ABD'den Suriyeli Kürt siyasetçi Hevrin Halef'i öldürdüğü iddia edilen Ahrar el Şerkiye örgütüne yaptırım
ABD, Türkiye'nin desteğiyle 2019'da Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik Barış Pınarı Harekatı öncesinde kurulan Suriye Milli Ordusu bünyesinde yer alan Ahrar el Şarkiye örgütünü yaptırım listesine aldı.
ABD Hazine Bakanlığı, Ahrar el Şarkiye'nin varlıklarının dondurulduğunu ve ABD bağlantılı kişi ile kurumlara bu örgütle işlem yapma yasağı getirildiğini duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Suriye masasının kıdemli diplomatlarından Aimee Cutrona, "Bugünkü yaptırım kararlarımız, ABD'nin Suriye halkına yönelik baskı ve acı verici olaylara imza atan kişilerden hesap sorulması için elindeki her türlü diplomatik aracı kullanacağının bir hatırlatması. Bu yaptırım kararları, Suriye'nin kuzeybatısında şiddet olaylarının arttığı bir dönemde alındı. ABD, Suriye genelinde ateşkes ilan edilmesi ve şiddet olaylarının sona erdirilmesi çağrısını yineliyor" dedi.
ABD Hazine Bakanlığı ayrıca, Suriye'de hükümet kontrolü altında bulunan ve tutuklulara işkence yapıldığı iddia edilen sekiz cezaevi ve beş cezaevi yetkilisine de yaptırım uygulanacağını duyurdu.
Hazine Bakanlığı'nın yaptırım listesine ayrıca Türkiye'de yaşayan ve El Kaide örgütüne finansal destek vermekle suçlanan Hasan el Şaban ve Suriye'de El Kaide bağlantıları gruplar tarafından kurulan Hayat Tahrir el Şam'a finansman desteği verdiği iddia edilen Faruk Furkatoviç Feyzimatov da eklendi.
Ahrar el Şarkiye nasıl bir örgüt?
Suriye'de siyasal İslamcı bir söylem benimseyen silahlı örgütlerden Ahrar el Şarkiye, Türkiye'nin 2019'da Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik Barış Pınarı Harekatı ile gündeme gelmişti.
Ahrar el Şarkiye, bu operasyon sırasında Türk ordusuna eşlik eden ve kendisini Suriye Milli Ordusu adı veren grubun çatısı altında yer alan gruplar arasında bulunuyor.
Ahrar El Şarkiye, 12 Ekim 2019'da Suriyeli Kürt politikacı Hevrin Halef'in öldürülmesi ile bazı sivillerin ve sağ yakalanan bazı YPG'lilerin öldürülmesiyle suçlandı. Örgüt ise sivilleri idam ettiği yönündeki iddiaların gerçekle hiçbir ilgisi olmadığını savunuyor.
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Af Örgütü gibi sivil toplum kuruluşları bu örgütü Suriye'de savaş suçu işlemekle itham etmişti.