Türkiye'deki sivil toplum örgütleriyle Avrupa Birliği'ndeki (AB) benzer örgütler arasında "tarım, balıkçılık" ve "kültür,sanat" konularında diyaloğun geliştirilmesini amaçlayan "AB ve Türkiye Arasındaki Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi" projesinin ikinci serisi kapsamında bu yıl 4,2 milyon Euroluk hibe verilecek. Proje hazırlama ve başvuru yapılırken nelere dikkat edilmesi gerektiği yönünde bilgilendirme toplantılarını başlatan AB Genel Sekreterliği, 2 hafta içinde alınmaya başlayacak proje başvurularını 3 ay içinde değerlendirmeyi öngörüyor. AB Genel Sekreterliği Kıdemli Program Görevlisi Seval Işık, "sadece devletlerin üye olması yeterli değil, halkların da birbirlerini iyi anlaması gerekiyor" düşüncesinden yola çıkan Birliğin, aday ülkeyle üye ülkeler arasında diyaloğu ön plana çıkaran ve böylece aday ülke halkını üye ülkelerdeki iyi uygulamalardan haberdar ederek gelecekteki üyeliklerin daha sıkıntısız gerçekleşmesini hedefleyen bir program oluşturduğunu anlattı. AB Komisyonunun, 2005 yılının haziran ayında AB ve aday ülkeler arasında sivil toplum diyaloğuna ilişkin bir tebliğ kabul ettiğini anımsatan Işık, bu tebliğin genişlemeye ilişkin konu ve meselelere değinmek amacıyla geniş anlamda AB ve Türkiye'deki sivil toplum arasındaki diyaloğun geliştirilmesine yardım etmeyi amaçladığını belirtti. Işık, 2006 yılı Katılım Öncesi Yardım Programı kapsamında "AB ile Türkiye Arasındaki Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi" başlıklı bir projenin uygulamaya konulduğunu söyledi. Işık, bu proje kapsamında geçen yıl 119 projeye onay verildiğini ifade ederek, "Bu, projenin ilk serisiydi. Aralık ayı gibi bitecek ve sonuçlarını 2010'da almış olacağız" dedi. Projenin ikinci serisi için tanıtım toplantıları başlattıklarını ve bu kapsamda 14 ilde bilgilendirme yapacaklarını kaydeden Işık, bu yılki program kapsamında "tarım-balıkçılık" ve "kültür-sanat" alanlarında 4,2 milyon Euro hibe verileceğini bildirdi. Seval Işık, şöyle konuştu: "Hibe için gelen proje başvurularından gayet memnunuz. Açıkçası bizim bugüne kadar bir program açıp da düşük başvuru olan bir hibe programımız olmadı. İlgi gayet güzel, ama tanıtımdaki amacımız daha iyi, kaliteli projeler gelmesini sağlamak, farkındalık yaratmak." Işık, bugüne kadar AB'nin KOBİ'lere ve yatırım projelerine yönelik hibeleri olduğunu, sivil toplum diyaloğu hibelerinin öneminin ise yeni yeni anlaşıldığını belirterek, şunları söyledi: "Bence en önemli farkı, üye ülkeden bir ortakla başvurmak zorunda olmanız; yoksa başvurunuz değerlendirilmiyor. Bu, sizinle aynı işi yapan bir sivil toplum kuruluşuyla veya ziraat odasıyla, üniversiteyle olabilir. Üye ülkelerden bir tane buluyorsunuz, onlarla beraber projeyi yürütüyorsunuz. Yatırım için büyük bir para ayrılmıyor, sadece küçük ekipman alımları için yüzde 20'lik bir oran var. Beraber yaptığınız aktiviteleri destekliyoruz. Dolayısıyla üye ülkedeki halklarla Türkiye'deki halklar arasında bir diyalog yaratmaya çalışıyoruz." Işık, projenin devamının geleceğini de sözlerine ekledi.