ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun komutanı General Sean MacFarland, Irak ve Suriye'de 45 bin IŞİD militanının öldürüldüğünü söyledi.
Önceki tahminler bölgede savaşan IŞİD'lilerin sayısının 19 bin ila 25 bin arasında olduğuna işaret ediyordu.
Associated Press (AP) haber ajansının aktardığına göre ABD'li komutan IŞİD militanlarının hem nicelik hem de nitelik olarak azaldığını ve sayılarının 15 bin'e düştüğünü ifade etti. Yeni tahminlere göre IŞİD militanlarının sayısının 15.000 ila 20.000 arasında olduğu kaydedildi.
"Düşman tüm cephelerden geri çekiliyor" diyen komutan hem Irak hem de Suriye'de ABD destekli silahlı grupların mesafe kat ettiğini söyledi.
ABD'li komutanın aktardığına göre Irak ve Suriye'ye yabancı savaşçı akınında da azalma olurken, IŞİD için savaşanlar da artık isteksiz ve eğitimsiz.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'da gazetecileri video konferans aracılığıyla bilgilendiren General MacFarland, "Tüm bildiğimiz, bir yere gittiğimizde, oraya erişim bir yıl öncesine kıyasla daha kolay. Ve düşman eskisi gibi mücadele etmiyor" dedi.
MacFarland, Suriye'nin Menbic kentinde, büyük bir bölümünü YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin de IŞİD'i birkaç hafta içinde bozguna uğratabileceğini belirtti.
ABD'li General, Iraklı güçlerin de Musul'un kuzey bölgelerinin kontrolünü yeniden ele geçirebilecek durumda olduğunu ancak Musul'un geri alınması için ana üs olarak kullanılabilecek Kayyarah hava üssüyle ilgili ABD'nin daha fazla çalışması gerektiğini söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama da Kayyarah hava üssünün Musul operasyonlarında merkez olarak kullanılması için yapılacak dönüşümde görevlendirilmek üzere 560 Amerikan askerinin Irak'a konuşlandırılmasına onay verdi.
Irak'a konuşlandırılacak askerler arasında mühendisler, lojistik personel, güvenlik ve iletişim kuvvetleri de olacak.
ABD'li General MacFarland, Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı ilerleme sağlansa da örgütün hala bir tehdit oluşturduğunu kaydedip IŞİD'e ilişkin şunları söyledi:
"Irak ve Suriye'de başarı sağlamak DAEŞ'in sonunun geldiği anlamına gelmez. Düşmanın, 3 Temmuz'da Bağdat'ta yaptığı ve dünya genelinde gördüğümüz gibi korkunç saldırılar yapabilecek gerçek bir isyancı güç ve terör örgütüne dönüşmesini bekleyebiliriz."