ABD, Sudan ve Tunus'taki diplomatlarını çekme kararı aldı
ABD Dışişleri Bakanlığı Sudan ve Tunus'taki diplomatlarına söz konusu 2 ülkeyi terketmeleri talimatı vererek, ABD vatandaşlarının buralara seyahat etmemelerini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland yaptığı açıklamada, “ Tunus ve Hartum'daki güvenlik durumu nedeniyle, Dışişleri Bakanlığı tüm diplomatların aile fertleriyle ve acil durum görevlisi olmayan personelin ayrılması talimatı verdi. Ayrıca bu ülkelere seyahat edilmemesi uyarısı yapıldı” diye konuştu.
Nuland, Tunus uluslararası havaalanının açık olduğunu ve tüm Amerikan vatandaşlarının özel havayolları uçaklarını kullanabileceğini belirterek, Tunus 'ta kalmayı tercih eden Amerika 'lıların son derece dikkatli olmaları ve herhangi bir gösteri yerinden uzak durmaları gerektiğini ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Sudan hükümetinin de terörist faaliyetlerin engellenmesi için gerekli önlemleri aldığını belirterek, engellenemeyen bazı terörist grupların batılı ülkelerin çıkarlarına yönelik saldırı tehdidinde bulunduğuna dikkati çekti.
‘Sudan hükumeti askerlerin varışını geciktiriyor’
Bu arada adı açıklanmayan bir Amerikalı yetkili de Associated Press (AP) ajansına yaptığı açıklamada, Sudan hükümetinin ABD 'nin Hartum Büyükelçiliği'ndeki güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi için göndermeyi planladığı ilave askerlerin ülkeye varışını geciktirdiğini söyledi.
Nuland, ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton'ın dün Libya Başbakanı, Somali Cumhurbaşkanı, Türkiye , İngiltere , Mısır , Fransa ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlarıyla telefon görüşmesi yaparak son gelişmeleri ele aldığını belirterek, Clinton'ın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 'na şiddet olaylarını kınamalarından dolayı teşekkür ettiğini kaydetti.
Clinton'ın Davutoğlu, Mısır ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlarıyla görüşmesinde söz konusu ülkelerdeki Amerikan diplomatik misyonları çevresindeki güvenlik önlemlerini artırmalarının önemine işaret ettiğini söyleyen Nuland, “Clinton ve Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamil Amr, görüşmelerinde filmin hakaret edici ve kabul edilemeyecek olmasının şiddeti haklı gösteremeyeceği konusunda aynı görüşü paylaştılar” dedi.