Trabzonspor'un altyapısına seçilen ve 16 yaşında A takıma yükselerek gösterdiği başarılı performansla göz dolduran Abdülkadir Ömür, hayali ve hedefini, bordo-mavili kulübün dergisinin 148. sayısına açıkladı. Başarılı genç oyuncu Ömür, "Hayalim Avrupa´da oynamak. Tabii ki önce Trabzonspor forması altında hem yurt içinde hem de yurt dışında başarılı olmak istiyorum. Buradaki görevimi tamamladıktan sonra hedefim Avrupa" dedi.
Abdülkadir Ömür, kulüp dergisinde yer alan açıklamalarında şunları söyledi:
Güzel bir çocukluk geçirdim. Birinci sınıftayken kendimden büyüklerle, ağabeyimin arkadaşlarıyla futbol oynuyordum. Okul takımlarında da oynamaya başlamıştım. İçim, dışım futbol olmuştu. Sokak aralarında futbol oynuyorduk. Sabah başlayıp akşama kadar futbol oynuyorduk. Böyle bir yapımız vardı. Trabzonspor’un hocaları Trabzon’daki tüm okulları futbolcu seçmek için ziyaret ediyorlardı. Benim okuduğum okula da geldiler. Yaklaşık 100 kişinin içinden 3-4 kişi seçildik. Böyle nasip oldu. Trabzonspor’un kapısından içeri girdiğimde 9 yaşındaydım. Hocalarım bana çok şey öğretti. Çok küçük yaşta olmama rağmen gelecekle ilgili planlamalarımda futbola ilişkin değerleri ve ahlaki doğruları, futbolun kavramlarını bana çok güzel öğrettiler. Kendimi mental anlamda geliştirmeye çalıştım.
Ailesinin desteği sayesinde diğer arkadaşlarının arasından sıyrıldığını anlatan genç orta saha oyuncusu, “Çoğu genç oyuncu `Futbol oynuyorsam okulu kesinlikle bırakmalıyım´ tarzında bir düşünceye sahip oluyor. Ama ben ortaokuldayken ve altyapıda oynarken okuluma gereken önemi veriyordum. Okuldan çıktıktan sonra düzenli bir programım vardı. Hemen eve gidip yemek yiyor ve altyapı tesislerine geçiyordum. Tesisler evimize uzaktı. Bu sebeple annem yanıma yemek veriyordu. İdmandan sonra vücudum güçsüz kalmasın diye annemin verdiği yemeği yiyordum. Yaşım genç olmasına rağmen futbolla hayat arasında dengeli bir çizgi kurdum. Bu ailesel anlamda bana çok şey kattı. Ailem de bana çok özen gösterdi. Çocukken bile bana olgun bir insan gibi yaklaştılar. O yüzden futbola daha fazla önem verdim. Annemin çok önemli bir katkısı var. Anneler çocuklarıyla uğraşır; evet. Ama biz özellikle dört erkek kardeş olduğumuz için hepimizle ayrı ayrı çok uğraştı. Babam halı sahada çalışıyordu. Annem sabah 05.00’te kalkar, benimle Trabzon’a idmana gelirdi. Beni orada beklerdi. Bu büyük farklar ailevi destek sayesinde de diğer arkadaşlarımın arasından sıyrıldım diyebilirim” diye konuştu.
