Avrupa Birliği’nin bu haftaki önemli gündemlerinden biri Türkiye ile ilişkiler. Avrupa Parlamentosu’nun insan hakları ihlalleri, basın özgürlüğü ve keyfi tutuklamaları gerekçe göstererek AB ile Türkiye arasında devam eden müzakerelerin dondurulması yönünde 24 Kasım’da aldığı karardan sonra bugün ilk kez bir araya gelecek olan AB Dışişleri Bakanları da Türkiye’deki gelişmeleri konuşacak.
Yücel Özdemir’in Evrensel’de yer alan haberine göre, 15-16 Aralık’ta Brüksel’de toplanacak AB Zirvesi’nde de Türkiye gündeminin öne çıkması bekleniyor. Brüksel’de toplanacak AB Dışişleri Bakanları toplantısı öncesi Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, AP kararının AB için de geçerli olması gerektiğini ve Türkiye ile müzakerelerin durdurulmasını açıkça talep etti.
Kurz’un Hollanda ve Bulgaristan dışişleri bakanlarıyla irtibat halinde olduğu ve müzakerelerin durdurulması konusunda görüş birliği içinde oldukları belirtildi.
Kurz, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hükümetin kendisinden farklı düşünenlere yönelik izlemiş olduğu baskı politikasının kabul edilemeyeceğini, bu nedenle AB’nin net bir tavır alması gerektiğini vurguladı.
AB Dönem Başkanı Slovakya’nın Dışişleri Bakanı Miroslav Lajcak de yaptığı açıklamada, “Türkiye konusunda kolay bir tartışmanın olmayacağını biliyoruz. Ancak biz ülke olarak müzakerelerin durdurulmasından yana değiliz. Türkiye ile diyaloğun sürdürülmesinden yanayız, çünkü önemli bir partner” dedi.
Avusturya’nın başını çektiği ülkeler müzakerelerin en azından OHAL kaldırılıncaya kadar dondurulmasını isterken, buna karşı çıkanlar arasında AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de var. Almanya’da yayımlanan Welt am Sonntag gazetesine konuşan Juncker, müzakerelerin dondurulmasının yanlış bir mesaj olacağını ileri sürdü. Türkiye’deki insan hakları ihlallerini sert bir şekilde eleştiren AP Başkanı Martin Schulz da müzakerelerin durdurulmasından yana olmadığını ifade etti.
AP Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok ise müzakerelerin sadece “Geçici olarak askıya alınması” gerektiğini söyledi. Olağanüstü hal döneminde Türkiye ile müzakere yürütülmesini akılcı bulmadığını belirten Brok, “Ancak Türkiye, düşünce özgürlüğü, bağımsız yargı gibi önemli demokratik ilkeleri yeniden uygulamaya geçirirse müzakerelerin tabii ki devam ettirilmesi gerekir” diye konuştu.
AP Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff, AB tarafından alınan kararın doğru olduğunu belirterek, AB’nin de bu kararı kabul etmesi gerektiğini söyledi.
Avusturya tarafından AB dışişleri bakanları toplantısına getirilen müzakerelerin dondurulması önerisinin kabul edilmesi için, bütün üye ülkelerin oy birliğiyle destek vermesi gerekiyor.
AB-Türkiye müzakerelerinin geleceği konusunda Almanya’nın tutumu belirleyici. Bu nedenle zirveden asıl olarak Almanya’nın alacağı tutum çerçevesinde bir kararın çıkması bekleniyor. Başbakan Angela Merkel, müzakerelerin dondurulmasına karşı olduğunu söylemiş, ancak bugünkü koşullarda yeni başlıkların açılmasına da karşı çıktığını belirtmişti.
Bu nedenle perşembe ve cuma günü yapılacak AB Zirvesinde, AKP Hükümetinin insan haklarına, basın özgürlüğüne, Kürt siyasetçilerine yönelik saldırıları açık bir dille kınanacak, ancak müzakerelerin dondurulması karar altına alınmayacak. Türkiye’ye kapının açık olduğunun mesajı verilecek. Bunun için de temel hak ve özgürlüklere uyması önemli bir kriter haline getirilecek.