T24 -
Rum-Yunan ve Ermeni lobilerinin kıskaca almaya çalıştığı, ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Kürt uzmanı Francis Ricciardone, Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde kendisine yöneltilen soruları yanıtlayarak ilk görevinin Türk-İsrail ilişkilerinin düzeltilmesi için çalışmak olduğunu ima etti. Ermeni Soykırımı iddialarıyla ilgili görüşü sorulan Ricciardone, diplomatların kişisel politikaları olmadığını belirterek bu konuda Başkan Obama'nın politikasını savunduğunu açıkladı.ABD'den Ankara'ya Kürt uzmanı büyükelçiABD'nin Ankara büyükelçisi adayına Neo-Con baskısıAmerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nde dün (21 Temmuz 2010) yapılan oturumda, Başkan Barack Obama’nın Ankara’ya atadığı Büyükelçi Francis Ricciardone ve Bağdat’a atanan Büyükelçi James Jeffrey, komisyon üyelerinin sorularını yanıtladı. Bu oturumda kayda geçen açıklamalar, büyükelçilerin yeni görevlerinin Senato tarafından onaylanmasında kilit rol oynayacak. Oturum yaklaşık 4.5 saat sürdü ve Komisyon Başkanı Demokrat Parti Senatörü John Kerry’nin konuşmasıyla başladı. Kerry konuşmasında, Türkiye’nin Amerika için kritik öneme sahip bir dost ülke olduğunu belirterek, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin bozulmasından endişe duyduklarını kaydetti. Kıdemli Senatör, İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerin düzelmesinin Amerika’nın çıkarına olduğunu ve ‘bu doğrultuda yapıcı bir yol bulunmasına ihtiyaç olduğunu’ söyledi. Oturuma katılan bir diğer kıdemli Senatör Dick Lugar da Türkiye’de görev yapacak yeni büyükelçinin Türkiye-ABD ortaklığını canlandırmak için yeni fırsatlar geliştirmesi gerektiğini söyledi. Lugar, bu fırsatlardan birinin de enerji alanında yakalanabileceğini, Nabucco Boruhattı projesinin iyi bir örnek teşkil ettiğini kaydetti. Birinci görevi İsrailOturum, senatörlerin İngiltere Başbakanı David Cameron ile toplantısına denk geldiği için zaman zaman kesintiye uğradı. Ancak komisyon üyesi senatörlerin özellikle Büyükelçi Ricciardone’ye soru sormak için hazırlıklı oldukları gözlendi. Ricciardone, sorulara yanıt vermeden önce yaptığı açılış konuşmasında, onaylandığı takdirde Türkiye-Amerika ilişkilerini sağlamlaştırmak için elinden geleni yapacağı sözü verdi.Büyükelçi Ricciardone, üzerinde çalışılması gereken ortak hedefler arasında Irak, Afganistan, İsrail’in komşularıyla olan ilişkisi ve İran’ın nükleer emellerini saydı. “Son iki meselede endişelerimiz oldu. Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nin 1929 sayılı kararına hayır oyu vermesi ve İsrail ile olan ilişkilerinin bozulması hayalkırıklığı yarattı” diyen Büyükelçi, Türkiye’nin Amerika ile işbirliğini güçlendirmeyi kendine birinci görev sayacağını kaydetti.İran için Türkiye'ye ihtiyaç varRicciardone, Amerika ve Türkiye’nin ortak hedeflerinden birinin de PKK ile mücadele olduğunu belirti. ABD’nin Türkiye’nin PKK’ya karşı yaptığı operasyonları desteklediğini belirten Büyükelçi, Türk liderlerin PKK sorununun çözümünde siyasi, ekonomik ve kültürel önlemler alması gerektiğinin farkında olduğunu söyledi. Büyükelçi, “Türkiye’nin Milli Birlik Ve Kardeşlik Projesi, Kürtler’in ve diğer toplumların insan hakları ve ekonomik durumunu geliştirmeyi amaçlıyor. Bu girişimin devam ettirilmesi sadece PKK’yı zayıflatmakla kalmaz, Türk demokrasisi ve insan haklarını da güçlendirir” diye konuştu.Ricciardone, İran konusunda Türkiye’ye Tahran Araştırma Girişimi’nin güven yapıcı bir önlemden ibaret olduğunu, İran’ın uluslararası zorunluluklarını yerine getirme ve BM Güvenlik Konseyi’nin taleplerini karşılama yükümlülüğünün devam ettiğini anlattıklarını belirtti. Ricciardone, ‘Tahran Araştırma Reaktörü’ teklifinin ikincil öneme sahip olduğunu ancak Amerika’nın İran