T24 Dış Haberler
ABD’den Çin’e çok sayıda ülkede çalışanlar, iş ve özel hayatları arasındaki dengeyi yeniden değerlendirmeye başladı. ‘Büyük İstifa’ olarak adlandırılan süreç; pandemi, tükenmişlik sendromu, durgun maaşlar, iş güvencesizliği, barınma ve eğitim masraflarının artışı gibi nedenlerle dünya genelinde çoğunluğu gençlerden oluşan, binlerce insanın işini bırakmasını özetliyor.
Bloomberg Businessweek’te yer alan ‘Büyük İstifa’dan ‘yere serilmeye’, çalışanlar geri çekiliyor’ başlıklı makale; ABD, Çin, Japonya ve Almanya’da genç neslin kariyer, servet ve iş hayatına yönelik soru işaretlerini inceledi.
ABD’den veriler, bu yıl nisan ve eylül ayları arasında 24 milyondan fazla insanın işini bıraktığını, pek çok kişinin de iş gücünün dışında yer aldığını gösterdi. Almanya, Japonya ve diğer varlıklı ülkelerde de bu trendin işaretlerinin olduğu belirtildi.
Araştırmalar, pandemi kaynaklı tükenmişlik sendromu ve ruh sağlığı sorunlarının istifa dalgasında etkili olabileceğini gösterirken, çalışma hayatını sorgulama dürtüsünün pandemiden önce de var olduğu biliniyor.
Gelişmiş ülkelerde durgunlaşan maaşlar, iş güvencesinde istikrarsızlık, barınma ve eğitim masraflarındaki artışlarla giderek daha az insanın finansal olarak istikrarlı bir hayat kurabildiği görülüyor.
Dünya genelinde 1980-1990’lar arasında doğan milenyum ve onlardan sonra gelen Z kuşağının, kendilerinden öncekine kıyasla evlenme, ev satın alma ve çocuk sahibi olma sürecinin geciktiğine işaret ediliyor.
Çin’de sosyal medyada yapılan bir paylaşımla başlayan ‘serme’ akımı, çalışan ve iş yaşamını sorgulayan kesim içinde hızla yayılarak Devlet Başkanı Şi Cinping’in de bir konuşmasına da yaptığı uyarıya kadar ses getirdi. Şi, bu yılın ağustos ayında yaptığı bir konuşmada ülkeyi ‘içe kapanma ve sermekten kaçınmaya’, bunun yerine yukarı hareketlilik kanallarını açmaya çağırmıştı.
Çin’de çalışanlar, teknoloji gibi sektörlerde yaygın olan, haftada 6 gün sabah 9-akşam 9 arası çalışma düzenine karşı tepkilerini göstermeye, işlerinden ayrılmaya başladı. Çin ekonomisi son 10 yılda iki katı kadar büyürken özellikle büyük şehirlerde yaşam maliyeti, maaş artışının üzerine çıktı. Sonuç olarak, ‘serme’ akımı kendini gösterdi.
Almanya’daki Max Planck Sosyal Antropoloji Enstitüsü’nden Xiang Biao, bu akımı şöyle değerlendirdi: Ekonominin aşırı ısınması ve sürdürülebilir olmaktan çıkmasıyla ilgili. Hem çevresel hem de ruhsal anlamda.
ABD’de milenyum kuşağının finansal endişelerinin pandemi öncesine dayandığı biliniyor. Biriken öğrenci borçları ve Büyük Buhran’dan kalan zahmetli iyileşme sürecinin birleşmesiyle ABD’de milenyum kuşağının ebeveynlerinden daha az kazanan ilk kuşak olacağı tahmin ediliyor.
Pandemiyle birlikte bu endişelerin büyüdüğü belirtilirken Mind Share Partners’ın yaptığı bir anket, 2021’de işini bırakan milenyum kuşağının 3’te 2’sinin ruh sağlığı sorunlarını gerekçe gösterdiğini tespit etti. Bu oran, Z kuşağında yüzde 81 olarak belirlendi.
Covid’in yarattığı insani ve ekonomik krizin gençlerin önceliklerini yeniden değerlendirmesine neden olduğu belirtiliyor.
Pandemide personel koruma programlarının ABD’ye göre işten çıkarılmaları daha çok önlediği Avrupa’da da gençlerin kariyerlerini yeniden değerlendirdiği görülüyor. Euro bölgesinde Koronavirüs öncesine göre 2 milyon daha az insanın iş gücünde olduğu tespit edildi.
Microsoft Corp’un yaptığı bir ankete göre dünyadaki çalışanların neredeyse yarısı işi bırakma fikrini değerlendiriyor. Milenyum kuşağı ve Z jenerasyonundan katılımcılar arasında, 10 kişiden 4’ü pandemi sonrası tam zamanlı ofise dönmeleri istendiği takdirde işini bırakacağını söyledi.
Önceki kuşaklar, gençlerin bu tutumunu ‘tembelce’ ve ‘ayrıcalıklı’ olarak değerlendirse de daha zengin ülkelerde çalışma saatlerinin yıllardır giderek azaldığı da görülüyor. Uzmanlar pandemi, iklim krizi gibi varoluşsal krizlerin gölgesinde çalışanlar için servet ve kariyer düşüncelerinin yeniden değerlendirildiğini belirtiyor. Qualtrics’te personel davranışları danışma hizmeti veren Benjamin Granger, ‘Ölümle karşı karşıya kaldığında insanlar farklı davranmaya başlar. İnsanlar artık çalışmaya farklı bir perspektiften bakıyor. Bir maaş çeki için çalışmadıklarını, kendilerini tamamlamak için çalıştıklarını düşünüyorlar’ dedi.
Londra King's College Politika Enstitüsü Direktörü Bobby Duffy, gençlerin davranışındaki değişimin daha uzun trendlerin bir sonucu olduğunu söylüyor. Duffy, 20-30 yaşlarındaki insanların işten beklentisinin ‘yeni şeyler öğrenmek’ gibi farklı unsurlar olduğunu belirtiyor.