Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye, Rusya yaptırımları nedeniyle yaşanan gerilimi ortak bir çalışma grubu ile aşmayı hedefliyor.
AB Komisyonu'nun Finansal İstikrar ve Sermaye Piyasaları Birliği Sorumlusu Mairead McGuinness'in geçen hafta gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretinde, konunun kapsamlı bir şekilde ele alındığı öğrenildi. Her iki taraf için büyük öneme sahip ekonomik ilişkilerin zarar görmemesi için "yapıcı bir diyalog" yürütülmesi konusunda uzlaşmaya varıldı.
DW Türkçe'nin edindiği bilgilere göre AB Komisyonu ile Türk hükümeti, Rusya'ya yaptırımların delinmesini engellemeye odaklanacak bir çalışma grubunun oluşturulması için ortak girişim başlattı.
Bu yolla, AB'nin Ukrayna işgali nedeniyle Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımların Türkiye üzerinden delinmesi, baypas edilmesi riski azaltılmaya çalışılacak. AB'nin Türkiye ile ekonomik ilişkilerinde, Gümrük Birliği'nde, sonuçlar doğurabilecek olası sorunların da önlenmesi hedefleniyor.
McGuinness, Türkiye ziyaretini, AB'de geçen hafta Rusya'ya yönelik sekizinci yaptırım paketinin kabul edilmesinin hemen ardından gerçekleştirdi. Bunun nedeni de son yaptırım paketine yeni unsurların eklenmiş olması. Artık AB yaptırımlarını delen Avrupalı şirketlere yardım eden yabancı şirketlere karşı da adımlar atılabilecek.
Sekizinci paketle birlikte, AB yaptırımlarının delinmesi yasağının ihlal edilmesini kolaylaştıranlara da kısıtlayıcı önlemler uygulanabilecek. Gerçek ve tüzel kişiler, şirket ve kuruluşlar, AB'nin yaptırım listesine alınabilecek.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "yaptırımların delinmesini engelleme çabalarımızı artırıyoruz" derken, bu karardan kimlerin etkilenebileceğine de şu sözlerle açıklık getirmişti:
"Örneğin, AB'de bir malın alınması, bunu üçüncü bir ülkeye götürülmesi, oradan da Rusya'ya gönderilmesi, bizim yaptırımlarımızın delinmesidir ve bunu yapan kişiler ya da şirketler yaptırım listesine alınabilir. Ben bunun çok caydırıcı olacağı kanaatindeyim."
AB yetkililerinin verdiği bilgilere göre, yasak kapsamındaki malların Rusya'dan Avrupa'ya, menşei gizlenerek üçüncü bir ülke üzerinden sokulmaya çalışılması durumunda da yaptırım uygulanabilecek.
AB bu yolla yaptırımlarının üçüncü ülkeler üzerinden baypas edilmesini önlemeye çalışıyor. Brüksel açısından bu listenin başında da, Gümrük Birliği'nde bulunan, ancak yaptırımlara destek vermeyen Türkiye bulunuyor.
Türkiye geçen aylarda yaptığı açıklamalarda, Rusya ile Ukrayna arasında diplomatik çözüm için çaba sarfettiğini söyleyerek, AB'nin yaptırımlarına katılmayacağı mesajını vermişti.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ekonomik ve ticari ilişkileri daha da geliştirecek adımlar atmaları, son dönemde iki ülke arasındaki ticaret hacminde rekor artışların olması, Brüksel'in endişelerini artıyor.
Bu gelişmeler Avrupa başkentlerinde AB yaptırımlarının Türkiye üzerinden delinebildiği şüphesini, riskini artıran emareler olarak görülüyor.
AB Komisyonu üyesi McGuinness, Türkiye temaslarında, Gümrük ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ve iş dünyası ile temsilcileri ile görüşmeler yaptı.
AB kaynakları, bu görüşmelerde Brüksel'in endişelerinin ve beklentilerinin, açık bir şekilde paylaşıldığını dile getiriyorlar.
Öte yandan, AB Komisyon sözcüsü, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, McGuinness'in ziyareti sırasında Rusya'ya yönelik yaptırımların uygulanmasına çok güçlü bir şekilde odaklanıldığını ve bu yaptırımları delme ve baypas etme girişimlerinin tespit edilip, etkili önlemlerle yok edilmesi gerekliliğine de dikkat çektiğini söyledi.
Gümrük Birliği nedeniyle AB ile Türkiye arasında malların serbest dolaşımı söz konusu. Rusya da yaptırımlar nedeniyle Avrupa'dan doğrudan alamadığı bazı ürünleri, Türkiye üzerinden temin etmeye çalışıyor. Bu da AB'yi endişelendiriyor.
Avrupa Birliği özellikle, askeri alanda ya da stratejik diğer alanlarda kullanılabilecek yüksek teknoloji ürünlerini Rusya'nın Türkiye üzerinden temin etmesini engellemek istiyor.
