ABD'de 1,5 milyon dolar, Türkiye'de 226 bin lira tazminat

ABD'de 1,5 milyon dolar, Türkiye'de 226 bin lira tazminat

ABD’de 2010 yılında meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden bir maden işçisi için 1,5 milyon dolar tazminat öderken, bu rakam Türkiye’de ancak 226 bin lirayı buluyor.

2010 yılında Batı Virginia’nın Naoma kasabasındaki Upper Big Branch madeninde meydana gelen patlamada 29 madenci öldü. Federal hükümetin atadığı bağımsız soruşturma komisyonu, madeni işleten Massey Energy şirketini suçlu buldu. Madeni devralan Alpha Natural Resources ölenlerin ailelerine 1.5 milyon dolar (3 milyon TL), toplamda 209 milyon dolar tazminat ödemeye razı oldu.

 

İki aile dava açtı

 

Zonguldak’ta ise geçen yıl 7 Ocak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesinde meydana gelen patlamada taşeron firmada çalışan 8 maden işçisi öldü. İki aile tazminat davası açarken, Zonguldak 3. İş Mahkemesi, 41 yaşındaki Yüksel Koca’nın eşi ve yakınlarına 226 bin 991 lira, 32 yaşındaki Muharrem Yapıcı’nın eşi ve yakınlarına da 175 bin 16 lira maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

 

Nasıl hesaplanıyor?

 

Çağdaş Ulus’un Milliyet’teki haberine göre, Türkiye’de 5510 sayılı sosyal güvenlik yasasının 21. maddesine göre, iş kazası üçüncü bir kişinin veya işverenin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, bu iş kazası dolayısıyla SGK’nın yaptığı ve yapacağı tüm harcamalardan işveren ile üçüncü kişiler de sorumlu tutuluyor.

İş kazaları dolayısıyla SGK sigortalı işçilere tedavi hizmetinin yanı sıra; geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, ölüm halinde hak sahiplerine ölüm aylığı, kız çocuklarına evlenme ödeneği, cenaze ödeneği gibi harcamalar yapıyor. Bu şekilde hesaplanan ödemelerin yarısı, kusurlu bulunması halinde maden şirketinden peşin olarak isteniyor.

 

Soma’ya da aynı hesap

 

SGK, Soma’da yaşamını yitiren işçilerin ailelerine de bu sistemi uygulayacak. Tedavi giderleri, geçici iş göremezlik ödemeleri, çalışamaz hale gelenler olursa bunlara yapılacak sürekli iş göremezlik ödemeleri de eklenerek, sorumluluğu oranında işverenden tahsil edilecek. Kaza sonrası Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin hazırlayacağı rapor, işverenin ödeyeceği söz konusu tutarın belirlenmesi açısından da büyük önem taşıyor. İşverenin kusuru yüzde 100’ün ne kadar altına inerse, ödeyeceği tutar da ona göre azalacak. Yüzde 80 kusurlu bulunursa, hesaplanacak tutarın yüzde 80’ini ödeyecek.

 

Uzmanlar cevapladı

 

İki ülke arasında neden uçurum var?

İki ülke arasındaki bu farkı değerlendiren hukukçular bu farkın ülkeler arasındaki sosyal sigortalar kanunu ve işveren ile çalışanın imzaladığı iş sözleşmesi nedeniyle oluştuğunu söylüyor... İki ülke arasındaki farkı Vatan’a değerlendiren İş Hukuku Avukatı Mehmet Emin Şan, Türkiye’de tazminat hesabının kanun koyucuya bırakıldığını söylüyor:

 

‘Ölmeseydi ne kazanırdı?’

“Türkiye’de Yargıtay’ın belirlediği PMF (Population Masculine et Feminine) tablosu var. Buna yaşam tablosu diyoruz. Tabloya işlenmek üzere bilirkişiler tarafından yaşamını yitiren çalışanın yaşı, aylık maaşı, toplum seviyesi, statüsü tespit ediliyor. Ardından ‘67 yaşına kadar yaşasaydı şu kadar para kazanabilirdi’ diye tespitte bulunuluyor. ABD ya da bir Avrupa ülkesi ile Türkiye kıyaslaması yapacak olursak da durum şöyle. Ülkeler arasında değerler bir değil. Çalışma koşulları farklı. İş sözleşmesi farklı. Kanunlar farklı. Eşit değerlendirme mümkün olmuyor. Bizde kanun koyucuya bırakılıyor. Biz iş kazası olmayacak gibi davranıyoruz. Standart tazminat uygulanıyor. Orada tazminat belli. Bu iki durum çözülürse bu uçurum ortadan kalkabilir.”

 

‘Sözleşmede yazmıyor’

 

Prof. Duygun Yarsuvat ise Avrupa, ABD ve Türkiye’de insana verilen değerin çok farklı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “ABD ya da Avrupa ülkelerinde yaşanan kazalar sonucunda tazminat yüklü miktarda çalışanının ailesine ödenir. Sorumlu işverenler de yargılanarak ceza alır. Bu aradaki fark ise yargı sistemi, sosyal sigortalar kanununda yapılacak değişiklikle kapatılır. Türkiye’de işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşmede olası bir kaza sonucunda verilecek tazminat açık bırakılır. İşveren bunu önemsemez çalışansa buna dikkat etmez. Ancak Avrupa ülkelerinde iş sözleşmeleri çalışanlar yararınadır. Tazminatta bu nedenle yüksektir.”

 

Tazminat kanunu için tam zamanı

 

Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Maden işletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bahtiyar Ünver: “İş güvenliği açısından maden gibi riskli iş kollarında çalışanların hayatlarını kaybetmeleri durumunda, işveren tarafından yüksek tazminatlar verilmeli. Türkiye’de işveren, iş güvenliği önlemi almayıp üretime yöneliyor çünkü buradan para kazanıyor. Eğer iş güvenliğinden para kaybedeceğini görürse, her türlü önlemi alır. Örneğin bu kazayı ele alalım. Gaz geliyor ve çalışanı öldürüyor, çalışanın bir kusuru var mı? Yok. Kişi başı 1 milyon tazminat olsa, işveren  her türlü önlemi alırdı. İşveren, bu tür tazminat konularının gündeme gelmesini istemiyor. Ancak bu kaza, ileride yaşanacak kazaları engellemek için bir fırsat olabilir. Toplum tepkisi varken bu kanunu çıkarmanın tam zamanı.”