ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Suriye'nin kuzeyinde tutuklu olan yabancı IŞİD savaşçılarının vatandaşı oldukları ülkeler tarafından geri alınmasını istedi. Suriye'nin kuzeyinde ana gövdesini Kürt YPG güçlerinin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin kontrolündeki bölgelerde tutulan IŞİD savaşçılarının sayısı 10 bini geçiyor.
"Durum sürdürülebilir değil. İlelebet böyle sürüp gidemez" diyen Blinken "ABD koalisyon ortakları da dahil olmak üzere devletlerin vatandaşlarını geri almalarını, rehabilite etmelerini ve mümkünse soruşturmaya tabi tutmalarını ısrarla talep etmektedir" diye konuştu.
Radikal vatandaşları nedeniyle sık sık terör saldırılarına maruz kalan Avrupa ülkeleri, vatandaşı olan IŞİD savaşçılarını geri almaya yanaşmıyor. ABD'nin yakın iki müttefiki olan İngiltere ve Fransa eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından da aynı çağrıda bulunulmasına karşın vatandaşlarını almayı reddetmişti.
Blinken’in açıklamaları İtalya'nın başkenti Roma'da IŞİD karşıtı koalisyonun düzenlediği konferansta geldi. Blinken konuşmasında İtalya'yı vatandaşlarını alan ve rehabilite etme yolunu seçen az sayıdaki Batı Avrupa ülkesinden biri olması nedeniyle övdü. Blinken ayrıca Orta Asya ülkelerinden Kazakistan'dan da yaklaşık 600 savaşçıyı ve aile üyelerini alarak rehabilitasyon programlarına sokması nedeniyle övgüyle söz etti.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün Mart ayında yayınladığı bir rapora göre Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 60 farklı ülkeden IŞİD savaşçılarına ait olduğu sanılan 63 bin kadın ve çocuğu tel örgülerle çevrili iki kampta tutuyor.
Blinken konferansta yaptığı konuşmada 83 üyeli IŞİD karşıtı koalisyonun örgüt karşısında önemli bir başarıya imza attığını ancak yapılması gerekenlerin sona ermediğini belirtti. IŞİD'in Irak ve Suriye'de halen büyük saldırılar düzenleme kapasitesine sahip olduğunu söyleyen Blinken Irak'ın başkenti Bağdat'ta Ocak ayında düzenlenen IŞİD saldırısında 30 kişininin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Blinken radikal İslamcı örgütün, ABD'nin birliklerini çekmekte olduğu Afganistan, Yemen, Mısır'ın Kuzey Sina bölgesi ve kısmen Batı Afrika'da yarattığı tehdidin büyüdüğünü belirtti.