Sözcü yazarı Zeynep Gürcanlı, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları deldiği gerekçesiyle tutuklanan Türk-İran vatandaşı iş adamı Reza Zarrab'ın tanık olmayı kabul ederek ifade verdiği ve eski Halkbank Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın tek sanık olarak yargılandığı davada sona gelindiğini söyledi. Davanın hâkimi Richard Berman'ın Hüseyin Korkmaz'ın ifadesinde Atilla'nın rüşvet almadığını söylemesinin aslında savunmanın lehine bir durum olduğuna vurgu yapmasını hatırlattı. Gürcanlı, bu ifadeyi "Hâkim Berman'ın sürpriz yaparak, yetkisini kullanıp 'suçlu' bulunması halinde bile Atilla'yı salıverebileceğine işaret olarak değerlendirildiğini" ifade etti.
Hakim Berman'ın avukat Todd Harrison'un Korkmaz'ı sorgularken FETÖ bağlantısına vurgu yapmasına, özellikle de 15 Temmuz darbesi sırasında nerede olduğunu sormasına da sert çıktığını ifade eden Gürcanlı, Berman'ın bu tavrı “profesyonellik dışı” olarak nitelendirdiğini ifade ederek yazısını şöyle sürdürdü:
“Gülen örgütüne üye misiniz?”, “Türk yasaları delil çalmayı yasaklamıyor mu?”, “Çaldığınız belgeleri FBI'a nasıl verdiniz?” Sorulardan bunalan Korkmaz, bir ara siyasi nutuk bile atmaya başladı. Sonunda ifade bitti, Korkmaz salondan çıktı. Ancak Atilla'nın avukatları derhal çalıntı belgelerle ifade verilmesine karşı “davanın düşürülmesi” dilekçesi verdi. İşte Hakim Berman'ın, avukat Harrison'a yönelik sert çıkışı, davanın düşmesi konusundaki bu dilekçe üzerine geldi.
Davanın düşürülmesi talebini reddeden Hakim Berman, bunun gerekçelerini sıralarken, asıl mesajları avukat Harrison üzerinden Türkiye'ye gibiydi.
Söze “Bu da dahil olmak üzere, hiçbir Amerikan mahkemesi herhangi bir gücün etkisiyle yargılama yapmaz” diye başlayan Hakim Berman, FETÖ'cü tanığın çıkarılması üzerine mahkemenin “FETÖ bağlantılı” ilan edilmesine kızgınlığını “Savunma ekibi komplo teorilerine giriyor” diye dile getirdi. Harrison'un Korkmaz'ı sorgularken FETÖ bağlantısına vurgu yapmasına, özellikle de 15 Temmuz darbesi sırasında nerede olduğunu sormasına da sert çıkan hakim, bu tavrı “profesyonellik dışı” olarak nitelendirdi.
Ancak Berman, sert eleştirilerinden hemen sonra Mehmet Hakan Atilla için “umut ışığı” olabilecek sözler de sarf etti.
Savunma, Atilla hakkındaki kanıtların “yeterli olmadığını” öne sürerek, bir de “yargılamanın düşürülmesi” için dilekçe vermişti. Berman, bu konudaki kararını jüri kararı sonrasına bırakacağını söyledi. Ancak bunu söylerken de, jüri ne karar verirse versin, hakimin davanın her aşamasında, hatta jüri kararından sonra bile bu konuda “hüküm yetkisi” olduğunu hatırlattı. Üstelik avukatların çok tepki gösterdikleri Hüseyin Korkmaz'ın ifadesinde Atilla'nın rüşvet almadığını söylemesinin de, aslında savunmanın lehine bir durum olduğuna vurgu yaptı.
Hakim Berman'ın bu sözleri çok önemli. Salonda bu konuşmanın ardından hem gazeteciler, hem de avukatlar, “Berman, Atilla aleyhindeki delillerin zayıf olduğunu düşünüyor. Bunun işaretini verdi” yorumunu yaptı. Jüri kararı ne olursa olsun, Hakim Berman'ın bir sürpriz yaparak, yetkisini kullanıp “suçlu” bulunması halinde bile Atilla'yı salıverebileceğine -ancak bu durum ABD hukuk sisteminde çok az uygulanıyormuş- işaret olarak değerlendirildi. Belli ki Hakim Berman başta olmak üzere mahkemedeki herkes Türkiye'den mahkeme konusunda gelen tepkileri çok yakından izliyor.
Mehmet Hakan Atilla, 90 yılla yargılanıyor. Kendi kaderini tayin edebilmek için herkesin “çok riskli” dediği ifade koltuğuna bile oturdu. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, bir Türk bürokratının, en önemlisi bir insanın geleceği söz konusu… Başta yandaşlar olmak üzere herkesin yorum yaparken, haber yazarken bunu düşünmesi gerekiyor.