Soğuk Savaş döneminden miras kalan ABD ve Küba arasındaki krizin çözümü için 53 yıl sonra tarihi adımlar atıldı. İlişkilerini normalleştirme kararı alan iki ülke tutuklu casusları takas etti ardından Obama ve Castro diplomatik ilişkileri yeniden kurmayı kabul ettiklerini açıkladı.
ABD ve Küba 53 yıl aradan sonra ilişkileri normalleştirme kararı aldı. İki ülke tutuklu casusları değiş tokuş etti, ardından diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasından ticaretin canlandırılmasına kadar bir dizi karar açıkladı. Milliyet gazetesinden Pınar Ersoy'un haberine göre, ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada 1960’da ilan edilen ambargonun “tarihi geçmiş bir yaklaşım” olduğunu söyleyerek “İzolasyon işe yaramadı. Artık yeni bir yaklaşımı (denemenin) vakti geldi” dedi. Aynı dakikalarda Küba lideri Raul Castro da kameraların karşısına geçti. Castro “Başkan Obama’nın (casusları serbest bırakma) kararı halkımızdan saygı ve takdiri hak ediyor” dedi. Küba’da yönetimi 2008 yılında ağabeyi Fidel Castro’dan devralan Raul Castro sözlerine “Diplomatik ilişkileri yeniden kurmayı kabul ettik. Ancak bu aramızdaki ana konunun çözüldüğü anlamına gelmiyor: ekonomik abluka” diye ekledi.
İki liderin tarihi açıklaması yaklaşık bir yıldır süren gizli görüşmeler ve salı günü gerçekleştirdikleri 45 dakikalık tarihi telefon görüşmesinin ardından geldi. İlişkilerin bu noktaya gelmesinde ise kilit rolü iki ülkenin casuslarını serbest bırakma kararı oynadı. Küba, ülkede yasa dışı yollardan internet erişimini genişletme girişiminde bulunduğu nedeniyle 2009 yılında tutukladığı iş adamı Alan Gross’u (65) “insani nedenlerle” serbest bıraktı. Ancak asıl dönüm noktası Küba’nın 20 yıldır hapiste olan bir Amerikan casusunu da serbest bırakması oldu.
Başkan Obama, Küba vatandaşı casususun ABD’nin adadaki en önemli istihbarat kaynaklarından olduğunu söyledi. Küba ise bu iki isim karşılığında ABD’de 16 yıldır hapiste olan üç casusunu geri aldı. Raul Castro “Küba Beşlisi” olarak tanınan casuslardan son üçü olan Gerardo Hernandez, Ramon Labanino ve Antonio Guerrero’nun ülkelerine döndüğünü açıkladı. ABD’deki bu casusların kimliği, Küba’nın mutabakat çerçevesinde serbest bıraktığı ismi açıklanmayan muhbir sayesinde ortaya çıkarılmıştı. Beyaz Saray’da son iki senesine giren Başkan Obama, Küba ile tarihi değişimi başkanlık yetkilerini kullanarak hayata geçiriyor. Ekonomik ambargonun tamamen kaldırılması için ise Kongre’nin onayı gerekiyor. Ancak tepkiler ambargo kalkmayacağı gibi Obama’nın açıkladığı değişikliklerin hayata geçirilmesinin de zor olacağını gösteriyor.
Yeni yılda Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde Batı Yarımküre Alt Komitesi’nin başkanlığını yapması beklenen ve kendisi de Küba kökenli olan Cumhuriyetçi Senator Marco Rubio anlaşma şartlarından mümkün olduğunca fazlasını etkisiz hale getirmek için Senato çoğunluğununun elindeki tüm araçları kullanmayı planladığını açıkladı. Senatör Rubio, Obama’nın Havana’ya atayacağı büyükelçinin Senato’dan onay almasının çok zor olacağının da altını çizdi. Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin şu andaki başkanı Demokrat Senatör Robert Menendez de Obama’nın “Küba hükümetinin vahşi davranışlarını onaylamak” anlamına geldiğini söyledi.
