ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türkiye'den S-400 sorununu gidermesi için adımlar atımasını beklediklerini belirtirken, "Bu farklılıkları uluslararası hukuka göre barışçıl çözümünü görmemiz gerekiyor" dedi.
Euronews'e konuk olan Blinken, Türkiye ile fikir ayrılıklarının sır olmadığını söylerken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesine ilişkin "Türkiye'nin Suriye ile ve terörle mücadele de dahil olmak üzere çok önemli hedeflerde bizimle birlikte çalıştığı, çok uzun süredir iş birliği içinde bulunduğumuz bir müttefikimiz olduğu da doğru. Dolayısıyla Türkiye ile farklılıklarımızı da göz ardı etmeden yakın olarak çalışmaya devam etmekle ilgileniyoruz" ifadesini kullandı.
Blinken'ın Türkiye'ye dair sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken: "Bu konuda Türkiye ile gerçek bir fikir ayrılığımızın olduğu sır değil. Türk meslektaşımla görüştüğümde ona bunu doğrudan söyledim. Bunu diğer müttefikler de yaptı.
Türkiye'nin Suriye ile ve terörle mücadele de dahil olmak üzere çok önemli hedeflerde bizimle birlikte çalıştığı, çok uzun süredir iş birliği içinde bulunduğumuz bir müttefikimiz olduğu da doğru. Dolayısıyla Türkiye ile farklılıklarımızı da göz ardı etmeden yakın olarak çalışmaya devam etmekle ilgileniyoruz.
Bu yüzden onlarla doğrudan bağlantı kuruyoruz. Çok açık sözlü, net ve olumlu görüşmelerimiz var. Ve umarım Türkiye, örneğin S-400'lerin ittifak için ortaya çıkardığı sorunları çözme konusunda bazı adımlar atar."
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken: "Aslında Doğu Akdeniz'de gerginliğin azalmaya başladığını görüyoruz. Bence anlaşmazlığın çözümünde NATO çok iyi bir rol oynuyor. Ve anlaşmazlık yaşanan bölgede tarafların provokatif adımlar atmaması için çaba gösteriyor. Örneğin Türkiye araştırma gemilerini başkalarının da hak iddia ettiği sulara ve bölgelere sokmuyor.
Bu farklılıkları uluslararası hukuka göre barışçıl çözümünü görmemiz gerekiyor. Bu arada, kaynaklar üzerinde karşılaşılan zorluklar aslında ülkeleri bir araya getirmenin bir yolu olmalı. Kaynakların ortak kullanımı, ortak yatırımlar, birlikte işletilmesi aslında ülkeleri bir araya getiren bir şey olabilir. Bizim de umudumuz bunun olacağı yönünde."