ABD: Suriye'de çözüm için Esad gitmeli
ABD'nin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) karşıtı koalisyon koordinatörü General John Allen, Suriye'de kalıcı bir çözüm için Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın gitmesi gerektiğini söyledi. "Esad bölgedeki istikrarsızlığı yaratan unsurlardan birisi" ifadelerini kullanan Allen, ABD'nin bölgedeki amacının "siyasi, diplomatik bir çözüm için zemin hazırlamak" olması gerektiğini belirtti.
BBC'nin sorularını yanıtlayan Allen, "Suriye'deki istikrarsızlık Beşar Esad ve onun rejimi tarafından yaratıldı. Kendi halkına savaş açmayı tercih etti. Bu karar bugün karşı karşıya olduğumuz krizi doğurdu" dedi.
Suriye'deki mücadelenin sadece IŞİD'e karşı olmadığını ifade eden Allen, "Amacımız siyasi, diplomatik bir çözüm için zemin hazırlamak olmalı" diye ekledi. Bu çözüm için Beşar Esad'ın iktidardan girmesi gerektiğini vurgulayan Allen, "Esad bölgedeki istikrarsızlığı yaratan unsurlardan birisi. Yarattığı istikrarsızlık nedeniyle bunca insan hem ona karşı hem de birbirlerine karşı silaha sarıldı" vurgusunu yaptı.
'IŞİD'e karşı kazanım elde ettik'
Koalisyon güçlerinin IŞİD'e yönelik hava saldırılarının başlamasından bu yana önemli kazanımlar sağlandığını da vurgulayan Allen, "Bugün geldiğimiz nokta bir yıl öncesine göre çok daha farklı" dedi. Irak'ta da siyasi istikrarın sağlandığını aktaran Allen, "Başbakan Haydar El Abadi gerçekten çözüm için çaba harcayan bir ortak" dedi ve Abadi'nin eski Başbakan Nuri El Maliki'ye kıyasla ülke yönetimine istikrar kazandırma konusunda çok daha başarılı olduğunu ifade etti.
'İnsanlar sadece IŞİD'den değil, Esad rejiminin yarattığı korkunç şartlardan da kaçıyor'
Suriyeli mültecilerin Avrupa'ya akın etmesini 'yürek burkan bir tablo' olarak yorumlayan Allen, mülteci krizini kökten çözmenin tek yolunun Suriye ve Irak'taki çatışmaları durdurmak olduğunu da ifade etti. Allen sözlerine şöyle devam etti: "Ülkelerini terk eden milyonlarca insan sadece IŞİD'den kaçmıyor. Beşar Esad rejiminin yarattığı korkunç yaşam koşullarından da kaçıyorlar. Bu sorunu çözmemiz şart. Çatışmaları ancak küresel düzeyde oluşturulacak siyasi bir çözümle durdurabiliriz."