve sadece Rum tarafının görüşlerini yansıtan bu ve benzeri açıklamaların bizim açımızdan bir değeri ve hükmü yoktur. Üyelik dayanışması ve veto endişesi bahaneleriyle ortaya konulan bu yanlı AB tutumunun hiçbir sorunun çözümüne katkıda bulunması da mümkün değildir.
Kıbrıs meselesinin çözümü ve Maraş açılımı konusunda KKTC makamlarının önerilerine ve aldıkları tüm kararlara desteğimiz tamdır.
Maraş açılımı KKTC Hükümetinin aldığı bir karardır. AB, 2004’te Annan Planı sonrasında Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri tutmalı ve KKTC’yi muhatap almayı öğrenmelidir.