İki ülke arasındaki dönüm noktası Papa Franscis’in yaz başında Obama ve Castro’ya birer mektup göndermesi ile yaşandı. Papa Francis iki lidere hassas konularda yapıcı diyalog için ev sahipliği yapmayı da önerdi. Vatikan iki ülke temsilcilerini yüz yüze görüşmeleri için ağırladı. Obama ve Castro dünkü konuşmalarında Papa Francis’e özellikle teşekkür etti.
- Ocak 1959: Castro yönetime geçti.
- Haziran 1960: Küba, Sovyet petrolünü işlemeyi kabul etmeyen Amerikalılara ait petrol rafinerilerini kamulaştırdı.
- Ekim 1960: Ambargo başladı. ABD, Küba’ya gıda ve ilaç dışında tüm ihracatı yasakladı. - Ocak 1961: ABD, büyükelçiliğini kapatarak Küba ile ilişkileri bitirdi. - Nisan 1961: Castro Küba’yı sosyalist devlet ilan etti. - Şubat 1962: Başkan John F. Kennedy ambargoyu genişleterek Küba’dan tüm ithalatı yasakladı. - Ekim 1962: ABD deniz kuşatmasıyla Sovyetlerin nükleer füzelerini Küba’dan çekmesini sağladı. Başkan Kennedy karşılığında Küba’yı işgal etmeme sözü verdi. - Nisan 1980: Küba’daki 125 bin kişi ABD’ye kaçtı. - Aralık 1991: Sovyetler Birliği’nin çöküşü Küba ekonomisine büyük zarar verdi. - Eylül 1998: Kübalı beş casus tutuklanarak yargılandı. - Aralık 2009: ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı için çalışan Alan Gross, Havana’da tutuklandı. - 17 Aralık 2014: Gross ve “Küba Beşlisi”nin kalan üyeleri serbest bırakıldı.
İki ülke arasında atılacak adımlarından bazıları:
- Önümüzdeki aylarda Havana’da büyükelçilik açacak. Karşılıklı üst düzey ziyaretler de başlayacak. - 1982 yılından beri ABD’nin “terörizme sponsor olan ülkeler” listesinde yer alan Küba’nın bu statüsü tekrar değerlendirilecek. Dışişleri Bakanlığı, 6 ay içinde bu konuda bir rapor hazırlayacak. - ABD, Küba ile göçmenlik, uyuşturucuyla mücadele, insan kaçakçılığı gibi konularda çalışacak. - Turizm yasak olmaya devam edecek. Ama aile ziyareti amaçlı ya da devlet görevi; gazetecilik, araştırma, eğitim ve din faaliyetleri; kurs ve müsabakalar; Küba halkına destek; insani projeler, özel vakıflerın etkinlikleri ve ithalat faaliyetleri için Küba’ya gidenlere verilen özel izinleri almak ve kullanmak kolaylaşacak. - ABD vatandaşları Küba’dan 400 doları aşmayacak mal ithalatı yapabilecek. Ancak tütün ve Alkol ürünlerinin değeri 100 doları geçemeyecek. - Küba’ya giden ABD vatandaşları ülkede yaptıkları harcamalar için Amerikan bankalarının kredi kartlarını kullanabilecek. - ABD’den Küba’ya havale limiti 2 bin dolara çıkarılacak. Bu düzenlemeden hükümet veya Komünist Parti’nin belirli yetkilileri faydalanamayacak. Havale göndermek için özel izin belgesi istenilmeyecek. - ABD, Küba’nın iletişim sistemlerini güçlendirecek ürünlerin ihracına izin verecek. Bu izin cep telefonları ve bilgisayar programlarını da kapsayacak. - ABD’li finans kuruluşları, ilişkilerin normalleşmesiyle Küba’daki bankalarda hesap açabilecek.