"ABD'de oldu; 'Hristiyanları ülkeye sokmayacağım, Kürtleri kovacağım' diyen biri bizde niye başkan olmasın?"

"ABD'de oldu; 'Hristiyanları ülkeye sokmayacağım, Kürtleri kovacağım' diyen biri bizde niye başkan olmasın?"

Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Donald Trump'ın 289 delegeye ulaşarak ABD Başkanı seçilmesiyle ilgili olarak "Bizde de on yıl sonra, on beş yıl sonra, yirmi yıl sonra Trump gibi birisi çıkarsa. "Ülkeye Hıristiyanları sokmayacağım. Kürtleri kovacağım. Kürtlerle aramıza duvar öreceğim. Alevileri süreceğim" diyen birisi çıkarsa. Milyon dolarlık kampanya yapıp başkan olursa. Olur mu canım demeyin. 2016 yılının sonbaharında ABD’de oldu. Biz de 2030’larda niye olmasın" dedi.

Donald Trump, geçtiğimiz haziran ayında Müslümanların ABD'ye girişinin durdurulması gerektiğini söylemiş, başkan seçilmesi durumunda ülkedeki camileri kapatacağını dile getirmişti. Erdoğan ise Trump açıklamalarına tepki göstererek şunları söylemişti.

Mehmet Tezkan'ın "Başkancıların Trump telaşı" başlığıyla yayımlanan (13 Kasım 2016) yazısı şöyle:

Biz de başkanlık tartışmalarının alevlendiği günlerde ABD’de Trump başkan seçilmez mi?

Başkanlık sistemine övgüler yağdıranları aldı bi telaş..

Ne diyeceklerini bilemediler..

İslam düşmanı, faşist bir kişiyi övecek halleri yoktu..

Müslümanları Amerika’ya sokmayacağım diyen kişiye hoş geldin, sefa geldin de diyemezlerdi..

Nasıl tavır alacaklarını bilemediler..

Telaşa kapıldılar..

H

Seçimi kaybeden Hillary Clinton’a yüklendiler..

FETÖ’den bağış aldığı (kampanya için 2 milyon dolar bağış aldığı iddia ediliyor),

Suriye’de Kürtleri desteklemeye devam edeceğini açıkladığı için zaten tu kakaydı.. İyi oldu..

Boyunun ölçüsünü aldı.. Müesses nizamın adayıydı diyerek yerden yere vurdular.. Kaybetmesine sevindiler...

H

Clinton’un kaybetmesine sevinenlerin Trump’ın kazanmasını alkışlaması gerekmez mi?

Gerekir de, tam burada işler karışık..

Fethullah’ı iade edecek, Fethullah yandı gibi söylemlerle işi idare etmeye çalıştılar..

Gerçek yüzünü, sert söylemini görmezden gelmeye çalıştılar..

Binlerce Amerikalı sokaklara dökülüp; ‘Bizim başkanımız değilsin’ diye gösteriler düzenleyince..

İyice telaşa kapıldılar..  

Demokrasinin protesto boyutunun da meşru olması canlarını sıktı..

H

Niye mi?

Başkanlık denilince iki de bir ABD örneğini veriyorlar ya..

Biri çıkar da ‘Al sana ABD derse’ ne cevap verecekler..

ABD başkanlık yüzünden neredeyse bölünecek derse..

Ne diyecekler..

Telaşları bundan..

Adamlar 1789 yılından beri başkan seçiyor..

227 yıldır..

Düştükleri hale bakın.. 

Irkçı, faşist, İslam düşmanı bir adam ‘başkan’ oldu..

Bizimkilerin, bizdeki başkancıların elleri zayıfladı.. ‘Başkanlığı iştahla savunma güçleri’ örselendi..

H

Öyle ya.. 

Geçersek biz başkanlık modeline yeni gececeğiz.. 

Bizde de on yıl sonra, on beş yıl sonra, yirmi yıl sonra Trump gibi birisi çıkarsa..

Ülkeye Hıristiyanları sokmayacağım..

Kürtleri kovacağım..

Kürtlerle aramıza duvar öreceğim..

Alevileri süreceğim..

Diyen birisi çıkarsa.. Milyon dolarlık kampanya yapıp başkan olursa..

Olur mu canım demeyin..

2016 yılının sonbaharında ABD’de oldu..

Biz de 2030’larda niye olmasın!..

Var mı garantisi!..

H

Biz de ‘Halkın sarsılmaz sağduyusu Trump tipi adayların seçilmesine izin vermez’ deseler.. 

‘Amerika halkının sarsılmaz sağduyusu yok mu?’ sorusu ortaya atılır..

ABD’nin neredeyse yarısından fazlası isyan ediyor.. Oy vermeyenler kafasını duvara vuruyor.. Sandığı önemsemeyen binlerce genç sokaklarda kendini paralıyor..

H

Mesele kendi adaylarının seçilmemesi değil..

Mesele ırkçı bir kişinin o koltuğa oturması..

Hemen örnek vereyim.. 

2000 yılında Bush şaibeli bir seçimle başkanlık koltuğuna oturdu.. Florida’daki 500 oy başkanı belirledi.. Oysa rakibi Al Gore ülke çapında 500 bin fazla oy almıştı..

Binlerce kişi sokağa dökülmedi..

Binlerce kişi ‘Bush bizim başkanımız’ değil diye protesto gösterisi yapmadı..

H

Bugünkü durum farklı.. 

Bu farklı durum bizdeki başkancıları telaşa düşürdü..

Ne Trump’ı savunabiliyorlar..

Ne protesto edenlere hak veriyorlar..

Kaldılar arada..

İyi pazarlar!..