Amerikan basınında hafta sonunda çıkan "Suriye'de uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge kuruluyor" haberleri, gözleri bir kez daha Obama yönetimine çevirerek Suriye ve Esad yönetimi politikalarında önemli bir değişikliğe gidip, gitmeyecekleri tartışmasını alevlendirdi.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, bu konuda ilk haberlerden biri WSJ'de çıkmış, gazete Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Suriye sınırında dar bir güvenli bölge konusunu görüşmeye başladığını yazmıştı. Washington Post ise tartışmalara bir gün geç katılarak, Suriye içinde uçuşa yasak bölgenin en azından Amerikan bürokrasisinde ciddi bir şekilde tartışıldığını doğruladı.
Bütün bu haberlerin ortak noktası, çalışmaların planlama aşamasında olduğunun ve henüz Başkan Barack Obama tarafından onaylanmadığının altını çizmesi. Washington Post ayrıca Suriye topraklarında güvenli bölge kurulması ile 'Türk özel kuvvetlerinin Suriye'ye girecek olmasının, Özgür Suriye Ordusu'na yeni bir soluk kazandıracağına' değindi. Yine aynı haberlerdeki iddialara göre, Suriye içinde güvenli bölge kurulmasına karşılık olarak ise, ABD başta olmak üzere Koalisyon güçleri, Suriye'ye çok daha yakın olan ve lojistik olarak büyük bir yardımı olacak İncirlik hava üssünden, Suriye'deki IŞİD güçlerine saldırılar düzenleyebilecek.
Washington'daki Demokrasileri Savunma Vakfı (Foundation for Defense of Democracies) adlı düşünce kuruluşunda, özellikle Lübnan, Hizbullah ve Suriye konularında uzmanlığıyla tanınan Tony Badran, Amerikan medyasında çıkan haberlere şüpheli yaklaşanlardan.
Badran "Bir uçuşa yasak bölgenin kurulacağını düşünmüyorum. Ama eğer Amerikan basınında çıkan haberler doğru ise ve gösterilen güvenli bölgeyi Türkiye kabul ediyorsa, bu Türkiye'nin daha önceki taleplerinin boyutunu küçülttüğünü gösteriyor bize.'' diyor.
Bir süredir Ankara, ABD'yi öncelikle Esad'a karşı mücadeleye ikna etmeye çalışırken, Washington ise Türkiye'yi öncelikle IŞİD'e karşı mücadeleye çağırıyor.
Son iki gündür Amerikan basınına yansıyan güvenli bölge haberleri ile ilgili olarak, Washington Post'da ayrıca bir de harita yayınlandı.
Bu haritaya göre, Amerikalıların kabul etme ihtimali olan güvenli bölge, IŞİD'in sahibi olduğu Halep'in doğusundan Kobanê'ye doğru yer alan bölgede, dar bir alan için öneriliyor.
Bu bölgede ise Esad güçleri yok. IŞİD'den alınacak bu bölgenin 'Türk özel kuvvetleriyle korunması ve havadan da Amerikan jetlerinin yardımı' öngörülüyor.
Bu haritadan yola çıkılırsa, Badran'a göre, güvenli bölge önerileri, ''IŞİD'e karşı bir mücadelenin işaretini veriyor, Esad güçlerine karşı değil.''
Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde Suriye uzmanı olan Andrew Tabler'e göre ise, gazetelere yansıyan haberler son yıllarda süregiden dinamiğin bir benzeri.
Yani ''ABD bürokrasisi veya müttefikler planlar hazırlayarak geliyorlar ve bu, Beyaz Saray tarafından veto ediliyor.'' Esad hakkında Şam'da yaşadığı yıllar içinde yazdığı 'Lion's Den' adlı kitapla da tanınan Tabler, Obama'nın bu planları kabul edeceğinden emin değil.
Bir uçuşa yasak bölgenin maliyetinin ''ABD tarafından taşınması gerekir ve Obama'nın şimdiye kadar böyle bir gayrete gireceğine dair işarete sahip değiliz.'' diyor.
Tabler, Obama'nın şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da, Suriye politikalarının 'minimalist' olmasını beklediğini söylüyor. Türkiye'den konuştuğumuz bazı diplomatik kaynaklar ise, Amerikan yönetimi içinde yeniden bir güvenli bölge konusunun değerlendirmeye açıldığına inansa da, bu konuda Obama'nın ne yönde karar vereceğinden emin değil.
Bu hafta, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in rutin bir ziyaret için Washington'da olduğu, ama görüşmelerinde yoğun bir şekilde Suriye, IŞİD ve güvenli bölge konularının tartışıldığı öğrenildi.
Suriye Koalisyonu'nun stratejik iletişim danışmanlığını yapan Washington merkezli Oubai Shahbandar'a göre ise, ''Esad rejiminin savaş uçaklarının günlük saldırılarına karşı korunmasız toplumlara kalkan olmak üzere, Suriye'nin kuzeyinde ABD ve müttefik ülkelerin aktif adımlar atarak bir güvenli bölge kurması şart -ki bu Özgür Suriye Ordusu'na da yardımcı olarak IŞİD'e ve diğer aşırı elementlere karşı savaşma kabiliiyetini artıracak.'' Shahbandar, gazetelere yansıyandan çok daha geniş bir tampon bölgeyi savunuyor.
Washington'da haftanın ilk günü ise, Pentagon, Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı, uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge konularında bir gelişme olduğunu reddetmekle birlikte, kapıyı da tamamen kapatmadı.
Beyaz Saray Sözcüsü Joshua Earnest "Türklerle bir takım ihtimalleri tartışmaya açığız'' derken, hemen ardından ekledi: "Ama Suriye için uçuşa yasak bölge şu anda masada değil. ABD Savunma Bakanlığı sözcülerinden Albay Steve Warren ise ''Türklerle görüşme halindeyiz. Şu anda, tampon bölgesinin kuzey Suriye'de insani krizi hafifletmesi için en iyi yol olduğuna inanmıyoruz'' dedi.
Warren, ''IŞİD militanlarına baskı yapmaya devam etmenin krizi hafifletmekte en etkili rol olduğuna inanıyoruz'' da diyerek, Suriye stratejisinde bir değişikliğin şimdilik görünmediğini ifade etmiş oldu.
Günün son reddi ise ABD Dışişleri bakanlığı sözcüsü Jen Psaki'den geldi. Psaki, ''Türklerin getirdiği bir dizi öneri hakkındaki görüşmelerimiz devam ediyor. Bu süreç içinde onların hangi ihtimallere sahip olduğunu ve farklı fikirleri dinliyoruz. Şu an durduğumuz yerde (Türkiye ile) farklılıklarımız devam ediyor'' dedikten sonra, son aylarda sıkça kullanılan bir cümleyi yeniden kullanıldı:
''(Uçuşa yasak bölge konusunda) spesifik bir uygulama için karar almadık. Ortada uygulamak üzere olduğumuz veya uygulamaya karar verdiğimiz birşey yok.''