Çeviri: Kerem Cihan Uluç
İngiltere'de Avam Kamarası'ndan Suriye müdahalesi için 'hayır' oyu çıkması ABD'ye ve Obama hükümetinde şok etkisi yarattı. Başkan Barack Obama'nın argümanlarına karşı alınan bu tavrın derin yaralar bırakabileceğine işaret edildi.
Oylama öncesinde ABD hükümeti, David Cameron'un çektiği zorluklar nedeniyle İngiltere'nin Suriye müdahalesine katılacağına ümitli bakıyordu. Ancak, durumun artık farklı olabileceğine dikkat çekiliyor. Artık şuna kesin gözüyle bakılıyor; çok uzun süredir Amerika Birleşik Devletleri'nin(ABD) fino köpeği olarak görülen İngiltere, müdahalede yer almayacak. İngiliz BBC haber ajansının ABD uzmanı Mark Mardell'in haberine göre, ABD hükümetinin üst düzey görevlilierinden gelen açıklamada ' ABD'nin en yakın mütteffik ve dostlarından biri' olarak nitelendirdikleri İngiltere'yle görüşmelerin sürdürüleceğine işaret edildi. Ancak açıklamanın devamında 'ABD Başkanı Barack Obama'nın kararının ABD'nin çıkarlarını gözetecek şekilde sonuçlanacağı ve başkanın inancının, uluslararası kararları hiçe sayan ve kimyasal silah kullananlara karşı gereğin yapılmasının öngördüğüne' değinildi. Başka bir değişle, Amerika yalnız da olsa Suriye'ye müdahale edebilir. Ancak BBC editörü Mardell, durumun rahatsız edici olduğuna işaret etti. 'ABD'nin saldırı için yeterli askeri güce sahip olduğu aşikâr' diyen Mardell, asıl konunun Başkan Obama'nın bu konuda mümkün olduğunca uluslararası camianın desteğini almaya çalışması olduğunu hatırlattı.. Bu denli önemli bir müttefik tarafından destek görmemenin ABD'yi güçsüz göstereceği belirtilirken, Suriye müdahalesinde Türkiye ve Fransa'nın üstlenmesi gerekebilecek rollere dikkat çekildi. Bu durumun da ABD parlamentosunda müdahaleye karşı çıkanların elini güçlendireceği yönünde değerlendirmeler yapıldı. Bu arada ABD başkanı Obama'nın halkı bu müdahale konusunda ikna edemediğine de vurgu yapıldı. Son araştırmalar ABD halkının yalnızca yüzde 9'luk bir kesimin müdahaleye destek verdiğini gösterdi. Bu karar sonrasında Birleşik Krallık'tan görevlilerin ABD'ye gelerek ortamı yumuşatmaya çalışılacağı vurgulandı. Ancak ABD ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkinin, tarihî, kültürel ve dil bakımından önemli de olsa askerî ve istihbarat açılarından da bu iki ülkenin müttefik olduğuna dikkat çekiliyor. Sonuç olarak ortaya şu çıkıyor; Eğer Birleşik Krallık bu yardımı yapamazsa, ABD'de bazı kesimler 'nedir İngiltere'yi bu kadar özel kılan' sorusunu sormaya başlayabilir.