konusunda Türkiye’nin yardımına ihtiyaç duymaya devam ettiğini söyledi.Ruhban Okulu ve PatrikhaneAmerika olarak Türkiye’nin özellikle dini özgürlükler konusunda daha fazla reform yaptığını görmek istediklerini söyleyen Büyükelçi, “Türkiye’nin dini hoşgörüsünün devam ettiğine Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nu açmasından daha güçlü bir kanıt olamaz” dedi. Ricciardone, onaylandığı takdirde Ruhban Okulu’nun açılması ve Rum Patrikhanesi’nin ekümenlik statüsünün tanınması için elinden geleni yapacağını vurguladı.Büyükelçi Ricciardone, Senatör Bob Casey’nin Rum Patrikhanesi’nin durumu ile ilgili sorusunu da yanıtladı. Patrikhanenin ekümenik statüsünün tanınması için Türk yetkililere telkinde bulunmaya devam edeceğini belirten Ricciardone, “Türkiye tarih boyunca dini azınlıklara gösterdiği hoşgörü ile gurur duyuyor, ancak bu tarihî gerçeğin hakkını modern çağda veremiyor. Türkiye’nin Ortadoğu’da önemli bir ülke olabilmesi için insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi ilkelerin hakkını vermesi lazım” dedi.Ermeni SoykırımıBüyükelçi Ricciardone, oturum sırasında Demokrat Partili Senatör Bon Menendez’in Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin ısrarlı sorularını yanıtladı. Menendez, Büyükelçi’ye Ermeni Soykırımı’na ilişkin görüşünü sordu. Deneyimli diplomat bu soruya, “Diplomatların kişisel politikaları yoktur. Ben bu konuda Başkan Barack Obama’nın politikasını savunuyorum. Başkan 24 Nisan açıklamasında 1915 olayları için ‘katliam’ ifadesini kullanmıştır. Tabii ki Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini destekliyoruz” yanıtını verdi.Büyükelçi Ricciardone’yi Senato’daki oturumda eşi, kızı ve babası yalnız bırakmadı. Dışişleri’ndeki kariyerine 1970’lerin başında Türkiye’de başladığını her fırsatta vurgulayan Büyükelçi, mükemmel Türkçesiyle dikkat çekti. Ricciardone’nin eşi Marie Ricciardone de Türkiye’deki üniversitelerde öğretim üyeliği yapmış bir biliminsanı. Kızları Francesca da Türkiye doğumlu. ‘Türkiye ile ilişkiler gözden geçirilsin’ABD Başkanı Barack Obama’nın Ankara Büyükelçiliği’ne aday gösterdiği Francis Joseph Ricciardone onay almak için Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin huzuruna çıkarken, Ermeni ve Rum-Yunan lobisi kendisini kıskaca alma çabasındaydı. Rum-Yunan lobilerinin temsilcisi Amerikan Helenik Enstitüsü (AHI), komite üyelerine mektup yazıp, Türkiye ile ilişkilerin gözden geçirilmesi çağrısı yaptı. AHI Başkanı Aleco Haralambides ve İcra Direktörü Nick Larigakis imzalı mektupta ‘Türkiye ile ilişkilerini yeniden değerlendirmek ABD’nin çıkarına. Onay oturumu buna başlamak için iyi bir yer’ denildi. ‘Türkiye’nin Kıbrıs’ın yüzde 37’sini işgal altında tuttuğu’, ‘Ege-Akdeniz’de barış ve güvenliği tehdit ettiği’, ‘Ekümenik patrikhaneye muamelesinin dini özgürlük ilkelerine aykırı olduğu’, ‘İsrail, İran, Suriye ve Sudan siyasetinin ABD çıkarlarıyla çeliştiği’ öne sürüldü. Ricciardone’ye yöneltilmesi istenen sorular şöyle sıralandı: * 43 bin Türk işgal gücünün Kıbrıs’tan çekilmesini destekliyor musunuz?* Türk ordusu Kıbrıs’taki Amerikan vatandaşlarına ait gayrimenkulleri işgal ediyor ve kullanıyor. Bu gayrimenkuller ve sahiplerinin listesini derleyecek misiniz? * Türkiye’nin Ege’de Yunan toprak bütünlüğü ve hava sahasını ihlal etmesinden ne kadar endişelisiniz?* Ekümenik patrikhane ve kurumlarının korunmasıyla alakalı PL 105-277 yasasını uygulayacak mısınız?Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi İcra Direktörü Aram Hamparian da, “Ricciardone’nin onay süreci, komite üyelerine, yönetimin insan hakları, bölgesel güvenlik ve ‘soykırımın’ inkârı konularında Türkiye’ye boyun eğme istekliliğinin Amerikan çıkarlarına hizmet edip etmediğini keşfetmek için hayati fırsat sunuyor” dedi.