'ABD'li eşcinsel askerlerden selam var'

'ABD'li eşcinsel askerlerden selam var'

Ezgi Başaran

(Radikal, 7 Haziran 2012)
 
Cep telefonu dahil her türlü elektronik eşyayı otomobilde bırakıp üçüncü güvenlik noktasından da evelallah geçiyoruz. Devasa, soğuk, sevimsiz Pentagon binasındayız. 19 ülkeden gazeteciler olarak. Pentagon’un basına açıklama yapılan, kamera ve ses alıcılarıyla donatılmış odasında yerimizi alıyoruz. Meşhur podyumda bu kez biri deniz kuvvetlerinden, diğeri kara kuvvetlerinden iki kıdemli asker duruyor. Hayır, mikrofonun başına geçmiyorlar, podyuma çıkmıyorlar. İki sandalye çekip yanımıza ilişiyorlar. Çünkü anlatacakları, mesafe kaldırmayacak kadar şahsi.
 
Biri kadın, diğeri erkek bu askerler, 20 yıldır Amerikan ordusunda görev yapıyorlar ve eşcinseller. 20 Eylül 2011’de ordunun eşcinsel askerlerle ilgili ‘Sorma, Söyleme (Don’t Ask, Don’t Tell)’ politikasının tedavülden kalkmasıyla hayatlarında neler değiştiğinden söz edecekler. İki askerin en özel hayat detayını anlatmak üzere yabancı basınla, hem de bina içinde buluşması Pentagon tarihinde bir ilk.
 
Denizci asker, yaralayıcı bir hikâyeyi duraklaya duraklaya anlatmaya başlıyor: “17 yıl önce sevgilim tarafından tehdit edilmiştim. Senin lezbiyen olduğunu komutanına söyleyeceğim, diyordu. O günden beri hayatımın kapılarını kapatmıştım. Hiç uzun süreli ilişkim olmadı, olamadı. Çünkü ailemin neredeyse tamamı askerdi ve askeriye kariyerimi her şeyin üstünde tutmaya karar vermiştim. Eksik yaşadım, evet. Ama başka çarem yoktu çünkü eşcinsel olmak ordudan atılmak demekti. Bunu aileme yapamazdım.”
Karacı asker, kendi deyişiyle ‘riskli yolu’ seçmiş ve 12 yıldır birlikte olduğu erkek arkadaşıyla evlenmiş. “Fakat yine de hayatım bir gün ordudan atıldığımı bildiren telefonu endişe içinde beklemekle geçti. Yanımda oturan dostumla Afganistan’da birlikte savaştık ve birbirimize eşcinsel olduğumuzu söylemedik bile. Düşünebiliyor musunuz? Bu insanın içinde, hele de savaş ortamında nasıl bir boşluk yaratıyor bilemezsiniz.”
 
Eşcinselliğin ordudan ihraç edilme sebebi olmaktan çıkmasıyla Pentagon, çeşitli gruplar halinde askerlerine eğitimler verdi. Eğitim dediysem, yeni duruma adaptasyon turu gibi düşünün. “İlk eğitime ben de katıldım ve o günü düşündükçe hâlâ gözlerim doluyor” diyor denizci asker. O anda, hâlâ gözleri dolarak. “Salonun neredeyse yüzde 90’ı bu politika değişiminin geç bile kaldığını, sonuçtan çok memnun olduklarını söylüyordu. Kulaklarıma inanamamıştım. Emeklilik vaktim yaklaştığı için ayrılmayı düşündüğüm ordumun son 10 yıl içinde geçirdiği evrim, hayata inancımı pekiştirdi.”
 
Karacı asker, ABD’nin Irak savaşına girmesinden hiç hazzetmemiş, hatta bu yüzden 2005’te istifanın eşiğine gelmiş. “Ama şimdi her şey değişti, hayatımda ilk defa bu ordunun parçası olduğum için tüm benliğimle gurur duyuyorum. Biz Amerikan askerleri, hükümetleri değil anayasayı korumak üzere yemin ederiz. O nedenle ırk ve cinsiyet ayrımcılığına karşı yasaları en kolay ve hızlı Amerikan ordusu hayata geçirmiş, topluma örnek olmuştu. LGBT hakları açısından da öyle olacak” diyor.
 
Sohbetin bir bölümünde Türk ordusunun eşcinsellerle ilgili tutumundan ne kadar haberdar olduklarını sordum. Mevzuun tamamına hâkim olduklarını söyleyebilirim: “Eşcinselliğin kabul edilmediğini, askerlikten muaf olmaları için eşcinsellerin ‘kanıt’ sunması gerektiğini biliyoruz. Her ülkenin ordusu farklı oluyor. Bizim için de Colin Powell’ın Genelkurmay Başkanı olduğu dönem pek de kolay değildi. Fakat eşcinselliğin kabul edilmeme sebebi olarak bir ordu, disiplinsizliğin baş göstereceği, ayrı duş alanlarının inşa edilmesi gibi sebepler öne sürüyorsa doğru yapmıyor. Eşcinseller özel değil, eşit muamele görmek ister ve bunu hak eder.”
 
Onları dinlerken sanatçı Kutluğ Ataman’ın askeriyeden aldığı sağlık raporu kafamda dönüp duruyordu. Hani şu “Konuşma efemine. Ses tonu efemine. Mimik ve jestleri efemine. Hareketler efemine. Serbest zamanlarında gezer dolaşır. Uyku tabii. Yeme tabii. İşeme tabii...” diye başlayan ibret vesikası. Ne diyeyim, Pentagon’da buluştuğum eşcinsel askerlerin selamı var bi bakıma. Sizin cephede ne var ne yok? Her şey tabiidir inşallah.