ABD'nin Ferguson kentinde, silahsız bir siyahi gencin öldürülmesinin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen protesto gösterileri bitmeyince cumartesi günü olağanüstü hâl ilan edildi. Ancak yerel saatle sabah 5’e kadar ilan edilen sokağa çıkma yasağı protestoların hızını kesmedi. Polisin göstericilerle girdiği çatışmada yedi kişi tutuklandı.
Polisin yaptığı açıklamaya göre gece boyu devam eden olaylarda bir kişi silahla vurularak yaralandı. Missouri Eyaleti Devriye Şefi Ron Johnson, vuran kişinin polis olmadığını ve yaralıyı teşhis edemediklerini açıkladı. Johnson, "Yaralı kişi biz ulaşamadan, görgü tanıkları tarafından hastaneye kaldırıldı" dedi.
Ayrıca bir polis aracına ateş açıldı. Fakat bu olayın da faili tespit edilemedi.
'Dün gece güvenlik güçlerinden hiçbiri bir el bile ateş etmedi" diyen Missouri Valisi Jay Nixon, olağanüstü hâlin ne kadar süreceği ile ilgili kesin bilgi vermedi. Ancak ilerleyen saatlerde pazar gecesi için de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı yerel saatle gece 12'de (TSİ 08.00) başlayacak.
Reuters’ın haberine göre, Pazar akşam saatlerindeki protestolarda polis yaklaşık 400 göstericiye biber gazıyla müdahale etti. Göstericiler arasında çocuklu aileler de bulunuyordu.
Cumartesi günü de Ferguson yakınlarındaki bir kilisede konuşan Nixon, "Dünya bizi izliyor. Bu toplumda korku, güvensizlik ve şiddet çemberinin yerine barış, güç ve adaleti konabilecek mi? Bu test ediliyor" ifadelerini kullandı.
Kilisedekilerden bazıları valiye tepki gösterdi. Valinin sözlerini kesen bir kişi, topluma barış gelmesi için Brown’u öldüren polis memurunun cinayetle suçlanması gerektiğini söyledi.
Olaylar, 9 Ağustos Cumartesi günü, 28 yaşındaki polis memuru Darren Wilson’un 18 yaşındaki Michael Brown’u öldürmesiyle başladı.
Cuma günü polis, Brown'ın bir markette hırsızlık yaparken güvenlik kamerası tarafından kaydedilmiş görüntülerini yayınladı ve Brown’u öldüren polis memurunun adını açıkladı. Ancak polisin bu hamlesi gösterilerin şiddetlenmesine yol açtı.
Görüntülerin Brown’un ölümünü meşru gösterme amacıyla yayımlandığını savunan eylemciler, tepkilerini çevredeki dükkânları yağmalayarak gösterdi. Brown'ın görüntülerinin kaydedildiği market de göstericilerin hedefindeydi.
Tepkiler üzerine polis, Brown'u öldüren polis memurunun hırsızlıktan haberi olmadığını açıkladı.
Cumartesi günü de “Siyahilerin de hayatı önemlidir” ve “Ateş etmeyin” gibi pankart ve döviz taşıyan eylemciler sokaklarda.
ABD Başkanı Barack Obama, olayı bağımsız bir şekilde soruşturması için yerel yetkililere talimat vermiş, "Artık barış zamanı" çağrısı yapmıştı.
Ayrıca polis, protestocularla bir araya gelerek diyalog kurdu. Göstericiler de kentteki ırk ayrımcılığına dikkat çekti. 53 kişilik emniyet teşkilatında sadece üç siyahi Amerikalının çalıştığına işaret eden protestocular, bölgedeki nüfusun üçte ikisinin siyahilerden oluştuğunu vurguladı.
Ancak sükûnet çağrıları da olayları yatıştırmadı.
New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de gencin polis tarafından öldürülmesini ve bu olaya yönelik protestoların şiddetle bastırılmasını eleştirdi. HRW, iki gazeteciyi protestoları çekerken gözaltına alan polisin barışçıl göstericileri ve gazetecileri sindirme taktikleri kullandığını belirtti.
Örgütten Alba Morales'in yaptığı açıklamada, gösterilere müdahale eden polisin 'orantısız güç kullandığı’ söylendi:
"Ferguson polisi, Michael Brown'u öldürülmesini barışçıl şekilde protesto edenlere karşı orantısız güç kullanarak sorunları ağırlaştırıyor. Polis, barışçıl gösteri ve ifade özgürlüğüne ilişkin temel hakları desteklemeli."
Michael Brown'ın ölümüyle ilgili ’detaylı ve kapsamlı bir soruşturma’ çağrısında bulunan Morales, polisin ulaştığı bilgileri de kamuoyuyla paylaşması gerektiğini söyledi.
Polisin ifadesine göre, siyahi genç kendisine silah çekmek üzere hamle yaptı. Ancak ölen gencin üzerinden silah çıkmadı. Başka görgü tanıkları da, Brown'un kendisini gözaltına almaya çalışan polis memurundan kurtulmaya çalıştığını söyledi.
Otopsi raporuna ulaşan New York Times, Brown'un altı yerinden vurulduğunu açıkladı. Rapora göre hepsi Brown'un önünden giren kurşunların ikisi kafasına, dördü de koluna isabet etti.