AB Türkiye raportörü olumlu

AB Türkiye raportörü olumlu
T24- Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen Rujiten, Türkiye'nin AB üyeliği süreci konusunda, "Şu ana kadar kaydedilen mesafeyi göz önünde bulundurduğumda olumlu görüyorum" dedi.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısı çerçevesinde İstanbul'da bulunan Rujiten, Boğaziçi Üniversitesi'nde bir derse katılarak öğrencilerin sorularını yanıtladı.Türkiye'de sabırsızlanan bazı insanların kendisine ne zaman başka bir fasıl açılacağını sorduklarını söyleyen Rujiten, şunları kaydetti:"AB'ye katılmak, fasıl açmaktan öte bir şey. Bildiğiniz gibi aday ülkenin AB Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi gerekiyor. Buna göre bir demokrasiye, yargının bağımsız ve adil olduğu hukuk sistemine sahip olmanız gerekiyor. Her bireyin hakları ve ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, cinsiyet özgürlüğü gibi kolektif insan haklarına sahip olmanız gerekiyor. Bunların sadece anayasa ya da yasalarda değil insanların kalplerinde de olması gerekiyor."Kopenhag kriterlerine uyum sağlamaya çalışan Türkiye'nin bunu Avrupa için değil, kendisi için yapması gerektiğini ifade eden Rujiten, "Eğer modern bir ülke olmasını istiyorsanız çaba sarf etmeniz gerekiyor. Parlamento, Türkiye'nin ilerlemesine bakıyor. Ben bu noktada görevliyim. Eleştiriler yapabilirim ama şu ana kadar kaydedilen mesafeyi göz önünde bulundurduğumda olumlu görüyorum" dedi.

HAZIR DEĞİLSİNİZRujiten, bir öğrencinin "Bulgaristan ve Romanya çok kısa bir sürede istikrarlı bir demokrasiye sahip olabiliyor da köklü bir devlet olan Türkiye neden olamıyor? Burada çifte standart mı uygulanıyor?" şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:"Bana göre siz hazır değilsiniz. Bazı parlamento üyelerine göre Bulgaristan ve Romanya AB'ye 1,5 yıl önce katılmalıydı. Onlara hazır olmaları için 1,5 yıl verdik. Sebep büyük orandaki yolsuzluktu. Kopenhag kriterleri yerine getirilmemişti. Yargıları bağımsız değildi. Eğer bağımsız bir adalet sisteminiz yoksa yolsuzluğa karşı bir şey yapamazsınız. İkinci husus Kopenhag kriterleridir. Modern bir demokrasiye sahip değilseniz, her bir bireyin haklarını tanımıyorsanız, sadece modern bir toplum değil herkesin özgürce düşünebildiği, hakları olan ve çalışabildiği, inancını yaşayabildiği bir toplum da olamazsınız. Bu bizim nasıl işbirliği yaptığımızı gösterir."