ABD Başkanı Trump, gelen tüm tepkilere karşın Kudüs'ü İsrail'in resmi başkenti olarak tanıyarak Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınacağını açıkladı.
Trump bu adımı 'gecikmiş bir karar' olarak niteledi ve "Sorunlarımızı başarısız olmuş stratejileri yineleyerek aşamayız" dedi.
1995'ten bu yana göreve gelen her ABD Başkanı, bunun için doğru zaman olmadığını belirterek, ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasını ertelemişti.
Trump'ın açıklamasından dakikalar önce ABD Dışişleri Bakanlığı, tüm diplomatik misyonlarına talimat göndererek "Zorunlu kalınmadıkça 20 Aralık'a kadar Kudüs ve Batı Şeria'ya zorunlu olmadıkça seyahat etmeyin" çağrısında bulundu.
Trump'ın bugünkü açıklaması öncesinde Filistinliler, karara karşı çıkmaları için bölge liderleriyle görüşmeler yürütüyordu.
Gazze'nin yönetimini elinde bulunduran Hamas da, Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması durumunda yeni bir intifada başlayacağını söylemişti.
Hamas yayımladığı açıklamada, hem Filistin lideri Mahmud Abbas'ın hem de Hamas lideri İsmail Haniye'nin ABD politikasında bir değişikliğe karşı olduklarını kaydetmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı konuşmada ABD'yi Kudüs konusunda atılacak bir adıma karşı uyarmıştı.
"Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir" diyen Erdoğan, "ABD'yi bölgedeki sorunu daha da derinleştirecek böyle bir adım atmaması için bir kez daha ikaz ediyorum. İsrail ile diplomatik bağları koparırız" ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan aynı zamanda, "İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa; hemen, beş on gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'ni İstanbul'da toplayacağız" demişti.
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ise böyle bir kararın "bölgeyi yeni felaketlere sürükleyeceğini" söylemişti.
Trump Kudüs'ü başkent olarak tanıma konusunu seçim kampanyası sırasında sıkça dile getiriyordu.
Bu adımın daha da erken atılmasını bekleyenler vardı. Neden bugün bu adım atılıyor? Beyaz Saray etrafında dolaşan pek çok olumsuz haber var. Trump gündemi farklı bir noktaya taşımak istiyor olabilir.
Ya da ABD Başkanı seçim kampanyasında verilen bir sözü yerine getirmek için hareket etmiş olabilir.
Trump, 'gecikmiş bir adım' diyor. Ancak herkes kabul edecektir ki aynı zamanda son derece tartışmalı bir adım atılıyor ve bunun ABD ve Orta Doğu açısından sonuçları da olacaktır.
Kudüs'ün statüsü, İsrail-Filistin çatışmasının da en merkezi sorunlarından birini oluşturuyor.
İsrail, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda o zamana kadar Ürdün'ün kontrolü altında bulunan Doğu Kudüs'ü işgal etti. O tarihten bu yana da İsrail işgali altında bulunuyor.
İsrail, 1980 yılında kabul ettiği kanunla Kudüs'ü "bölünmez başkenti" ilan etti. Ayrıca aynı kanunla kentte yaşayan Araplara vatandaşlık verildi.
Araplar da Doğu Kudüs'ü ileride kurulması muhtemel Filistin devletinin başkenti olarak kabul ediyor. 1993 yılında imzalanan Oslo Barış Anlaşmaları'nda Kudüs'ün nihai statüsünün barış görüşmelerinin ileri aşamalarında ele alınması öngörülüyor.
İsrail devletine ait meclis, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlıklar gibi resmi kurumlar Kudüs'te yer alıyor.
Ancak İsrail'in Kudüs üzerindeki başkent ilanı uluslararası alanda tanınmıyor. İsrail büyükelçiliğini Kudüs'te tutan hiçbir ülke bulunmuyor. Trump'ın açıklaması bu anlamda bir ilk olma özelliği taşıyor.
Türkiye'nin de İsrail Büyükelçiliği Tel Aviv'de bulunuyor. Ancak Türkiye, Kudüs'te diplomatik temsilcilik bulunduran az sayıda ülkeden birisi.
Türkiye'nin Filistin yönetimi ile ilişkilerini sürdürmek amacıyla Kudüs'te başkonsolosluğu bulunuyor. Kudüs Başkonsolosluğu'nda Türkiye büyükelçi düzeyinde temsil ediliyor.