ABD'nin 2016 Küresel İnsan Ticareti Raporu’ndan: Türkiye fuhuş ticaretinin transit ülkelerinden!

ABD'nin 2016 Küresel İnsan Ticareti Raporu’ndan: Türkiye fuhuş ticaretinin transit ülkelerinden!

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıkladığı 2016 Küresel İnsan Ticareti Raporu’nda, 14 yıldır AKP yönetimindeki Türkiye, utanç listesinde yer alıyor. Şimdi bu utancı yasallaştırmak için vatandaşlık vaat ediliyor. AKP iktidarı, Türkiye’yi, fuhuş ve insan ticaretinin merkezine dönüştürdü” dedi.

CHP’li Toprak, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıkladığı 2016 Küresel İnsan Ticareti Raporu’nun Türkiye ile ilgili vahim tespitler içerdiğini söyledi. Toprak’ın verdiği bilgiye göre, raporda Türkiye’ye ilişkin şu tespitler bulunuyor:

Transit ülke Türkiye: Küresel İnsan Ticareti Raporu’nda, Türkiye’nin, fuhuş ticaretinin, zorla çalıştırılan, insanlık dışı muameleye maruz kalan kadın, erkek ve çocuklar için destinasyon noktası, transit ülkesi ve kara listedeki diğer ülkelere göre, daha az düzeyde de olsa kaynak ülkesi olduğu belirtiliyor.

İnsan ticareti hafife alınıyor: Polisin ve resmi yetkililerin, insan ticaretini hafife aldıkları, şebekelerin üzerine gitmedikleri vurgulanan raporda, Türkiye’nin insan ticaretini engellemede asgari standartları dahi karşılamadığı, son dönemde bazı adımlar atmaya başladığı ifade ediliyor.

Çocuklar dilenci yetişkinler köle: Son bir yılda 1 milyon Suriyeli ve 100 bin Iraklının Türkiye’ye geldiği, binlerce mülteci çocuğun sokaklarda dilencilik yaptığı, erkeklerin ve kadınların kölelik düzeyinde ücretlerle, atölyelerde, ağır işlerde, tarlalarda çalıştırıldıkları, bazılarının zorla çalıştırmaya maruz kaldıkları belirtiliyor.

Kadın ve genç kızlara fuhuş yaptırılıyor: Suriyeli ve diğer yabancı uyruklu kadınlar ve genç kızların radikal İslamcı örgütlerde dahil olmak üzere, gelir sağlamak için fuhuş şebekelerine satıldıkları, barlarda, diskolarda, evlerde, para karşılığı fuhuş yapmaya zorlandıkları dile getiriliyor.

Eylem planı güncellenmiyor: AKP hükümetinin, 2009 yılından bu yana insan ticareti ile mücadele eylem planını yenileyip, güncellemediği, bunun da istismarları kolaylaştırıp, yaygınlaştırdığı vurgulanıyor.

Rapordaki tespitlere ilişkin konuşan Toprak; AKP’nin, Türkiye’yi küresel çapta fuhuş şebekelerinin, insan tacirlerinin, köle gibi çalıştırılan insanların, transit ve kaynak ülkesi, toplanma ve dağıtım merkezi konumuna getirdiğini kaydetti. “Şimdi bu insanları vatandaş yapıp, bu utançtan sıyrılmayı, planlıyor” diyen Toprak, Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin (HÜ- GO) yaptığı araştırmada, beş yıldan bu yana hükümetin, “Suriyelilerin evlerine geri döneceği” yaklaşımıyla, bir eğitim ve entegrasyon politikasını gündemine almadığı, bunun tehlikeleri konusunda, hükümetin uyarıldığını belirtti.

 

"Yüzde 97’si eğitimsiz"

 

Türkiye’ye, 1923’den 2011’e kadar, toplamda 1.8 milyon mülteci geldiğini, ancak hemen hepsinin Türk soylu, Türkçe bilen, meslek sahibi ve nispeten iyi eğitimli kişiler olduğunu söyleyen Toprak, yurttaşlık verilmesi planlanan Suriyelilerin durumunun farklı olduğunu kaydetti. HÜGO araştırmasına göre, büyük bölümünün Türkçe bilmediğini, Cumhurbaşkanının “yüksek kalibreli” demesine karşın, gerçeğin öyle olmadığını belirten Toprak, şöyle konuştu:

“Eğitim seviyeleri oldukça düşük. Yüzde 45’in üzerindeki Suriyeli okur-yazar bile değil. Çocukların önemli kısmı, beş yıldır, okula gitmiyor. Mesleği, işi olduğunu söyleyenlerin oranı, sadece yüzde 3.9. Hükümet bir yandan yatırım, teşvik paketi açıklıyor, yüksek teknolojili yatırımlara, proje bazında teşvik verileceğini ilan ediyor. Diğer yanda, ülkemizin en büyük ihtiyacı olan nitelikli iş gücü yerine, yüzde 97’si eğitimsiz, niteliksiz, milyonlarca mülteci, işgücü piyasasına girme imkânına kavuşacak. Etnik, mezhepsel, sorunların ağırlaşması dışında, böyle bir durum, çalışma barışını, iş yaşamını, ülke ekonomisini, köklü sorunlarla karşı karşıya bırakacak.”

3 milyon Suriyeliye, vatandaşlık verilmesiyle, Suriye başta olmak üzere, Irak ve diğer çevre ülkelerden, milyonlarca yeni sığınmacının, Türkiye kapılarına dayanması teşvik edilecek. Bunun en kritik sonuçlarından birisi ise, vize muafiyeti pazarlığı yürütülen AB’nin, Türk Pasaportlulara, vizeyi daha da zorlaştırması, kapılarını daha sıkı kapatması olacak.”