ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray'da Irak Başbakanı Mustafa Kazımi ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, ABD ordusuna bağlı muharip güçlerin yıl sonuna kadar Irak'tan ayrılacağını; eğitim ve danışmanlık desteği veren ABD askerlerinin ise ülkede görev yapmaya devam edeceğini söyledi.
Irak'ta şu an 2.500 ABD askeri, IŞİD'le mücadele eden Irak ordusuna destek kapsamında görev yapıyor.
Muharip güçler çekildiğinde bu sayının değişmesi beklenmiyor. Ancak bu açıklamanın Kazımi'ye Irak iç politikasında güç kazandıracağı, sembolik bir önemi olduğu değerlendiriliyor.
ABD askerlerinin Irak'taki varlığının 2003'teki müdahaleden bu yana sayıları azalsa da sürmesi, Ocak 2020'de İranlı General Kasım Süleymani'nin, beraberinde İran destekli bir Iraklı Şii milis grubun komutanıyla Başkent Bağdat'ta bir ABD hava operasyonunda öldürülmesinden bu yana ülke içinde ciddi tartışmalara yol açıyor.
İran destekli siyasi partiler, ABD askerlerinin Irak'tan tamamen çekilmesini talep ediyor.
ABD bir yandan da yine İran destekli Şii milis grupları, Irak'taki ABD birliklerine ve üslerine saldırılar düzenlemekle suçluyor.
Biden'ın bu açıklaması, eski ABD Başkanı George W Bush'un başlattığı bir diğer savaşın da bu yıl bitişi anlamına geliyor. Biden, Afganistan'dan da tüm muharip ABD askerlerinin Ağustos ayı sonuna kadar çekileceğini açıklamıştı.
Beyaz Saray'da Irak Başbakanı Kazımi'yle düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Biden, "Yeni bir aşamaya geçsek de, terörle mücadele işbirliğimiz devam edecek" dedi.
Kazımi de, "Bugün iki ülke arasındaki ilişkiler her zamankinden daha güçlü" yanıtını verdi ve Irak'ta herhangi bir yabancı askeri gücün bulunmasına gerek olmadığı konusundaki ısrarlı sözlerini yineledi:
"İşbirliğimiz ekonomi, sağlık, eğitim, kültür ve daha birçok alanda devam ediyor."
ABD liderliğindeki uluslararası güç, 2003'te Saddam Hüseyin'i iktidardan devirmek ve daha sonra hiç var olmadığı ortaya çıkan kitle imha silahlarını bulmak gerekçesiyle Irak'ı işgal etmişti. O dönem ABD Başkanı olan Bush, müdahalenin başında "Özgür ve barışçıl bir Irak" sözü vermiş olsa da, müdahale sonrası güçlü bir merkezi yönetim kurulamadı ve ülke içinde yıllar süren kanlı bir iç savaş çıktı.
ABD muharip güçleri 2011'de, Barack Obama yönetimi sırasında ülkeden çekildi. Ancak 2014'te IŞİD ülkenin geniş topraklarını ele geçirdiğinde, Irak hükümetinin talebiyle ABD askerleri ülkeye geri döndü.
2017'nin sonunda IŞİD'in büyük oranda yenildiği açıklansa da, ABD askerlerinin bir kısmı uyuyan hücrelerin yeniden ayağa kalkmasını ve örgütün yeniden güçlenmesini önlemek için, Irak ordusuna destek gerekçesiyle ülkedeki varlığını sürdürüyor.
Biden, basın toplantısı sırasında "Irak'taki rolümüz, IŞİD geri dönerse onunla mücadeleye yardımcı olmak, Irak ordusuna eğitim, danışmanlık ve destek vermek olacak" dedi:
"Ancak bu yılın sonundan itibaren muharip bir görevimiz olmayacak."
Bu bir nebze sembolik açıklama, ülke içinde ABD askerinin varlığından rahatsız olan geniş bir taban karşısında Kazımi'nin elini büyük ölçüde rahatlatacak bir adım olarak görülüyor.
1979'daki İran İslam Devrimi'nden bu yana Tahran, ABD'nin bölge ülkelerindeki varlığını sona erdirmeye ve bölgedeki en büyük güç olmaya çalışıyor.
Körfez ülkelerinde bu konuda pek de başarıya ulaştığı söylenemez. Bölgedeki altı ülkede ABD'nin askeri faaliyetleri ya da üsleri bulunuyor.
Ancak Saddam Hüseyin'in ABD öncülüğündeki bir müdahaleyle devrilmesi, İran'ın yayılmacılığı için en etkili engeli ortadan kaldırmış oldu ve o günden bu yana İran, bu konuda hiçbir fırsatı kaçırmadı. Kendi eğittiği ve fonladığı Şii milis grupları, başarılı şekilde Irak'ın güvenlik yapılanmasının temeline oturttuğu gibi en büyük siyasi destekçilerini de Irak parlamentosuna sokarak sesini duyurmayı başarıyor.
Suriye iç savaşı da İran'ın bu ülkede geniş çapta bir askeri varlık göstermesinin önünü açtı. Zira Suriye'nin komşusu Lübnan'daki en güçlü İran müttefiki Hizbullah, Suriye'deki en önemli güçlerden biri haline geldi.
İran uzun vadeli bir oyun oynuyor. İranlı yöneticiler, baskıyı artırırlarsa, ABD'nin Orta Doğu'yu askeri olarak angajman içine girmeye değer bir yer olarak görmeyeceğine yönelik bir umutla planlar yapıyor.
Öyle ki; Irak'taki ABD askeri varlığına yönelik füze saldırılarının ve Irak halkının ABD askerlerine karşı yaptığı geniş çaplı protesto gösterilerinin arkasında İran desteği var.
ABD'nin Irak'tan muharip güçlerini çekme kararı da Tahran'daki birçok kritik isim tarafından, "doğru yolda ilerledikleri" şeklinde değerlendirilecektir.