ABD'den Konya'ya gelerek eski eşinin kocası Hüseyin Alşahin'i öldüren Halil İbrahim Kaya savunmasında, "Tedbir amacıyla yanıma silah almıştım. Amacım korkutmaktı. Öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Karşı taraftan şikâyetçiyim" dedi.
Yaşadığı ABD'den Konya'ya gelip, eski karısıyla evlenen kişiyi silahla öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Halil İbrahim Kaya'nın yargılanmasına başlandı.
Olay, 23 Ekim 2018'de meydana geldi. ABD'de yaşayan Halil İbrahim Kaya, iddiaya göre boşandığı M.A.'nın eşi Hüseyin Alşahin ile telefonda tartıştı. Kaya, tartışmanın ardından 18 Ekim'de New York'tan İstanbul'a geldi.
Asker arkadaşıyla buluşan Kaya, daha önce sipariş verdiği 4 bin 200 liralık ruhsatsız 2 tabancayı teslim aldı. Kaya, 1 gün İstanbul'da kaldıktan sonra feribotla Bursa'ya geçti. Burada da yakınını gören Kaya, kullandığı telefonun hattını Bursa'da bırakıp, 19 Ekim'de kiralık araçla Konya'ya geldi. Burada kendi ailesiyle görüşmeyen, sadece birkaç akrabasını gören Kaya, cinayet için bir süre plan yaptı.
Yanına 2 tabanca ve 'rambo' bıçağı alan Kaya, Hüseyin Alşahin'in iş yerine gitti. Kaya, burada silahla Alşahin'i vurarak ağır yaraladı. İhbarla iş yerine gelen sağlık görevlilerince ambulansla Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Alşahin, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kaya ise polis merkezine giderek teslim oldu.
Cinayetle ilgili soruşturma yürüten Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Kaya'nın 2015 yılında boşanma davası sürerken ABD'ye yerleştiğini tespit etti. Kaya, emniyetteki sorgusunda kızı 5 yaşındaki H.L.K.'nin kendisine gösterilmediğini ileri sürerek, şunları söyledi:
''Eski eşimle bir yakınımızın vasıtasıyla tanıştık. 2013 yılında H.L. adını verdiğimiz kızımız dünyaya geldi. Daha sonra eşimle anlaşmazlıklar yaşadık ve eşim boşanma davası açtı. Ben boşanma davası devam ederken, psikolojim iyi değildi. 2015 yılında vekalet vererek Amerika'ya gidip oraya yerleştim. Kızımla bazen internet üzerinden görüşüyorduk. Bazen ailem gidip çocuğumun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlardı. Bir gün Hüseyin Alşahin, bana ağza alınmayacak küfürler etti. Kızımla ilgili kötü sözler söyleyip, bana 'Senin kanını akıtıp, içeceğim' dedi. Ben de ona 'Senin de kızın var, böyle sözler konuşma' dedim. Kızımı görememem ve Hüseyin'in bu lafları söylemesi beni çok üzmüştü. Kızımı göstermeleri için birçok kez ailemi ve akrabalarımı da gönderdim ama göstermediler."
Alşahin'in iş yerine gittiğini belirten Kaya, "Tabancalardan birinin ağzına mermiyi verdim ama ateş almadı. Daha sonra diğerini çıkarıp, Hüseyin'in bacağına sıktım. Hüseyin içeri doğru kaçınca ben de peşinden gidip, bacaklarına doğru 2 el daha ateş ettim. Hüseyin yere düştü. Ben ona bakarak, 'Söylediğin şeylere değdi mi?' dedim. Ofisten çıkarken babasıyla karşılaştım. Babası, beni görünce arabanın arkasına saklandı. Aracın camlarından birbirimize baktık. Ona, 'Değdi mi? Kapınıza o kadar adam gönderdim. Ona da kıydın, bana da kıydın' dedim sonra arabayla polise gidip teslim oldum. Çantadaki tineri bir akrabamdan aldım. Lazım olur, diye tineri yanıma aldım. Ben oraya konuşmak amaçlı gittim. İlk vardığımda ona 'Gel, konuşalım' dedim" diye konuştu.
Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak adam öldürmek'ten ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılanan Kaya, davanın ilk duruşmasındaki savunmasında, Alşahin'i öldürme niyetinin olmadığını ileri sürdü.
Kaya, ''Olayın bu duruma gelmemesi için büyük bir mücadelem olmuştur. Benim bütün bu mücadeleme rağmen karşı tarafın tahrik edici sözleri durumu bu aşamaya getirmiştir. Ben tedbir amacıyla yanıma silah almıştım. Amacım korkutmaktı. Öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Olayı kesinlikle tasarlayarak yapmadım. Ben karşı taraftan şikayetçiyim. Daha önce cumhuriyet savcılığında ve poliste verdiğim ifadelerimi de aynen tekrar ederim" dedi.
Duruşma, sanığın savunması ve tanıkların dinlenmesinin ardından ertelendi. (DHA)