Maçka’daki evinin bulunduğu sokakta 36 yıl önce karanlık bir suikasta kurban giden Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi bugün törenle anılacak. Zincirlikuyu’daki kabri başında düzenlenen törene İpekçi’nin ailesi, meslektaşları ve sevenleri katılacak.
T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın "ABDİ BEY, katilleriniz serbest, gazeteciler tutuklu ülkenizde!" başlıklı yazısında suikastten sonra yaşananları (1 Şubat 2012) şöyle özetlemişti:
- İpekçi’nin öldürülmesinde tetikçi olarak görev alan ve o sırada 20 yaşında bir Ülkücü olan Mehmet Ali Ağca, 1 Şubat 1979’da işlediği cinayetten yaklaşık beş ay sonra, 25 Haziran 1979’da yakalandı. Ağca bütün dünyayı şaşırtan bir kararla 12 Ocak 2006'da tahliye edildi! “Yanlışlıkla” tahliye edilen ilk Ülkücü katil Ağca değildi! Yapılan itirazın ardından “yanlışlık” yapıldığı kararına varıldı ve serbest bırakılan Ağca 8 gün sonra cezaevine döndü ve 18 Ocak 2010'da tahliye edildi.
- Dönemin Sıkıyönetim Askeri Savcısı Ahmet Koç'un 2010’da NTV’de Can Dündar’ın sorularını yanıtlarken yaptığı açıklamaya göre, polis yakalandıktan sonra katilin evini aramak için iki hafta bekledi, üzerinden çıkan adres ve telefonları tam 1,5 ay boyunca araştırmadı!
- Bu arada Sıkıyönetim Komutanlığı, polisin istediği ek sorgu süresini vermemişti. Dönemin İstanbul Sıkıyönetim Komutanı emekli orgeneral Necdet Üruğ , yine 2010’da NTV’de Can Dündar’ın sorularını yanıtlarken yaptığı açıklamada, polisin ek süre istediği zamana kadar verilen süreyi zaten değerlendirmediğinin görüldüğünü öne sürdü. Üruğ, “polisteki ideolojik kamplaşma tetikçinin kaçınrılmasına neden olabilir” düşüncesiyle emniyetin sorgu için talep ettiği ek süreyi vermediklerini açıkladı.
- Tetikçi Ağca “polisin elinden kaçmasın” diye götürüldüğü Maltepe Askeri Cezaevi’nden, yakalandıktan tam 128 gün sonra, 25 Kasım 1979’da asker yardımıyla kaçırıldı! O sırada Maltepe Cezaevi’nde askerliğini yapan er Bünyamin Yılmaz, CNN Türk’te Rıdvan Akar’a, “Ağca’yı kaçırmam için bana emir verildi. Oral Çelik'in verdiği para ve silahları cezaevinde Ağca'ya teslim ettim. Onu asker elbisesi giydirerek kaçırdım” dedi.
1929 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesini bitirdi. Bir süre Hukuk Fakültesine devam etti. Kırmızı-Beyaz ve Şut adlı spor dergilerinde yazı ve karikatürleri yayınlandı. Yeni Sabah, Yeni İstanbul ve İstanbul Ekspres gibi çeşitli gazetelerde spor muhabiri, sayfa sekreteri ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Ali Naci Karacan'ın çıkardığı Milliyet Gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Bir müddet sonra da genel yayın müdürü oldu. 1961 senesinden 1 Şubat 1979 tarihine kadar aynı gazetenin başyazarlığını da yürüten Abdi İpekçi, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Basın Enstitüsü Başkanlığı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekilliği ve Uluslararası Basın Enstitüsü'nün ikinci başkanlığı, Basın Şeref Divanı Genel Sekreterliği gibi görevlerde bulundu. “Afrika, İhtilalin içyüzü, Liderler Diyor ki, Dünyanın Dört Bucağından” isimli kitapları var. 1 Şubat 1979 gecesi İstanbul’daki evinin yakınlarında öldürüldü. Abdi İpekçi o günlerde Milliyet Gazetesindeki Genel Yayın Müdürlüğünün yanı sıra Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nda Başkan Vekili olarak görev yapmaktaydı.