Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile ABD arasında IŞİD ile mücadele konusunda mutabakata varıldığı açıkladı. Dışişleri Bakanlığı, IŞİD’e yönelik hava harekatlarına katılan ABD ve uygun görülecek bazı diğer bölge ülkelerinin insanlı ve insansız hava araçlarının Türkiye’deki üslerde konuşlanmasına onay verildiğini, konuyla ilgili Türk Hava Kuvvetleri unsurlarının da görevlendirileceğini duyurdu. Öte yandan Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry, başta ABD ve Türkiye arasında varılan İncirlik mutabakatı, Suriye’de yaşanan gelişmeleri İran’la varılan tarihi anlaşmadan sonra bölge dinamiklerinin değişmesine bağladı ve“Türklerin yapmaya hazırlandıkları işlerde kayma oldu” dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
Bakanlar Kurulu TBMM’den 2 Ekim 2014’te aldığı yetkiye dayanarak DEAŞ’a yönelik hava harekatlarına katılan ABD ve tarafımızdan uygun görülecek bazı bölge ülkeleri de dahil diğer koalisyon ülkelerinin insanlı ve insansız hava unsurlarının ülkemizdeki üslerde konuşlandırılmasına onay vermiştir. Bahsekonu harekatlarda tabiatıyla Türk Hava Kuvvetleri unsurları da aynı amaçla görevlendirecektir...Türkiye’nin güvenliğinin sağlanmasının yanısıra Suriye içinde öncelikle DEAŞ’ın kontrolündeki bölgelerde yaşayanların güvenliğinin kalıcı biçimde sağlanarak pekiştirilmesi de hava unsurlarının artan mevcudiyetiyle birlikte, bu işbirliğinden beklenen doğal sonuçlar arasındadır. Sözkonusu harekatlar uluslararası hukuk uyarınca icra edilmektedir. Bu doğrultuda BM Güvenlik Konseyi’ne de gerekli bildirimde bulunulmaktadır.”
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Amerika’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) yaptığı konuşmada, İran anlaşması sonrası Suriye bağlamında yaşanan gelişmeleri yorumladı ve “Türklerin yapmaya hazırlandıkları işlerde kayma oldu” dedi.
CFR Başkanı Richard Haass’ın İran’la varılan anlaşmadan sonra Tahran Yönetimi’nin Suriye’ye yaklaşımında bir esneklik bekleyip beklemediği yönündeki sorusunu cevaplandıran Kerry şöyle dedi: “Hem Cumhurbaşkanı Ruhani hem de Dışişleri Bakanı Zarif, anlaşmanın ardından, bölgesel konuları ele almaya hazır olduklarını net biçimde ifade ettiler. Dışişleri Bakanı Zarif’in Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmesinden memnunum ve Suudilerle konuşmaya hazırlanmasından memnunum. Doha’da (Rus) Dışişleri Bakanı Lavrov ile buluşacağım ve Suriye konusunda paylaştığımız ve üzerinde çalıştığımız fikirleri istişareye devam etmeyi umuyorum. Ve Suudileri işin içine dahil etmek istiyoruz, Türkleri işin içine dahil etmek istiyoruz ve son olarak, muhtemelen, İranlıların ne yapmaya hazırlandıklarını görmek zorundayız. Ama niyetlendiğimiz biçimde DAEŞ’le uğraşmak, IŞİD’i yok etmek için Suriye’deki dinamiği değiştirmek zorundayız. Bu son haftalarda Türkiye ile yürüttüğümüz müzakerelerin de bir sebebi bu. Ve şimdi Türklerin yapmaya hazırlandıkları işlerde bir kayma oldu. Ve bizim de angaje olduğumuz bazı şeylerde yine bir kayma var. O yüzden benim kanaatim, orada ihtimaller var ama söz vermeyeceğim. Nereye varacağını söyleyemem ve bunun üstüne bahse girmem. Umutluyum.”
Öte yandan “Türk üslerine erişim elde edilmesini şu aşamada tek somut ilerleme” olarak gören Obama Yönetimi’nden üst düzey bir yetkili, Türkiye ile varılan İncirlik mutabakatına ilişkin Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye’nin güvenliğini ve bölgesel istikrarı güçlendirmek için sınırlarında IŞİD’e karşı koymada en etkin yollara dair seçenekleri değerlendirmek için Türkiye’yle diyaloğumuza devam ediyoruz. Bir NATO müttefiki olarak Türkiye’nin sınırlarına tehdidi son derece ciddiye alıyoruz. İşbirliğimiz, özellikle Suriye’den kaynaklananlar olmak üzere bu tehditlere cevap vermede koalisyona operasyonel esneklik sağlayacak.”
Amerikan tarafının görüşmelerde IŞİD’e özellikle vurgu yaptığı ve Ankara’nın PKK uzantısı PYD konusundaki kaygılarının mutabakata yansımasını istemediği öğrenildi. Ayrıca üslerin kullanıma ilişkin detaylar konusunda hangi ortak adımların atılacağının belli olmadığı ve henüz bir plan olmadığı, detaylar üzerinde çalışmaya devam edildiği ifade edildi. Türkiye’nin ısrarla istediği Kuzey Suriye’de güvenli bölge oluşturulması konusunda ise Obama Yönetim’nin bu konuya olumsuz yaklaşan pozisyonunu değiştirmediği, ancak kapıyı da kapatmadığı belirtildi. Buna karşın, Amerikan Yönetimi’nin Suriye’de güvenli bölge ya da uçuşa yasak bölge oluşturulmasının ortak hedefleri başarmada tek yol olmadığını düşündüğü kaydedildi.