AB küresel ısınma konusunda zorda

AB küresel ısınma konusunda zorda

Avrupa Birliği iklim konusunda liderlik konumunu korumaya çalışırken Birleşmiş Milletler iklim toplantıları Pazartesi günü Almanya'da başladı.

Geçen yıl Avrupa Birliği ile bir koalisyon kuran küçük devletler bu yıl AB'nin konuya daha fazla ödenek ayırmasını ve emisyon kesintileri konusunda daha sert bir tavır sergilemesini talep ediyor.

Avrupa Birliği üyesi bir çok ülke karbon emisyonu kesintilerini artırmak istiyor ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda net bir karar alınmadı.

AB'nin 2020 yılına kadar 90'lı yılların emisyon oranlarını %20 aşağı çekme hedefi yetersiz bulundu ve oranların %30 azaltılması hedefleniyor.

Ancak Polonya bu yeni hedefin ülkenin ekonomisi üzerinde yapacağı kötü etkiden endişe duyduğu için yeni hedeflere karşı çıkıyor.

Polonya yüksek oranda kömür üretiyor ve enerji ihtiyacının büyük bir kısmını kömür yakarak karşılıyor.

Geçen Aralık ayında Güney Afrika'da gerçekleşen Birleşmiş Milletler yıllık zirvesi sırasında Avrupa Birliği temsilcileri yaklaşık 80 millet ile ortaklık kurdu.

Bu 80 millet arasında küçük ada devletleri ve en az gelişmiş ülkeler de bulunuyordu.

Gökkuşağı koalisyonu olarak adlandırılan bu ortaklık tüm dünya devletlerinin karbon emisyonlarının kısıtlanmasını hedefliyor.

Geçen hafta koalisyondan 30 kadar devletin temsilcisi Brüksel'de resmi olmayan bir toplantıda bir araya geldi.

Bu toplantıda küçük ada devletlerinin temsilcileri AB temsilcilerine emisyon kesintisi hedefinin %30'a çekilmesi konusunda baskı yaptı.

Marshall adaları temsilcisi Tony de Brum ''Oranın %30'a yükseltilmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardık'' dedi.

Brum ''Bu konuda aşırı tepki vermiş olmak istemiyoruz fakat grup içindeki anlaşmazlığın zaten çok da büyük olduğunu söylemek mümkün değildi. Katılımcıların 26'sı evet derken sadece bir ülke plana karşı çıkıyordu. Bence oranlar böyleyken fikir birliğine varılmalı. Hiç kimse ek bir itirazi mazeret olarak gösteremez'' dedi.

Ancak Avrupa Birliği İklim Temsilcisi Connie Hedegaard ise olaya Brum kadar pozitif bakamadığını söyledi.

Hedegaard'a göre %30'luk hedefi bu yıl kabul ettirmek ''gerçekten çok zor olacak.''

En az gelişmiş ülkeler ve Ada devletleri Avrupa Birliği'nin Polonya olmadan hedef belirleyemeyeceği iddiasını inanılır bulmuyor.

Avrupa Birliği'nin yakın zamanda iki üyesinin onaylamadığı mali sıkılaştırma politikalarını kabul etmiş olması AB'nin iddialarının inanılırlığını daha da azaltıyor.

Uçuş rotası

Bu arada Avrupa Birliği Ekonomi Bakanları bu hafta gelişmekte olan ülkelere yapılabilecek finansal yardımları tartışmak üzere bir araya gelecek.

Avrupa Birliği 2009'daki BM Kopenhag zirvesinde 2010 ile 2012 yılları arasında çevre sorunları ile savaşmak için gelişmekte olan ülkelere 7.2 milyar euro yardım parası ayıracağını açıklamıştı. Yapılan analizlere göre bu taahhüt büyük oranda gerçekleştirildi.

Kopenhag'da ayrıca aralarında AB ülkelerinin de bulunduğu gelişmiş ülkelerin kamu ve özel sektörlerden yaptıkları yardımı artırarak karbon emisyonlarının 2020'ye kadar hedeflenen oranda azaltılması için yılda 100 milyar dolar toplamaları kararlaştırılmıştı.

Ancak BBC News tarafından incelenen konuyla ilgili sızdırılmış bir anlaşmanın kopyası AB yöneticilerinin 2012 yılından sonra yapacakları finansal yardım ile ilgili herhangi bir söz vermediklerini gösteriyor.

Anlaşma taslağında gelişmiş ülkelerin 100 milyarlık ödeneği nereden bulacaklarını netleştirmeleri gerektiği dile getiriliyor.

Önerilen para toplama yöntemlerinden biri de yeni yürürlüğe sokulan havacılık emisyonları vergisinin artırılması. Ancak konuda net bir karara varılmamış.

Oxfam'dan Lies Craeynest ''Küresel ısınma ile savaşta oldukça kritik bir noktadayız ve Avrupa yardımcı olmak yerine olduğu yerde oturmayı tercih ediyormuş gibi görünüyor'' diyor.

Creaeynest ''Fakir ülkelerle iklim konusunda bir ortaklık kurmak için AB'nin bir an önce emisyon kesintisi hedefini resmi olarak %30'a çekmesi ve çevre konusunda yapacağı yardımları da netleştirmesi gerekiyor'' şeklinde konuştu.

Yavaş tren?

Gelecek iki hafta boyunca Almanya'nın Bonn kentine yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Toplantıları'nda (UNFCCC) gelişmiş ülkelerin Kyoto Protokolü dahilinde verdikleri sözler konuşulacak.

Aralık ayında, AB %20'lik emisyon kesintisi hedefini protokole bağlamayı kabul etti.

Bu gelişmekte olan ülkeler için oldukça önemli bir hamle.

Ancak Japonya ve Rusya gibi öteki gelişmiş ülkeler Kyoto rotasına girmeyeceklerini açıkça söyledi.

Kanada ise protokolü bu yılın sonunda terk edeceğini açıkladı.

ABD zaten protokolden yaklaşık on yıl önce çıkmıştı.

Bu da AB'nin diğer gelişmiş ülkeleri aralarına almak için oldukça çalışmaları gerektiği anlamına geliyor.

Şimdiye kadar Norveç, İsviçre, Avrustralya ve Yeni Zelanda daha önce verdikleri sözleri Kyoto'da öngörüldüğü üzere hukuki sorumluluklara çevirmeyi planladıkların açıkladı.

Ancak Avustralya ve Yeni Zelanda'nın bu konuda ne kadar kararlı oldukları da tartışmaya açık.

Bu iki ülke gerçek kararlarını konuşmaların nasıl gittiğini gördükten sonra verecek gibi görünüyor.

Ancak Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan bir çok ülke bu yeni projelere pek sıcak bakmıyor.

Çin ve ABD'de de gelecek 12 ay içinde içinde iktidarların değişebileceği düşünülürse yakın zamanda çevre ile ilgili önemli bir adım atılması çok da olası görünmüyor.

(BBC Türkçe)