Türk hükümeti, Rusya'ya yaptırımlar uygulamamakla birlikte, AB yaptırımlarının baypas edilmesine, delinmesine izin verilmeyeceğini açıklamıştı. Türk tarafı, AB yaptırımlarının Türkiye üzerinden delindiği iddialarının delil temelli olmadığı, somut verilere dayanmadığı görüşünde. Yaptırımlar dahiline giren ürünlerin, özellikle de çift kullanımlı ürünler kapsamına girenlerin, Türkiye ile Rusya arasındaki ticarete konu olan ana kalemleri oluşturmadığı kaydediliyor.
Ancak AB, Türk tarafının soru işaretlerini gidermesini istiyor ve bu konuların oluşturulacak çalışma grubunda masaya yatırılması bekleniyor. AB'li kaynaklar McGuinness'in Türkiye'deki son görüşmelerinin çok yapıcı geçtiğini söyledi. AB Komisyonu'ndan bir yetkili, "Türk muhataplarımız, AB yaptırımlarının nasıl işlediğini çok net bir şekilde anlamış durumda" dedi.
Bu arada Avrupa Komisyonu tarafından bu hafta açıklanan 2022 Türkiye Raporu'nda Türkiye'nin AB'nin Rusya yaptırımlarını uygulamamasının Gümrük Birliği'nde de sorunlar yaratabileceği uyarısı yer aldı.
AB-Türkiye Gümrük Birliği'nin askeri amaçlarla kullanılabilecek ürünler dahil malların serbest dolaşımına imkan verdiğine, AB'nin Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlara Türkiye'nin katılmamasının bu nedenle yaptırımları zayıflatma riskine yol açtığına dikkat çekildi.
Raporda, "Gümrük Birliği'nin işlemeye devam edebilmesi için tarafların mevcut kurallara tam olarak riayet etmesi ve karşılıklı güveni zedelemekten kaçınması gerekiyor" denildi.
AB'nin, bu uyarısı ile nasıl bir mesaj vermeyi hedeflediği uzmanlar tarafından tartışılıyor. Yaptırımlar kaynaklı gerilimin giderilememesi, sorunların büyümesi halinde, AB'nin Türkiye ile ticaretinde belirli mallarda kısıtlamalara gidebileceği iddia ediliyor.
Alman Marshall Fonu'nun (GMF) Brüksel'deki kıdemli uzmanı Kadri Taştan, Türkiye ile AB arasında zaten Gümrük Birliği kaynaklı pek çok sorun bulunduğunu, yaptırımlar konusu ile buna yeni bir başlığın daha eklendiğini söyleyerek, "AB, aslında burada provoke etmek istememekle birlikte, Türkiye'yi uyarıyor" dedi.
Türkiye'den Rusya'ya ihracatın bir senede neredeyse iki kat arttığına, bu artışın AB'de şüphelere yol açtığına ve bu endişenin de Türkiye Raporu'na yansıtıldığına işaret eden Taştan, "Aslında AB bu raporda 'Şüphelerimiz, endişelerimiz var' diyor. Bence bu Komisyon Başkanı von der Leyen'ın bir iki gün önce yaptığı açıklama ile birlikte okunmalı. Von der Leyen, herhangi bir ülke adı vermemekle birlikte, AB üyesi olmasalar da, AB'de yerleşik olmasalar da, birliğin Rusya'ya yaptırımlarının ihlal edilmesine yardımcı olanların peşinde olacaklarını çok net bir şekilde vurguladı" diye konuştu.
Türkiye'deki iş dünyası da bu gelişmeleri yakından takip ediyor. TÜSİAD AB Temsilcisi Dilek Aydın, AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlarla ilgili gelişmeleri yakından izlediklerini, üyelerini bilgilendirdiklerini aktardı.
DW Türkçe'ye konuşan Aydın, içinden geçilmekte olunan bu kritik süreçte Türkiye ile AB arasında sağlıklı, saydam ve yapıcı bir diyalogun büyük önem taşıdığına dikkat çekerken, öngörülen yaptırımlar hakkında iş dünyasına daha sağlıklı ve etkili bir kılavuz desteği verilmesinin de büyük önem taşıdığını kaydetti.
Dilek Aydın'a göre yaptırımlar konusunda Türkiye ile AB arasında yaşananlar bir kez daha Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.
"Gümrük Birliği'nin yeni dünya şartlarına uygun, ticaretin doğasına uygun bir şekilde hızla güncellenmesi gerekiyor" diyen Aydın, şunları kaydetti:
"Daha önce koronavirüs krizi sırasında da yaşadık, şimdi de Rusya'nın Ukrayna savaşı ile bir kez daha teyit ediliyor. Her krizde değer zincirlerinin yıpranmasına sebep olacak anların önüne geçmek için artık mutlaka acil olarak Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gündeme alınmalıdır. Biz 2015'ten beri bunu söylüyoruz. Gümrük Birliği'ni güncellemeye başlayabilseydik, daha sağlıklı, etkin işleyen bir Türkiye-AB ilişkisinden söz ediyor olurduk. Bu yapılmış olsaydı sadece yaptırımlar konusunda değil, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm başlıklarında da uyum konusunda daha ileri bir noktada olurduk."