ABD'de hükümetin resmen 'kapanması' ne anlama geliyor?

ABD'de hükümetin resmen 'kapanması' ne anlama geliyor?

ABD Senatosu'nun öngörülen süre içerisinde yeni bütçe üzerinde uzlaşmaya varamamasının ardından federal hükümet de "resmen kapanmaya" başladı.

Temsilciler Meclisi, federal hükümetin 16 Şubat'a kadar finanse edilmesini öngören tasarıyı onaylamıştı. Bu tasarının yürürlüğe girmesi için Senato'da 60 oy alarak onaylanması gerekiyordu. Ancak 60 oya ulaşılamadı.

Böylece ABD taraifinde ilk kez, hem Temsilciler Meclisi hem Senato hem de Beyaz Saray'da aynı partinin ağırlığı olduğu bir dönemde federal hükümet kapanmış oldu. ABD'de şu anda hükümetin bu üç önemli kolu da Cumhuriyetçilerin elinde bulunuyor.

ABD hükümeti yeni mali yılın başladığı Ekim ayından bu yana faaliyetlerini sürdürebilmek zaten şu ana kadar üç geçici bütçe çıkarmış durumda.

ABD'de federal hükümetin kapanması, acil ve zaruri nitelikte olmayan kamu çalışanlarının zorunlu ücretsiz izne çıkarılması ve birçok devlet programının askıya alınması anlamına geliyor.

2013 yılında Barack Obama yönetimi döneminde 16 gün 'kapanmış'

ABD'deki düzenlemeye göre, Kongre kalıcı bütçe onaylanana kadar geçici ek bütçelerle arayı kapatamazsa "hükümet kapanır" ve acil ve temel hizmetler dışında tüm kamu faaliyetleri durur.

Bütçe görüşmeleri sırasında hükümetin, kapanmanın eşiğine gelmesi sıkça rastlanan bir durum. Bununla birlikte, bütçenin öngörülen tarihe kadar yetiştirilemeyip hükümetin kapanması ise oldukça ender durumlarda yaşanıyor.

1976 yılında Kongre'nin bütçe ve kamu harcamaları bütçesini geçirmekte kullandığı yasal çerçeve kabul edildiğinden bu yana hükümet resmen 18 kere "kapandı".

Bunların ilk altısında pratikte kamu faaliyetleri hiçbir şekilde etkilenmedi. Çünkü 1980 yılına kadar hükümetin kapatılması gibi bir durum söz konusu değildi. O tarihe kadar Başkanların elinin altında bütçeden gelen bir fonlama yoksa, kredi alarak işleri sürdürmesi mümkündü.

Ancak 1980-81 bütçe döneminde Başkan Jimmy Carter, Adalet Bakanı Benjamin Civiletti'den bütçe onaylanmaması halinde neler olabileceğine dair "bir hukuki görüş" hazırlamasını istedi.

Civiletti de bu talebin bütçenin onay sürecini mali ve siyasi bir mesele olmaktan çıkarıp ilk kez hukuki bir konuya dönüştürdüğü yorumunu yaptı.

Bu dönemin ardından Civiletti'nin hazırladığı görüş çerçevesinde, Kongre'nin hükümet faaliyetleri için fon sağlamayı onaylayamadığı dönemler "bütçesiz" kabul edilerek, hükümetin kısmen ya da tamamen kapatılması uygulamasına geçildi.

Reagan yıllarından bu yana Kongre'nin bütçeyi geçiremediği dönemlerde hükümet faaliyetlerinin önemli bir bölümü durduruldu. Hangi kamu faaliyetlerinin durdurulduğu her kapatmada biraz değişti ancak genel olarak, "insanların canını tehlikeye atacak" ya da "ekonomiyi felç edecek" temel faaliyetler kapatmadan muaf tutuluyor.

Kapatma dönemlerinde federal hükümetin çalışanları "temel hizmetler", "temel olmayan hizmetler" olarak ikiye ayırılıyor. 1995 yılında bu kategorilerin isimlendirilmesi, insanları incitici bulunduğu için "muaf" ve "muaf olmayan" olarak değiştirildi.

Kapatmadan muaf olmayan personele, kapatma dönemlerinde "izinli" olduklarını bildiren mektuplar gönderiliyor ve ücretleri bu süre içinde ödenmiyor.

2013 yılındaki son kapatmada yaklaşık 850 bin federal kamu çalışanına izin bildirimi yapıldı. Bu, toplam federal kamu çalışanlarının yüzde 40'ını oluşturuyor.

Kapatma sona erdiğinde, zorunlu izne çıkarılan kamu çalışanlarının ödemeleri hemen her zaman geriye doğru yani kapatma dönemini de kapsayacak şekilde yapılmaya başlanıyor. İzne çıkarılmayan temel kamu hizmetlerinde çalışanların da maaşları kesiliyor ama onlar çalışmayı sürdürüyorlar.

Ordu mensupları ile hava trafik kontrolü, sağlık hizmetlerinin önemli bölümü, afet yardım çalışmaları, elektrik idaresi, cezaevleri, sosyal güvenlik ve diğer kamu yardımları alanında çalışanlar genellikle kapatma dönemlerinde çalışmaya devam ediyor. Fakat birçok diğer kamu faaliyeti sekteye uğruyor.

2013 yılındaki hükümet kapatma sırasında ulusal parkların kapanması, vize ve pasaport hizmetleri aksaması çok tepki almıştı.

"Hükümet kapanırsa", Cumhuriyetçiler açısından bu büyük prestij kaybı olacak çünkü şimdiye kadar bu, Kongre'nin her iki kanadında da çoğunluğu oluşturan bir iktidar partilerinin başına hiç gelmedi.

Senato çoğunluk lideri Mitch McConnell Perşembe gecesi Cumhuriyetçi üyelere yolladığı e-posta ile onları aynı yönde oy kullanmaya çağırdı. Böylelikle hükümetin kapanmasının sorumluluğu tamamen Demokratların üzerine atılabilecek.

Aslında hiçbir parti Kasım ayında yapılacak ara seçimler öncesi hükümetin kapatılmasından sorumlu görünmek istemiyor.

2016'daki başkanlık seçimlerinde Trump'ın kazandığı eyaletlerden 10 Demokratik senatör ara seçimde koltuğunu korumak için yarışacak. Bu nedenle onlar da "hükümetin kapanmasının" yaratacağı tepkileri üzerlerine çekmek istemeyebilir.