Pierre Moscovici AB’nin Ekonomi ve Mali İşler Sorumlusu ve Türkiye’yi de yakından tanıyan bir Avrupa siyasetçisi. Moscovici yatırımın da istikrar ve güven istediğini belirterek “Türkiye’ye daha çok yatırımın gelmesi için, mali politikalar başta yapısal reformlar, yargı reformu ve basın özgürlüğü de yüksek öneme sahip” diye konuştu.
Hürriyet Daily News'in Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin' konuşan Pierre Moscovici, “Türkiye’yle aramızdaki göç anlaşması bizim için şu anda en önemli konu” dedi. Pierre Moscovici, Avrupa Birliği’nin Ekonomi ve Mali İşler Sorumlusu. Devam ediyor: “Türkiye’yle sadece bu anlaşma için değil, her konuda işbirliğini, yakınlaşmayı amaçlıyoruz; buna ekonomik ilişkiler, yatırımlar dâhil. Tabii daha çok yatırımın gelmesi için, mali politikalar başta yapısal reformlar, yargı reformu ve basın özgürlüğü de yüksek öneme sahip. Yatırım istikrar, önünü görebilmek ve güvenlik ister; bu nedenle reformlardan söz ettiğimiz zaman bunun bağımsız yargı ve basın özgürlüğünü de içerdiğini söylüyoruz. Bunu görüştüğüm iki bakanınıza da söyledim.”
Moscovici dün ev sahipliğini TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yaptığı Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog toplantısı için İstanbul’daydı. Beraberinde üç üst düzey AB yetkilisi daha vardı: büyüme, yatırım ve rekabetten sorumlu Jyrki Katainen, genişleme sorumlusu Johannes Hahn ile çevre ve denizcilikten sorumlu Karmenu Vella. Hükümeti ise Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ve Ticaret ve Gümrük Bakanı Bülent Tüfenkçi temsil ediyordu. Biz mülakatı yaptığımız sırada Moscovici, Şimşek ve Tüfenkçi ile görüşmelerde bulunmuştu.
“Bakın” dedi Moscovici, “Hafta sonu Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Komisyon Başkan Yardımcısı Frans Timmermans Türkiye’deydi. Bugün biz burada geniş bir heyet olarak bulunuyoruz. Bunun nedeni sadece göçmen anlaşması değil, sadece ekonomik ilişkileri, yatırımları canlandırmak da değil, aynı zamanda ortak değerlerimizi korumak, öne çıkarmak.”
“Çünkü” diye devam etti Moscovici, “Bu ülkenin cumhuriyet olarak kuruluşundan bu yana nasıl geldiyse öyle, laik bir demokrasi olarak kalmasını istiyoruz; başta hangi partinin olduğuna bakmadan, halk tarafından seçilmiş liderlerinize, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na saygı duyarak söylüyorum.”
Moscovici, Türkiye’yi yakından tanıyan bir Avrupa siyasetçisi. Türkiye’nin AB üye adayı olarak kabul edildiği 1999 Helsinki Zirvesi sırasında Fransız AB İşleri Bakanıydı. Hatta Zirveden bir gün önce hazırlıkları dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile birlikte tamamlamak ü1999 Helsinki Zirvesi sırasında Fransız AB İşleri Bakanıydı. Hatta Zirveden bir gün önce hazırlıkları dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile birlikte tamamlamak üre İstanbul’da toplanan gruptaydı. Daha sonar, Fransa Maliye Bakanlığını Sosyalist Parti adına üstlenmeden hemen önce TÜSİAD’ın ortak girişimiyle Türkiye-AB ilişkilerini güçlendirmek amacıyla kurulan Boğaziçi Enstitüsü (Instut du Bosphor) forumunun kurucuları arasında yer aldı.
“Bir Fransız olarak” diyor, “Ülkemdeki kamuyounun Türkiye’nin AB üyeliğine çekingen baktığını biliyorum. Ama iş dünyası olarak uzun vadede müzakerelerin olumlu sonuç vereceğine inanıyorum. Türkiye bizim için öenmli bir ülke.”
İKİ konuda daha sorularımızı yanıtladı Moskovici:
* AB’ye vizseiz seyahat konusunda, Türkiye 4 Mayıs’a kadar üzerine düşeni yerine getirirse, kendisinin de üyesi olduğu Komisyonun Türkiye’nin vize listesinden çıkarılmasını Bakanlar Konseyi’ne teklif etme sözünü tutacağını söyledi. Gerisi Konsey’in siyasi kararına kalmış.
* ABD ile AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) konusunda “Gümrük Birliği üyesi” olduğu için Türkiye’nin anlaşma dışı kalmama isteğini bir kez daha Brüksel’de gündeme getirmek için Türk yetkililere söz verdiğini söylüyor. “Ama telaşa mahal yok” diye ekliyor, “Henüz anlaşma sağlanmış değil, sağlansa bile onaylanıp son şeklini alması yıllar sürer.”