ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2008 yılı terörizmle mücadele raporunun Türkiye bölümünde, Türkiye'de faaliyet gösteren terör gruplarının, "Kürt milliyetçisi, El Kaide, Marksist-Leninist ve Çeçen destekçisi" eğilimler taşıdığı ifadesi yer aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl yayınlanan raporda, "terörizmle mücadele, stratejik ortağımız Türkiye ile kilit bir unsurdur" denildi. Raporda, Türk terör yasalarının, terörizmi, Türk vatandaşlarına ve Türk devletine yapılan saldırılar olarak tanımladığı ve bu tanımlamanın, Türkiye'nin, Türkiye dışındakileri hedef alan terör plan ve faaliyetlerine karşı durma, tutuklama ve yargılama kapasitesini azaltabileceği ifadesi yer aldı. El Kaide destekli teröristlerin, ABD ve Türkiye'de görev yapan yabancı personeli hedef almayı sürdürdüğüne işaret edilen raporda, 9 Temmuz 2008 tarihinde silahlı adamların, İstanbul'daki Amerikan konsolosluğuna baskın düzenleyerek üç polis memurunu öldürdüğü kaydedildi. Türk hükümetinin, saldırganlarla bağlantılı dört kişiyi tutukladığı ve silahlı adamların, El Kaide'den esinlenen teröristler olduğuna inanıldığı belirtildi. Türk polisi ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, El Kaide ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen teröristlere karşı başarılı bir dizi operasyonlar gerçekleştirdiği de raporda yer aldı. Raporda, Ocak ayında polisin Gaziantep'te El Kaide hücresine baskın düzenlediği ve dört şüphelinin öldüğü, 18 kişinin de tutuklandığı belirtildi. Nisan'da bunu takip eden baskınlarda ek olarak 35 kişinin daha tutuklandığı ve 24'ünün hüküm giydiği, Aralık ayında ise İstanbul, İzmir ve Manisa'da 60 kadar, aşırılık yanlısı İslamcı'nın tutuklandığı kaydedildi. Türkiye'deki terör grupları içinde PKK'nın öne çıktığı belirtilen raporda, PKK'nın, "milliyetçi bir gündemi olan Kürtler'den oluştuğu ve Kuzey Irak'taki üslerinden operasyon düzenlediği, daha çok Türk güvenlik güçlerini hedef aldığı" belirtildi. 2006, 2007 ve 2008 yıllarında PKK şiddetinin, yüzlerce Türk'ün hayatına malolduğu belirtilirken, kendisini Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) olarak tanımlayan PKK bağlantılı bir terör örgütünün de son yıllarda Türk kentlerindeki bir dizi ölümcül saldırıda sorumluluğü üstlendiği ifade edildi. Aktütün askeri karakoluna PKK'nın düzenlediği ve 15 askerin şehit olduğu baskın da raporda yer aldı. Ekim 2007 tarihinde TBMM'nin, Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine sınır ötesi operasyona ilişkin bir kararı kabul ettiği ve bu kararın Ekim 2008'de yenilendiği hatırlatıldı. Kasım 2007'de ABD ile Türkiye arasında başlayan PKK'ya karşı istihbarat işbirliğinin, askeri hedeflerin vurulmasını garanti altına aldığı belirtilen raporda, Türk güçlerinin, 2008 yılı boyunca Türkiye-Irak sınırında operasyonlarına devam ettiği kaydedildi. Şubat'ta Kuzey Irak içlerine operasyon düzenleyen Türk güçlerinin ay sonunda buna son verdiği, Türk hükümetinin, yıl boyunca yapılan operasyonlarda 657 PKK'lının öldürüldüğü, 161'inin yakalandığını açıkladığı aktarıldı. Buna ek olarak 120 PKK'lının, Türk makamlarına teslim olduğu da belirtildi. Türkiye'de faaliyet gösteren diğer terörist gruplar arasında Marksist-Leninist eğilim taşıyan, ABD ve NATO karşıtı Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP/C) de sayıldı. DHKP/C'nin amacının, Türk devletini şiddet kullanarak yıkmak olduğu belirtildi. Diğer terörist gruplar arasında, Lübnan'daki Hizbullah ile bağlantısı olmayan Türk Hizbullahı ve El Kaide ile bağlantılı olduğunu iddia eden Büyük Doğu İslamcı Akıncılar Cephesi (İBDA/C), daha önce bilinmeyen bir terörist örgüt olan, emperyalizm ve siyonizm karşıtı Devrimci Karargah da yer aldı. Ergenekon da raporda ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda, "Eski askeri yetkililer, bürokratlar, siyasetçiler, gazeteciler ve bazı yeraltı karakterlerinden oluşan Ergenekon adlı örgüte ilişkin soruşturmalar da" yer aldı ve 2007 yılından başlayarak çeşitli tutuklamaların gerçekleştiği ifade edildi. "Ergenekon üyesi olduğu iddia edilenlerin, terörizm suçları dahil olmak üzere bir dizi suçtan yargılandığı belirtilirken, davanın ayrıntılarının çok net olmadığı ve 2008 yılı sonunda Ergenekon'un bir terörist örgüt olup olmadığı konusunun halen tartışılmakta olduğu" kaydedildi. Kasım 2008 tarihinde Türk gümrük yetkililerinin Mersin limanında, İran'dan Venezüela'ya gitmekte olan ve traktör parçaları taşıdığını iddia etmesine karşın patlayıcı üretmeye yarayan laboratuvar malzemelerini ele geçirdiği de raporda yer aldı. Türk hükümetinin, terörizmle mücadele ve istihbarat yapısında bir dizi reform üzerinde çalıştığı da raporda belirtildi. Afganistan ve Irak'ta katkı Türkiye'nin Afganistan'daki koalisyon çabalarını sürekli olarak desteklediği, Afganistan'da 800 askerinin yanı sıra, Kabil'de bir askeri eğitim grubunun yer aldığı anlatıldı. Buna ek olarak Afgan polis, siyasetçi ve bürokratlarının Türkiye'de eğitimden geçtiği, Türkiye'nin Afganistan'ın yeniden yapılanmasına 200 milyon dolar katkı sözü verdiği belirtildi. Afganistan ve Irak'ta koalisyon operasyonlarına Türkiye'nin, İncirlik üssünün kullanılmasına izin vererek destek sağladığı vurgulandı. Raporda, Irak'taki Amerikan askerlerine gönderilen hava kargo desteğinin yüzde 60'ının Türkiye üzerinden gerçekleştiği belirtildi. Raporda, altı adet C-17 kargo uçağının kargo taşımasının, Almanya'dan 9-10 Amerikan uçağının kaldırılmasına eş değer olduğu ve bu sayede ABD'nin yılda 160 milyon dolar daha az para harcadığı ifade edildi. Irak halkına giden yakıtın üçte ikisinin ve koalisyon güçlerine giden yakıtın yüzde 25'inin Habur sınırından geçtiği de belirtildi. Türkiye'nin, Irak'ta elektrik sağlama da dahil olmak üzere yeniden yapılanma çabalarına katkıda bulunduğu, 89 Iraklı subayı Türkiye'de eğittiği de ifade edildi.