Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları yarıyıl zirvesi kapsamında Brüksel'de bir araya gelen liderler, Ukrayna krizi başta olmak üzere gündemdeki gelişmeleri ele aldılar.
Ukrayna krizi konusunda dört talepte bulunan AB liderleri, bunları barış planı konusunda uzlaşı, Rusya yanlısı ayrılıkçıların elindeki rehinelerin serbest bırakılması ve bir çift sınır önlemi olarak nitelendirdi.
Eğer 30 Haziran yani pazartesi gününe kadar bu talepler yerine getirilmezse yeni yaptırımların gündeme geleceği belirtildi. Ancak Rusya'ya yönelik şimdilik yeni bir yaptırım kararı alınmadı.
Zirvede, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile görüşen Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, cuma akşamı sona erecek olan geçici ateşkesi 72 saat uzatma teklifinde bulunduğunu söyledi.
Ortaklık anlaşması
Öte yandan, Brüksel önemli bir anlaşmaya da ev sahipliği yaptı. AB ile Ukrayna, yıllardır tartışmalı olan ve sıkı ekonomik ve siyasî işbirliği içeren Ortaklık Anlaşmasını imzaladı. Brüksel’deki zirvesinde düzenlenen ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’nun da hazır bulunduğu törende Ukrayna ile ortaklık anlaşmasının ticaret bölümü imzalandı. Törende Moldova ve Gürcistan ile ise Ortaklık Anlaşmaları imzalandı.
Törende bir konuşma yapan Poroşenko, tarihî bir adım atıldığını söyleyerek, bunun 7 yıllık bir çalışmanın sonucu olduğunu vurguladı. Poroşenko’nun burada sözünü ettiği şey, her iki tarafın ticari mallar için gümrükleri neredeyse tamamen kaldırması: “Sanıyorum, bağımsızlığın kazanılmasından bu yana ülkenin tarihindeki en önemli günlerden birini yaşıyoruz. Ülkenin modernleştirilmesi için bu imkânı kullanabileceğimizi düşünüyorum. Şimdi tek ihtiyacını duyduğumuz şey barış ve güvenlik. Ve AB’nin bizimle dayanışmasını şimdiye dek olduğu gibi devam ettirmesini ümit ediyoruz.”
Kiev ile Ortaklık Anlaşması’nın siyasî bölümü ise 21 Mart’ta imzalanmıştı. Ortaklık Anlaşması aslında 2013 yılında Litvanya’daki AB Doğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi’nde imzalanması planlanmıştı. Ancak o dönemki Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, Moskova’nın baskıları sonucunda anlaşmayı imzalamayı reddetmişti. Ve Ukrayna’nın siyasî rotasındaki bu değişiklik ülkede aylarca sürecek protesto dalgasına yol açmıştı. Şimdi imzalanan siyasî ve ticarî anlaşma, AB ile Doğu Avrupa ülkeleri arasındaki ortaklık ilişkilerini daha da derinleştirmeyi hedefliyor. Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko, AB devlet ve hükümet başkanlarına ricada bulunarak, ülkesinin gerekli şartları yerine getirdiğinde AB’nin Ukrayna’ya tam üyelik taahhüdünde bulunmasını da istedi.
Rusya tepki gösterdi
Anlaşmaya Rusya’nın tepkisi gecikmedi. Rus İnterfaks haber ajansının haberine göre Rusya Dışişleri Bakan Vekili Grigori Karassin, “Ukrayna ve Moldova ile imzalanan anlaşmaların sonuçlarının şüphesiz ciddi olacağını” söyledi. Buna karşılık AB Konseyi Başkanı Hermann Van Rompuy ise imzalanan anlaşmalarda ve AB’nin tavrında Rusya’ya herhangi bir biçimde zarar verecek hiçbir şey olmadığını söyledi. Van Rompuy, yanlış anlamaların ve şüphelerin giderilmesi için de elden gelenin yapılacağını belirtti.
Finlandiya Başbakanı Alexander Stubb, AB ile Rusya arasındaki ilişkilerin geleceği konusunda şunları söyledi: “(Rusya’ya) baskıların devam ettirilmesi önemlidir. Ancak aynı zamanda doğru bir dengenin bulunması da önemli. İki devlet başkanı, Putin ile Poroşenko arasında diyalog olması kanımca iyiye işarettir. Ateşkes de iyi bir haber; ancak kötü olan iki ülke arasındaki sınırın hâlâ güvenilir olmamasıdır. Ateşkes sırasında 20’den fazla kişinin öldüğünü biliyoruz. İşte bu noktada mümkün olan en iyi çözümü bulmak zorundayız.”
Anlaşmanın avantajları
AB, ortaklık anlaşmasıyla komşularına tam üyelik sunmadan onları sıkı bir biçimde kendine bağlamayı öngörüyor. AB, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan gibi Doğu Avrupa ülkelerindeki işletmelerin dünyanın en büyük ve en zengin iç piyasalarından biri olan AB piyasasına ticaret sınırlamaları olmadan girmelerine olanak sağlamış olacak. Buna karşılık AB, kendi ekonomik normlarının bu ülkelerde geçerli olmasını istiyor ve bu ülkelerin firmalarına iş siparişlerinde söz söyleme hakkı veriyor. AB ayrıca demokrasi standartlarına uyulmasını, yolsuzluklarla mücadele edilmesini ve ekonomik reformlara gidilmesini talep ediyor.
Siyasî yorumcular, ortaklık anlaşmasının Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’a birçok açıdan avantaj sağlayacağını belirtiyorlar. Bu ülkelerde demokrasinin güçlendirilmiş olacağına ve refahın artacağına işaret eden AB yetkilileri, örneğin Ukraynalı firmaların bundan böyle gümrük ödemelerinden muaf tutulacakları için yaklaşık 500 milyon Euro tasarruf edeceklerini belirtiyor.