"ABD, vize işini kısa sürede çözmeye niyetli değil, istihbarat kökenli diplomatı büyükelçi olarak atayacaklar"

"ABD, vize işini kısa sürede çözmeye niyetli değil, istihbarat kökenli diplomatı büyükelçi olarak atayacaklar"

Habertürk gazetesi Washington temsilcisi Serdar Turgut, ABD ile Türkiye arasındaki vize kriziyle ilgili " ABD, vize işini kısa sürede çözmeye niyetli değil, istihbarat kökenli diplomatı büyükelçi olarak atayacaklar" dedi.

ABD'nin vize işlemlerini durdurmasını 'mazeret' olarak yorumlayan Turgut,  "ABD’nin Türkiye’de vize işlerini durdurması bir bahanedir; aslında iki ülke arasında tarihin en büyük siyasi krizi yaşanıyor" diye yazdı.

Turgut'un Habertürk'teki yazısı şöyle:

Washintgon temsilciliğine başladığım andan itibaren iki ülke arasındaki ilişkinin berbat durumda olduğunu, arada büyük gerginlikler, kırılma noktaları bulunduğunu ve buna rağmen iki tarafta da gerginliklerin, ilişkinin tamamen kopma noktasına gelmesini önleme yolunda bir irade koyma niyetinin de bulunmadığını yazıyorum.

ABD’nin Türkiye’de vize işlerini durdurması bir bahanedir; aslında iki ülke arasında tarihin en büyük siyasi krizi yaşanıyor.

Son gelişmeler Washington’da büyükelçimizin rezidansının önünde çıkan kavgadan sonra iyice çürümeye başlayan Amerika-Türkiye ilişkisinin neredeyse tamamen kopma noktasına varması anlamına geliyor.

İRAN VE VENEZÜELLA

ABD’nin son vize konusunda diplomatik kararlarının temelinde, görünenin perde arkasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran’daki temasları ve Venezüella ile kurulan diplomatik yakınlık var.

Buradaki birimler Türkiye’nin bölgesel sorunlar açısından İran ile görüşmesinin tabii ki gerektiğini ve normal zamanlarda bunun Washington’da normal karşılandığını belirtmekle birlikte, Amerika’nın neredeyse rejim değişikliği için çalışma kararı almış olduğu iki ülke olan İran ve Venezüella ile kurulan ilişki nedeniyle Türkiye’ye aynı anlayışı bu defa gösteremediklerini söylüyorlar.

İSRAİL FAKTÖRÜ

İran’da yapılan temaslar sırasında bir de İsrail açısından sert laflar edilmesi Washington’da Türkiye hakkındaki tüm alarm zillerini yeniden çaldırdı. Zaten var olan önyargılar daha da sertleşti. Washington bir süredir özellikle Suriye ve Irak’ta İran’ın artan gücünü ve bunu daha da artırma çalışmalarını İsrail ile birlikte endişeyle izliyor. Washington İran’ı bölgede fiilen karşısına almaya karar verdi. Örneğin bu hafta içinde ABD ile İran arasında Obama döneminde yapılmış nükleer anlaşma da resmen iptal edilecek ve İran’a yeni ekonomik ambargo konulacak. Bunun dışında birimlere yakın kaynaklar İran için Amerika’nın bir rejim değişikliği çalışması da başlattığı ve bunun İran’a yönelik casusluk faaliyeti bazlı bir çatışma kararı olduğunu söylüyorlar. Yani anlayacağınız suikastlar ve insansız uçaklarla yapılan saldırıları da içeren bir hazırlık var burada İran’a karşı.

Füze anlaşmasıyla Rusya ile yakınlaşan Türkiye’nin bir de Washington’un asıl hedefi olan İran ile bölgede kurulan bağlantıları nedeniyle Washington’daki Türkiye değerlendirmeleri daha da olumsuz olmaya başladı.

Anlayacağınız Ankara’ya henüz resmen bir elçi atamamış olan ve diplomatik işleri maslahatgüzar seviyesinde yürüten Amerika, bu vize işini kısa sürede çözmeye şu anda niyetli değil gözüküyor. Buraya elçi olarak atanacağını yazdığım istihbarat kökenli diplomat o tarihten bu yana Türkçe zaten bilmesine rağmen yeniden Türkçe kursları almaya başladı ve bu dersin ne zaman biteceği de belli değil. Yani adam sonunda Türkçe’yi hepimizden daha iyi konuşur hale gelebilir. Amerika siyasi tavrı nedeniyle elçi atamasını geciktiriyor.

TÜRKİYE BÜYÜKELÇİSİNİN DURUMU

Rezidans önünde çıkan kavga gününden bu yana Türkiye’nin Washington elçisinin gönderilmesi yönünde Konge’den baskı vardı. Son tırmanan vize krizi nedeniyle bu baskının daha da artması bekleniyor ve konunun yeniden yönetimin gündemine girmesi ve Türkiye’den elçisini çekmesinin istenmesinin sürpriz olmayacağı da söylenmeye başlandı Washington’da.