Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile ABD'li mevkidaşı Joseph Dunford arasında dün Ankara'da gerçekleşen yaklaşık 4.5 saatlik görüşmeye ilişkin Pentagon'dan açıklama geldi. Açıklamada "Koalisyon ve Türkiye, Rakka'nın ele geçirilmesi, elde tutulması ve yönetilmesi için uzun vadeli bir plan üzerinde birlikte çalışacak," "Rakka’nın elde tutulması ve yönetilmesi konusunda SDG’nin çözüm olmadığını her zaman biliyorduk" ifadesi yer aldı.
ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) internet sitesinde yer alan habere göre, iki genelkurmay başkanı, Suriye'de IŞİD'e karşı yürütülecek işbirliğine dair uzun vadeli bir plan ele aldı.
Pentagon'un sitede yer alan açıklamada Dunford'un şu sözlerine yer verildi:
"Koalisyon ve Türkiye, Rakka'nın ele geçirilmesi, elde tutulması ve yönetilmesi için uzun vadeli bir plan üzerinde birlikte çalışacak."
"Görüşme, uluslararası koalisyonun, Rakka’nın ele geçirilmesi aşamasına Türkiye ve Türkiye’nin ABD’nin planları hakkındaki perspektifi dahil edilmeden ilerlenmeyeceği yönündeki uzun vadeli sözünü pekiştirdi" denilen haberde; Dunford'un, “Türkler, bunu yapacak doğru güçleri belirlemede yardımcı olacak” ifadesini kullandığı aktarıldı.
Dunford, Rakka’nın elde tutulması ve sonrası ile alakalı Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) yeterli olmayacağının farkında olduklarını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rakka’nın elde tutulması ve yönetilmesi konusunda SDG’nin çözüm olmadığını her zaman biliyorduk. Şu anda üzerinde çalıştığımız konu operasyon için doğru olan kuvvetler karışımını bulmak.”
General Dunford, yerel güçler ve Rakka yakınlarındaki diğer kişilerden oluşacak "doğru kuvvetlerin", operasyona öncülük edeceğini ve şehir IŞİD'den kurtarıldığı takdirde de kentin elde tutulması ve yönetilmesine katkı sunacağını belirtti.
Rakka operasyonunda ağırlıklı olarak Arap güçlerine ihtiyaç olacağına vurgu yapan Dunford, “Bunun gibi güçler var. Ilımlı Suriyeli muhalifler var, taramadan geçirilmiş Suriyeli güçler ve Özgür Suriye Ordusu kuvvetleri var” ifadesini kullandı.
Pentagon'un sitesindeki haberde, görüşmede ayrıca, Ankara'daki Genelkurmay Karargâhı’nda ABD’li üst düzey bir subayın görevlendirilmesinin kararlaştırıldığı belirtildi. ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Joseph Votel’e rapor verecek olan bu subayın, IŞİD'e karşı yürütülen operasyonlar için sağlanacak irtibat konusunda rol alacağı ifade edildi. Dunford’un, “Bu konuda Türk müttefiklerimizle tamamen şeffaf olmak istiyoruz” dediği de belirtildi.
Ancak DHA’nın haberine göre, Türk askeri kaynaklar, söz konusu subayın, Genelkurmay Karargâhı’nda görev yapacağı yönündeki haberlerin gerçek dışı olduğunu belirtti.
Edinilen bilgiye göre, Suriye ve Irak konularıyla ilgili olarak ABD ve Türkiye arasında daha hızlı bir koordinasyonun sağlanabilmesi amacıyla TSK’nın yaptığı teklif, ABD tarafından da uygun görüldü. Her iki tarafın belirleyeceği heyetlerin, Ankara’da gerektiği zaman toplanabilecek şekilde bir tedbir alınması ve ihtiyaç duyulduğunda hemen bir araya gelinerek, sorunların görüşülmesi için heyetlerin başına üst rütbeli bir ismin belirlenmesi teklif edildi. ABD’nin de bu kapsamda üst düzey bir personelini görevlendirdiği; ancak bu kişinin hiçbir şekilde Genelkurmay Karargahı’nda görev yapmayacağı öğrenildi. Görevlendirilen personelin, ’ODC’ veya ABD’nin Ankara’daki askeri ataşeliklerinde bulunacağı ve görevini orada yürüteceği bildirilirken, ihtiyaç olduğunda bu heyetlerin bir çalışma grubu şeklinde bir araya gelerek, görüşeceği öğrenildi.
Akar-Dunford görüşmesine ilişkin Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün akşam yapılan açıklamada şöyle denilmişti:
"Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasının ve terörizmle mücadelenin müştereken yürütülmesinin öneminin altı bir kez daha çizilmiştir.
"İcrası başarı ile devam eden Fırat Kalkanı harekâtına Koalisyon'un hava desteği vermesinin önemi vurgulanmıştır. Ayrıca, yerinden edilmiş halkın Cerablus ve diğer yerleşim yerlerine geri dönüşünün bölgede istikrarın sağlanmasına katkısı dile getirilmiştir.
"Menbiç'ten PYD/YPG terör örgütünün çıkarılması ile Rakka'daki son durum, Musul Harekatı, PYD/YPG terör örgütünün Suriye ve Irak'taki faaliyetleri ve bölgedeki mezhepsel çatışma riski konularında karşılıklı bilgi ve görüş alışverişinde bulunulmuştur. Müteakip dönemde El Bab ve Rakka başta olmak üzere, Suriye ve Irak'ta DEAŞ'a karşı ortak mücadele yolları görüşülmüştür.
"Ülkemizin Telafer ve Sincar'daki hassasiyetleri ve konunun tarafımızdan yakinen takip edildiği karşı tarafa iletilmiştir."
Görüşmede ayrıca, Türkiye'nin, 'FETÖ'nün ABD'de devam eden faaliyetlerine ilişkin rahatsızlığının da tekrar dile getirildiği belirtilmişti.