Süper Lig´de ilk olarak 17 Aralık 2016 tarihinde Trabzonspor´un Medipol Başakşehir ile oynadığı maçın 82´nci dakikasında oyuna dahil olduğunu kaydeden Abdülkadir Ömür, “O maçın hikâyesi biraz daha farklı. O döneme kadar Süper Lig’de hiç forma şansı bulamamıştım. Ziraat Türkiye Kupası’nda birkaç maçta oynamıştım. Kupada Atiker Konyaspor ile oynadığımız maçtan sonra hiç Trabzon’a dönmeden Medipol Başakşehir maçına geçmiştik. Konya maçında iyi bir performans sergilemiştim. Taraftarlar, hocalar beni çok beğenmişti. Başakşehir maçında da kadroya girdim. 1-0 gerideydik. Taraftarlar bir anda `Abdülkadir´ diye bağırmaya başladı. Hoca da 70’li dakikalarda beni ısınmaya yollamıştı. Beş dakika ısındıktan sonra yanına çağırdı ve sahaya sürdü. Oyuna girmek inanılmaz bir histi. İlk önce ayaklarım titredi. İki-üç dakika sonra ağabeyler, `İdmandaki gibi rahat ol. Kupa maçlarındaki gibi rahat hareket et´ diye bana güven verdi. O maç da iyi geçti. Bir pozisyon olmuştu. Mehmet ağabeye topu indirmiştim. O vurdu, direkten döndü. Gol olsa ilk maçımda asist yapmış olacaktım. Kariyerim açısından ilginç ve güzel bir maçtı. Bunu unutamam” ifadelerini kullandı.
Trabzonspor´un sezona kötü başladığını ancak alınan seri galibiyetlerle şampiyonluğa daha yakın olduklarını kaydeden genç yıldız, “Bu sezona kötü bir başlangıç yaptık. Daha sonra seri galibiyetler alarak üst sıralara tırmanmaya başladık. Şu an hedeflediğimiz noktaya, şampiyonluğa daha yakın olduğumuzu düşünüyorum. Takım içerisinde her şey yolunda. Yerlisi, yabancısı tüm oyuncular çok iyi. Takımdaşlık anlamında bir sorunumuz yok. Sadece sezon başında sonuç alamıyorduk; onu da almaya başladık. Sonuç olarak takım olduğumuzu söyleyebilirim. Her maç iyi oynayacak diye bir kural yok. Barcelona gibi takımlar da bazen kötü performans sergileyebiliyor. Biz de o dönemden geçtik. Kesinlikle maç seçmiyoruz. Sadece derbi diye tabir edilen müsabakalarda ayrı bir konsantrasyon oluyor. Şampiyonluk beklentisi ister istemez üzerimizde baskı oluşturuyor. Sezon başında bu hedeften uzaklaşsak da şu an için bu hedefimizin içindeyiz. Önümüzdeki tüm maçları kazanmak ve taraftarlarımızı mutlu etmek istiyoruz. Her kulvarda olduğu gibi Ziraat Türkiye Kupası’nda da hedefimiz şampiyonluk. İnşallah bu hedefimize ulaşırız” dedi.
2010-11 sezonunda Onur Recep Kıvrak ve Burak Yılmaz´ın önünde seremoniye çıktığını da ifade eden Ömür, “Top toplayıcılık yapıyordum. O dönemler tribünden gelen bir çocuk olarak hayaller kuruyordum. Şimdi bu hayali gerçekleştirdiğim için inanılmaz mutluyum. Bu kutsal forma altında uzun yıllar top koşturup, başarılar elde etmek istiyorum” ifadelerinde bulundu.
Özellikle Yusuf Yazıcı ve kendisinden insanların büyük beklentileri olduğunun farkında olduğunu belirten Abdülkadir, “Çünkü uzun süredir altyapıdan A takıma çıkıp, ilk 11´de sahada yer alıp, gol ve asist yapan oyuncu yoktu. Bu nedenle bizi destekliyorlar ve doğal olarak beklenti içine giriyorlar. Kalıcı olup, takımın yurt içinde ve yurt dışında başarılarına katkı sağlamamızı istiyorlar. Bizim de amacımız aynı ama ister istemez bu durum biraz baskıya sebep oluyor. Ancak bizler bu baskıyı kaldırabilecek yaşta ve kabiliyetteyiz diye düşünüyorum. Karşılaştığım her insan beni bağrına basıyor. Hemen öğüt vermeye başlıyor. En önemlisi beni gelecek olarak görüyorlar. Dualarını eksik etmiyorlar. Genel olarak aldığım bu olumlu tepkiler beni çok mutlu ediyor” dedi.
