Lagendijk, son tartışmanın uzlaşı kültürünün Türkiye'ye yerleşmekte ne kadar zorlandığını bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti. Joost Lagendijk, "Bir politikacı özellikle de bir başbakan medyaya şantaj yapma ya da baskı kurma yolunu tercih etmemelidir" dedi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğan Grubu'nu hedef alan açıklamalarını değerlendiren Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, bu tür sorunlarda benimsenen üslubun tehdit aşamasına varmaması gerektiğini elirterek, "Medyanın siyasetçileri eleştirmesi siyasi hayatın bir parçasıdır. Özellikle başbakansanız buna alışık olmalısınız" dedi.
>> Asıl sorun bunun haber olmaması>> Başbakanı kızdıran iddianameLagendijk, bir siyasetçinin kendisi hakkında yayımlanan haberlerden hoşnut olmadığını kamuoyu önünde dile getirebileceğini ancak bunu tehdit aşamasına vardıramayacağını ifade etti. Lagendijk, şunları söyledi: "Genelde başbakanlar kendi hakkında beğenmedikleri haberler ya da yorumlar yayımlandığında medyaya baskı kurma yoluna gitme konusunda çok dikkatli olmalılar. Medyanın, hükümette olsun muhalefette olsun politikacıları eleştirmesi siyasi hayatın bir parçasıdır. Politikacı olarak, hele bir de başbakansanız, buna alışık olmanız gerekir. Bir başbakan hakkında kötü haber yapılıyor diye medyayı tehdit etmemeli. Eğer medyanın sizin hakkınızda yalan içerikli haberler yayımladığını düşünüyorsanız bunun çözüm yolu bellidir, mahkemeye gidersiniz. Bu tür sorunları halletmenin yolu budur ve birçok ülkede de bu yöntem uygulanır."
Gazeteler istediğini yazmakta özgürdürKamuoyu önünde gerçekleşen bu tür bir kavganın kimseye yarar sağlamayacağını da vurgulayan Lagendijk, "Her iki taraf da konuyu kamuoyu önünde gerginliği artırıcı bir yaklaşımla tartışmaktan vazgeçmeli çünkü bu sorunun çözümüne herhangi bir katkı sağlamaz. Gazeteler istediklerini yazma özgürlüğüne sahipler, başbakan bunu beğenmiyorsa mahkemeye gitmeli" dedi. Avrupa'da bu tür kavgalara rastlamanın mümkün olmadığını belirten Lagendijk, "Belki İtalya bu konuda bir istisna oluşturabilir ama orada durum farklı çünkü medya sahibi zaten başbakan. Ancak bir politikacı özellikle de bir başbakan medyaya şantaj yapma ya da baskı kurma yolunu tercih etmemelidir" diye konuştu.
'Bu çıkışlar karakterinin bir parçası'Erdoğan'ın bu türde ve bu tonda çıkışlar yapmasını "Karakterinin bir parçası olsa gerek ama kendini biraz tutmalı" sözleriyle değerlendiren Lagendijk, "Rahatsız olmuş olabilir ama tepkisini bu kadar abartılı bir şekilde vermemeli. Başbakanlar bu tür yaklaşım içine girmemeli. Bu tür baskıcı yaklaşımların otosansür ortamı yaratmamasını umuyorum. Her hükümetin adil, dengeli ama eleştiren bir basına ihtiyacı vardır. Gazeteciyi, medya yöneticilerini ve medya sahiplerini baskı altına alacak adımlardan kaçınılması gerekir. Tabii medya da adil ve dengeli olmalı" dedi. Lagendijk, medya ve siyaset arasındaki sorunların "daha sakin ve gerilimi yükseltmeyen biçimde çözülebileceğini" söyledi.