ABD Akdeniz'e takviye birlik mi gönderiyor?

ABD Akdeniz'e takviye birlik mi gönderiyor?

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Suriye'deki iç savaş konusunda ne yapılacağı konusunda seçenekler tartılırken Pentagon'un Suriye'ye yakın bölgelere askeri kuvvetler göndermeye başladığını ima etti.

Savunma bakanı detay vermekten kaçınırken, basın kuruluşları Amerika donanmasının Akdeniz'e takviye birlik göndermeye başladığını aktarıyor.

Cuma günü verdiği bir mülakatta Başkan Barack Obama, bu hafta bir kez daha ortaya çıkan Suriye hükümetinin kimyasal silah kullandığı iddialarının "ciddi kaygılar uyandırdığını" söylemişti.

Suriye'nin müttefiki Rusya, saldırının arkasında muhaliflerin olduğuna dair bulguların olduğunu söyledi.

Suriyeli muhaliflerse hükümetin Çarşamba günü Şam'ın dışındaki bölgelere saldırmasıyla yüzlerce kişinin öldüğünü söyledi.

Birleşmiş Milletler denetçilerinin bölgeye girmesine izin verilmesi yönünde birçok ülkenin yaptığı çağrıya rağmen, Suriyeli yetkililerin buna izin verip vermeyeceğine dair henüz bir belirti yok.

BM'nin silahsızlanmadan sorumlu yetkilisi Angela Kane, bölgeye girilmesine izin verilmesi için Şam'da görüşmeler gerçekleştirecek. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da olaylarla ilgili "detaylı, tarafsız ve hızlı bir soruşturma yürütülmesinde" kararlı olduğunu açıkladı.

İnternette yayınlanan ama ayrıntıları henüz tümüyle açıklığıa kavuşmayan görüntülerde saldırının ardından kişilerin acı çektiği veya öldüğü görülüyor.

 

'İyi sonuçlanmayabilir'

 

ABD Savunma Bakanı Hagel, ülkesinin müdahale etmesi için baskının arttığı bir dönemde Başkan Obama'nın Suriye konusunda Pentagon'dan seçenekler istediğini söyledi.

Hagel "Başkan'a her türlü ihtimale karşı seçenek sunmak savunma bakanlığının sorumluluğudur. Bunun yüzden de başkanın verebileceği herhangi bir karara hazırlıklı olmak için birliklerimizi ona göre yerleştiriyoruz." dedi.

Amerikalı yetkililer daha önce, Cruise füzeleri taşıyan dördüncü bir ABD savaş gemisinin Akdeniz'e kaydırıldığını söylemişti.

Ama aynı yetkililer Deniz Kuvvetleri'ne askeri müdahaleye hazırlıklı olunması talimatı verilmediğinin altını çizdi.

Amerikalı CNN kanalına konuşan Obama, Çarşamba günkü saldırıyı ''ciddi kaygılar uyandıran büyük bir olay'' olarak nitelerken, kimyasal silahların kullandığına dair hâlâ teyit beklediklerini sözlerine ekledi.

Geçen sene yaptığı bir konuşmada Obama, Suriye'de kimyasal silah kullanılmasının "kırmızı çizgi aşımı" anlamına geleceğini, ve Amerika'dan sert bir cevap alacağını söylemişti.

Gelen bilgiler, Beyaz Saray'da bazı kişilerin çok öfkeli olduğu, Çarşamba günü gerçekleşen saldırıyı uluslararası kanunların ihlali olarak gördükleri ve bir cevap gerektirdiğini düşündükleri yönünde.

Yine de Obama verdiği mülakatta çeşitli uyarılarda bulundu: "Bazen bazı kişiler hemen harekete geçmemizi, olaylara hemen atlamamızı istiyor. Bu, bizi çok zor durumlara sokabiliyor ve iyi sonuçlanmıyor. Böyle bir durumda çok pahalı, zor ve bölgede kini körükleyen bir müdahaleye sürüklenebiliriz."

Bu sırada Rusya dışişleri bakanlığı sözcüsü Aleksandr Lukashevich, Moskova'nın Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın BM denetçilerine yardımcı olmasını istediğini, ama muhaliflerin "[BM denetçilerinin] bölgeye güvenli geçişinin sağlanması yönünde" ne kadar istekli olduğu konusunda soru işaretleri olduğunu söyledi.

Rusya dışişleri bakanlığı "Bu suçun, kışkırtma amaçlı işlendiği yönünde yeni kanıtlar ortaya çıkıyor." dedi, ve ekledi: "Özellikle internette, hükümet askerlerini suçlayan haberlerin sözde saldırıdan saatler önce basıldığına dair bilgiler dolaşıyor. Yani bu önceden tasarlanmış bir hareketti."

Rusya, Avrupa başkentlerinin, askeri müdahaleye izin verilmesi yönünde BM Güvenlik Konseyi'ne çağrı yapmasının "kabul edilemez" olduğunu da söyledi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de Cuma günü "saldırıdan Esad hükümetinin sorumlu olduğuna inandıklarını" söyledi.

Şam daha önce kimyasal silah kullanılmasına izin verdiği yönündeki iddiaları "mantıksız ve sahte" olarak nitelemişti.

Birlemiş Milletler, Cumhurbaşkanı Esad'a karşı ayaklanmanın başlamasından bu yana 100 bin kişinin öldüğünü söylüyor.