ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık Dini Özgürlükler Raporu’nda, Alevi çocuklara Sünni din dersi eğitimi verilmesi, cemevlerinin ibadethane sayılmaması ve Diyanet’in tutumu eleştirildi ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık Dini Özgürlükler Raporu’nun Türkiye’yle ilgili bölümünde Alevilere geniş yer ayırıldı. Türkiye’de yaşayan 10-20 milyon civarındaki Alevi nüfusun bazı Sünniler tarafından Müslüman sayılmadığına dikkat çekilen raporda, Alevi çocukların okullarda zorunlu Sünni din dersi eğitimine tabi oldukları da dile getirildi. Milliyet gazetesinin haberine göre raporda, Hasan Zengin’in kızı E.’nin zorunlu din dersine girmemesi için AİHM’de açtığı ve Ekim 2007’de davacı lehine sonuçlanan kararla, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın karar sonrası din dersi kitaplarına bu yönde 10 sayfalık bir ek yaptığına da yer verildi. Raporda ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Raporun yazıldığı dönemde Alevi cemaati Milli Eğitim Bakanlığı aleyhinde 4 bin dava açmış bulunuyor. Aleviler zorunlu Din dersi müfredatında Aleviliğin yanlış ve eksik anlatıldığını düşünüyor. Alevi cemaati Diyanet’in tavrını önyargılı bulurken, Diyanet bütçesi sadece Sünni imamların giderlerinin karşılanmasına ayrılıyor, ülkedeki 100 kadar cemevi ibadethane sayılmıyor.” Cemevleri engelleniyor Aralık 2007’de Sivas Çatalkaya’daki cemevinin camiye dönüştürüldüğü kaydedilen raporda, 120 Alevinin verdiği dilekçe sonucu Diyanet’in geri adım attığı, Sultanbeyli Belediyesi’nin cemevinin inşaatını “gerekli izinleri almadığı” gerekçesiyle engellediği, daha sonra temel atılmasına rağmen konunun mahkemelik olduğuna yer verildi. Azınlığa sosyal baskı Raporun tanıtımını yapan Büyükelçi John V. Harford, “Heybeliada Ruhban Okulu konusunu Başkan George Bush da Başbakan Erdoğan’la görüşmesinde dile getirdi. Türk hükümeti hep ‘açacağız’ sözü veriyor, ama şu ana kadar bir adım atmış değil” dedi. Önceki gün yayınlanan raporda türban yasağı ve imam hatiplerin katsayı sorununa ikişer paragrafla değinen ABD Dışişleri, raporun en büyük bölümünü gayrimüslimlere yapılan sosyal baskıya ayırdı. Malatya’daki Zirve Kitabevi cinayetiy bir dizi olay, gayrimüslimlere baskıya örnek gösterildi. Gayrimüslimlere yönelik tehditler Raporda, gayrimüslimlere yapılan bazı tehditler de şöyle sıralandı: - 6 Mayıs 2008’de Ankara Kurtuluş Kilisesi papazı İhsan Ozbek’e yapılan silahlı tehdit. - Papaz Ramazan Arkan’a yönelik ve önlenen suikast girişimi. - İzmir St. Antuan Kilisesi rahibi Adriano Francini’nin bıçaklanması. - Antalya St. Paul Kilisesi'ne saldırı planlanması. - Ankara’daki Hıristiyan radyosu Sherma’ya yapılan 15 saldırı tehdidi. - Derince ve İzmit’teki Protestan kiliselerine yapılan taşlı saldırılar. - Gaziantep Protestan Kilisesi mensuplarına yönelik ölüm tehditleri. - Artvin’de Gürcü rahiplerin misyoner oldukları iddiasıyla dövülmesi. - Ülkelerine dönmemeleri halinde öldürülecekleri yolunda tehditler alan Hıristiyan ABD vatandaşlarının şikâyetleri. 'İslamlaştırma endişesi'Raporda, eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın 1 Temmuz 2007’de verdiği bir mülakatta Yahudilerden “bakteri, hastalık” diye bahsettiğine dikkat çekilirken, son cümlesinde “Laik kurumsal yapıların ve diğer bazı grupların temsilcileri İslamlaştırma endişesi taşıyor ve İslamın siyasette yeri olmadığını düşünüyor” denildi. Raporda, genel sekreterliğini Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yaptığı İslam Konferansı Örgütü de BM nezdinde sürekli “dini kötülediği” gerekçesiyle ilk kez sert bir dille eleştirildi.