Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkilinin, mülteci krizinin çözümü için Brüksel’de yapılan AB-Türkiye Zirvesi’nin ardından gündeme gelen pasaportların durumuna dair “Türkiye vatandaşlarına AB, vize muafiyeti tanırsa, pasaportların AB kriterleri çerçevesinde yenilenmesi gerekiyor” dediği öğrenildi.
Hürriyet’ten Emine Kart’ın haberine göre, Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkilinin, AB ile uyumlu güvenli pasaport uygulaması için hazırlıkların Brüksel ile geçen Kasım ayında varılan eylem planı anlaşmasından çok önce başladığını anımsattığı bildirildi. Eylem planında, Türkiye vatandaşlarına vize muafiyetinin kaldırılmasının öngörüldüğü ve vize muafiyeti sadece yeni ve güvenli olan pasaport sahiplerine tanınacağı için hazırlıklar hızlandırıldı. Bakanlık yetkilisinin verdiği bilgiye göre, hâlihazırdaki pasaportlardaki güvenli çipler, AB kriterlerini karşılamaktan uzak ve yenilenmesi gerekiyor.
Ellerinde geçerli bir pasaportu olan vatandaşlar, bu pasaportları kullanmaya devam edebilecekler. Ancak AB ile vize muafiyeti halinde AB tarafı ya da AB üyesi ülke, yeni ve güvenli pasaport talep edeceği için değiştirilmesi zorunlu hale gelecek. Vatandaşlar, ellerinde bulunan pasaportları geçerlilik süresi boyunca diğer ülkelere seyahat ederken kullanabilecekler.
“Vize muafiyeti süreci biyometrik pasaport hamili tüm vatandaşların Schengen bölgesine 90 günlük vizesiz giriş imkânını kapsamakta" diyen yetkili, Vize Serbestisi Yol Haritası'nda yer alan kriterlerden birinin de biyometrik pasaportların çiplerinde parmak izlerinin saklanması olduğunu hatırlattı.
Yüksek güvenlikli pasaport cüzdan ücretlerinin Maliye Bakanlığı yetkisinde olduğunu belirten Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, vatandaşların şikayetlerinin ilgili birimler nezdinde gündeme getirileceğini söyledi.
Öte yandan adı açıklanmayan bir Türk yetkilisi de Türkiye ile AB arasında göçmen sorununa çözüm bulmak amacıyla başlatılan müzakerelerle ilgili Reuters haber ajansına önemli açıklamalarda bulundu. Türk yetkili şunları söyledi:
“AB ile mutabakat sağladıktan sonra asıl iş birliğini Yunanistan ile yapacağız. Bunun uluslararası hukuka uygun olması önemli. Bu, Türkiye ve Yunanistan arasında geçici bir uygulama olacak. Yunanistan ile imzalayacağımız metin, geri kabul anlaşmaları ile ilgili bir metin olmayacak.
“Ege’de yasa dışı geçişler Ekim 2015'te günde ortalama 6 bin 800 idi, Şubat'ta 2 bine düştü. Yunan adalarından aldığımız Suriyeliler, Türkiye’de kalacak. Üçüncü ülke göçmenleri ise ülkelerine gönderilecek.
“Bu proje uygulamaya geçerse çalışmaların tamamı Avrupa fonlarından finanse edilecek.
“Geri kabul anlaşması çerçevesinde gerçekleşecek vize muafiyeti ile pasaportları yenilememiz gerekiyor. Yeni pasaportları bu sene içinde kullanıma sunacağız.
“Yeni yasaların geçmesi ve uluslararası sözleşmelerin onaylanması ile 72 kriterin önemli bölümü sonuçlanmış olacak.
“Anlaşma imzalandıktan sonra Yunan adalarına Türkiye'den geçen tüm düzensiz göçmenleri almayı kabul ediyoruz.
“Doğu’daki ülkelerden gelenlere mülteci statüsü verilmesiyle ilgili hukuki metinlerimiz var, bunun dışına çıkmak söz konusu değil, AB'nin talebi olursa konuşuruz.
“AB ve Yunanistan ile anlaşmamızın bir unsuru mutabakat sağlanırsa ilk aşamada beş Yunan adasının tüm göçmenlerden arındırılması olacak.”