Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, MİT TIR'ları haberleri nedeniyle yargılandıkları duruşmaya katılan yabancı diplomatları eleştirmiş, "İstanbul'daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, ne işiniz var orada?" demişti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby ise, Amerikalı diplomatların mahkemeyi izleme girişimlerine destek verdi. Kirby, "O duruşmanın açılışında Amerikalı diplomatlar vardı. Ev sahibi ülkenin, siyasi, yargısal ve öteki gelişmelerini izleme, bunlara ilişkin rapor hazırlamak bütünüyle diplomatik prosedürlere uygundur. Bu ilk kez olmuyor, son kez de olmayacak" diye konuştu.
Hürriyet'te yer alan habere göre; Dündar ve Gül'ün yargılandığı davaların kamuya kapatılmasının 'ayıplanacak bir durum' olduğunu söyleyen Kirby, “Bu davanın kamuya, medya ve diplomatik erişime kapatılarak, özel şekilde yapılmasını üzüntüyle karşılıyoruz. Bu utanılacak bir durum. Daha önce de söylediğimiz gibi, Türk hükümetinin, kendi anayasasında da korunan yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü de içinde olmak üzere ifade özgürlüğüne bağlı kalmaları çağrısını yapmayı sürdürüyoruz" dedi.
Türkiye gündemindeki konularla ilgili soruları yanıtlayan John Kirby, ABD'nin Türkiye'de hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı düşürmeye çalıştığı iddialarına ilişkin soruya verdiği yanıtta, “Öylesine saçma sapan bir iddia ki, bunlara yanıt verip onurlandırmaya bile değmez" diye konuştu. Kirby, iddiaların hükümete yakın olan basın kuruluşlarında yer aldığının anımsatılması üzerine, “Kimden geldiği umurumda değil. Bunlar saçma sapan şeyler ve ABD'den bir yanıt hak etmiyor" dedi. Amerikalı diplomatların, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandıkları mahkemeyi izleme girişimlerine de açık destek veren Kirby, “O duruşmanın açılışında Amerikalı diplomatlar vardı. Ev sahibi ülkenin, siyasi, yargısal ve öteki gelişmelerini izleme, bunlara ilişkin rapor hazırlamak bütünüyle diplomatik prosedürlere uygundur. Bu ilk kez olmuyor, son kez de olmayacak" diye konuştu. Dündar ve Gül'ün yargılandığı davaların kamuya kapatılmasının 'ayıplanacak bir durum' olduğunu söyleyen Kirby, “Bu davanın kamuya, medya ve diplomatik erişime kapatılarak, özel şekilde yapılmasını üzüntüyle karşılıyoruz. Bu utanılacak bir durum. Daha önce de söylediğimiz gibi, Türk hükümetinin, kendi anayasasında da korunan yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü de içinde olmak üzere ifade özgürlüğüne bağlı kalmaları çağrısını yapmayı sürdürüyoruz" dedi.
Toplantıda Kirby'ye, geçen hafta düzenlenen basın toplantısında sözcü yardımcısı Mark Toner'in "IŞİD barbarlığını Esad zorbalığıyla değiştirmek çok iyi bir değiş tokuş ya da harika bir çözüm değil" yönündeki sözleri hatırlatılarak, "Bu konuda bir karara vardınız mı? Esad'in Tedmur'u IŞİD'ten alması iyi bir şey mi?" şeklinde soru yöneltildi.
Bu konuda Dışişleri Bakanı John Kerry'nin kafasında herhangi bir karışıklık olmadığını belirten Kirby, "Ona göre bu iyi bir şeydi" dedi. Kirby, IŞİD'in bu tarihi ilçede neler yaptığını unutamayacaklarını söyleyerek, şunları kaydetti:
"İnsanlık tarihimizin ortak kültürüne zarar verdi. Bu tarihi bölge üzerine çalışan ünlü bir mimarın kafasını kesti. Bu sebeple IŞİD'in artık burayı kontrol etmeyişini iyi bir şey olarak değerlendiriyoruz."
Öte yandan Kirby, Esad'in uzun vadede Suriye'de barışı sağlayamayacağını ifade ederek, bu konuya dikkatli yaklaştıklarını söyledi.
"Rusya destekli Esad güçlerinin Tedmur'da zafer elde etmesi Suriye’de politik geçiş dönemini etkiler mi?” şeklinde yöneltilen bir soru üzerine ise Kirby, Rusya'nın desteğiyle Esad güçlerinin özgüveninin belli bir ölçüde ilerlediğini söyledi.
Kirby, Esad güçlerinin Tedmur'u almasının politik arayışları etkileyip etkilemeyeceği hakkında ise "Henüz buna cevap vermek için çok erken. Biz bu sürecin devam etmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Esad'in Suriye'deki geleceği hakkında da henüz bir karar verilmediğini aktaran Kirby, "Kerry, Ruslar'ın Esad'a bağımlı olmadığını söylemişti. Rutin ve düzenli bir şekilde orada bir yönetimin olmasını konuştuk ve bu devam ediyor, Esad'la olacak diye bir zorunluluk yok" ifadesini kullandı.
Ayrıca Kirby, bir soru üzerine Rusya'nın UNESCO'nun Tedmur'da yapacağı incelemelere yardım etmek istediği yönündeki açıklamalarına ilişkin konuştu. Tedmur'da yapılacak incelemeleri desteklediklerini belirten Kirby, "Moskova’da yapılan görüşmede Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bu konuda UNESCO'ya yardım etmek isteklerini söylemişti. Biz bunu destekliyoruz" dedi.
Kirby, başka bir soruya verdiği yanıtta da, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde bir sorun olmadığını, Türkiye'nin NATO müttefiki olduğunu anlatarak, “Bizim için çok önemli bir ikili ilişkimiz var ve bunu çok ciddiye alıyoruz. Türkler için de böyle olduğunu biliyoruz. Daha önce de söyledik, her konuda aynı görüşte olmadığımız konular oluyor. Medya özgürlüğü bunlardan biri. Ama her konuda görüş birliğinde olunmamasına karşın, yapıcı görüşmeler yapılması ilişkinin güçlülüğünü gösterir" dedi. Kirby, Türk yetkililerle ile yapılan görüşmelerde, Suriye, PYD, Türkiye-Suriye sınırı gibi konuların da ele alınacağını, sınırdan IŞİD'e destek vermek için geçişlerin sürmesinin Türkiye'yi de kaygılandırdığını belirtti ve “Suriye'de kendi kendine ilan edilmiş, yarı özerk bölgeleri desteklemeyeceğimizi söyledik, bunları da görüşeceğiz" dedi.