ABD'nin Suriye çıkmazı

ABD'nin Suriye çıkmazı

Suriye’ye tank, zırhlı araç ve askeri ekipman gönderen Rusya'nın ABD ile diyalog çağrısına Beyaz Saray'dan temkinli yanıt geldi. Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest, Obama yönetiminin Suriye'deki operasyonlar ve IŞİD'e karşı savaşta ‘taktik ve pratik' görüşmelere açık olduğunu açıkladı. Earnest, Rusya'nın Suriye'deki askeri eylemlerinin Beşar Esad rejimini güçlendirmeye yönelik olması durumunda yapıcı olmayacağına ve istikrarı daha da bozacağına inandıklarını belirterek, “Rusların IŞİD'e karşı koalisyona yapıcı katkılarını memnuniyetle karşılayacağımızı hep söylüyoruz. Bu nedenle taktik ve pratik istişarelere açığız” diye konuştu.

Rusya, IŞİD'e karşı savaşta Beşar Esad birliklerine destek verilmesini ve Suriye hükümetinin muhatap alınmasını savunuyor. Esad'a bağlı birliklerin Rusya'dan gönderilen silahları hava ve kara saldırılarında kullanmaya başladığı da gelen haberler arasında.

Rusya Suriye'ye silah gönderirken, İran barış planının hayata geçirilmesi için çalışmaları sürdürüyor. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Suriye'de çözüm için hazırladıkları planın Rus yetkililerle istişareler sonrasında önümüzdeki günlerde uygulamaya konacağını açıkladı.

Suriye ABD için ne kadar önemli?

Suriye krizinde Rusya ve İran'ın öne çıkması karşısında, ABD'nin Suriye konusunda başından beri somut bir stratejisinin bulunmadığı ve gelişmeler karşısında çekingen kaldığı eleştirileri giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor.

ABD'deki St.Gallen Üniversitesi'nde dış politika konusunda araştırmalar yapan James Davis, Obama yönetiminin Rusya ve İran'ın Suriye ile ilgili askeri ve diplomatik adımlarına yavaş tepki vermesine şaşırmadığını söylüyor. Obama yönetiminin başta Suriye olmak üzere Ortadoğu konusunda somut bir strateji geliştirmede pek de becerikli davranmadığını belirten Davis, “Obama'nın tutumunda eleştirdiğim noktalardan biri de, ABD'nin konunun yeterince önemli olup olmadığına hala karar verememiş olması” diyor.

“Putin'in önceliği Suriye değil”

Rusya'nın Suriye atağının etkileri ise Suriye sorununun çok daha ötesi boyutlarda. Madrid'deki düşünce kuruluşu FRIDE'nin Ortadoğu programı yöneticisi Kristina Kausch, bunun aynı zamanda ABD ile Rusya arasındaki gerilimin tırmanmasında yeni bir aşama olduğuna dikkat çekiyor. Kausch, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için konunun sadece Suriye değil, çatışmaların giderek yoğunlaştığı bir bölgede jeopolitik çıkarlarını korumak olduğunu kaydediyor.

Irak'ta Saddam Hüseyin ve Libya'da Muammer Kaddafi'nin ABD tarafından ya da Amerikan desteğiyle devrilmesinin ardından Moskova bölgede uzun yıllardır ilişki içinde bulunduğu müttefiklerini kaybetmiş durumda. Rusya'nın geleneksel müttefiklerinden İran da, nükleer anlaşma yoluyla Washington ile yakınlaşma sürecine girdi. Kristina Kausch, Suriye'deki Beşar Esad rejiminin Rusya'nın bölgede elinde kalan son müttefik olduğuna dikkat çekiyor ve bölgedeki gelişmelerin bu bağlamda ele alınması gerektiğini kaydediyor.

“Rusya'nın gücü abartılmamalı”

Oslo'daki Barış Araştırmaları Enstitüsü PRIO'dan Rusya askeri uzmanı Pavel Baev ise Moskova'nın Suriye ile ilgili son adımlarının, BM Genel Kurulu öncesinde sadece sembolik karakter taşıdığı görüşünde. Baev, Rusya'nın Suriye atağını gerçek bir müdahaleden ziyade bir şov olarak nitelendiriyor ve ekliyor: Rusya'nın askeri gücü ile ilgili algı aslında abartılı. Kısmen Kırım'daki gösterişli başarısı nedeniyle. Gerçekte ise Ukrayna'nın doğusundaki Donbass bölgesinde güç bulundurması gerektiği için büyük askeri yük altında.

Baev, Rusya'nın mevcut kapasitesi göz önünde bulundurulduğunda Moskova'nın Suriye'ye IŞİD'e karşı savaşta kullanılmak üzere sadece bir ya da iki hava kuvvetleri birliği gönderebileceği görüşünde. Ancak Baev, bölgede isabet gücü yüksek hassas silahlara sahip olmadığı sürece Rusya'nın saldırılarının ABD'ninkilerden daha az etkili olacağına da dikkat çekiyor.

“Türkiye Kürtlerle meşgul”

Baev'e göre Moskova'nın Esad rejimine askeri desteği artırması Suriye'de bir çözümü zorlaştırsa da güç dengelerinde önemli bir değişikliğe yol açmıyor. Baev, “Türkiye'nin Kürtlerle ne kadar meşgul olduğunu, aynı zamanda Avrupa'nın sığınmacı sorunuyla başa çıkmak zorunda olduğunu ve ABD'nin IŞİD'e karşı bombardımanının neredeyse hiçbir ilerleme getirmediğini Putin görmüş olsa gerek. Vladimir Putin şimdi Batı politikasının içinde bulunduğu karmaşayı kendi avantajına kullanmaya çalışıyor” diyor.

Amerikalı araştırmacı James Davis de Obama yönetiminin artık Suriye'nin Washington açısından önemi konusunda karar vermesi gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: Eğer bizim için önemliyse şu an yaptıklarımız yeterli değil. Ama eğer bizim için önemli değilse çok fazlasını yapıyoruz.