Tribünden gelen biri olarak Trabzonspor taraftarlarını diğerlerinden ayıran en büyük farkın tutku ve bağlılık olduğunu vurgulayan Abdülkadir Ömür, bu konuda da “Trabzon futbolla
yatar, futbolla kalkar. Alınan bir galibiyet şehrin kimyasını değiştirebiliyor. İnsanların yüzü gülüyor. Bence en büyük fark; tutku ve bağlılık” diye konuştu.
Eksiklerini gidermek için ekstra çalışmalar yaptığını da ifade eden genç oyuncu, “Fiziki kapasitemin daha iyi olmasını isterdim. Ancak bu genetik bir durum. Bunun yanında ters ayağımı çok daha iyi kullanabilmeyi istiyorum. Bu eksikleri gidermek için de ekstra çalışmalar yapıyorum. Maç öncesi rakibi incelerim. Özellikle de benim karşımda oynayacak olan rakibimi analiz ederim” dedi.
Teknik direktör Rıza Çalımbay ile çok iyi bir ilişkileri olduğunu anlatan Abdülkadir Ömür “Rıza hoca çok iyi bir teknik direktör. Bunun yanında çok da iyi bir insan. Futbolculuğunu ise anlatmaya gerek yok. Bizlerle ilişkisi çok iyi. Kendisiyle birlikte iyi bir çıkış yakaladık. Bize güveniyor, biz de ona güveniyoruz. Göreve geldikten sonra benimle konuşarak, `Seni kullanacağım. Bazen yedek bırakacağım, bazen de ilk 11´de oynatacağım´ ifadelerini kullandı. Bu tamamen hocamızın kararı. Ben görev aldığım sürece Trabzonspor formasını en iyi şekilde taşıyıp, elimden gelen en iyi mücadeleyi vermeye çalışacağım” şeklinde konuştu.
Öncelikli olarak Trabzonspor forması altında başarılı olmayı hedeflediğini söyleyen genç oyuncu, “Beş yıl önce altyapıdaydım. Şimdi buradayım. Hayalim Avrupa´da oynamak. Tabii ki önce Trabzonspor forması altında hem yurt içinde hem de yurt dışında başarı elde etmeyi amaçlıyorum. Buradaki görevimi tamamladıktan sonra Avrupa´ya gitmek istiyorum. Her futbolcu gibi Şampiyonlar Ligi´nde oynamayı hedefliyorum” ifadelerini kullandı.
Genç Milli Takımlarda 52 kez forma şansı bulduğunu söyleyen ve hedefinin A Milli takım olduğunu vurgulayan Abdülkadir, “Genç Milli Takımlara seçildiğimde 13 yaşındaydım. O tarihte ilk kez U14 Milli Takımı oluşturulmuş ve ben de seçilmiştim. Kademe kademe yukarı çıkmak istiyorum. Her Türk futbolcunun hedefi A Milli Takım formasını giymektir. Her Türk oyuncu bunun hayalini kuruyordur zaten. Allah nasip ederse A Milli Takıma düzenli bir şekilde gitmek için çaba harcayacağım” dedi.
Türkiye’de çok yetenekli oyuncuların olduğuna da dikkat çeken Abdülkadir Ömür, “Bir kısmı da genç yaşta A takıma yükselebiliyor. Ama bu dönemde kendine bakmayan, bir şey oldum zanneden, kendini yükseklerde görmeye başlayan futbolcular yavaş yavaş dibe gidiyor. Halbuki insan yükseldikçe alçalmayı bilmeli. İnsan bu çizgiyi aşıyor, bir şey olduğunu zannediyor. Oysa A takıma çıktığınız zaman diğer oyuncular beş koşuyorsa sizin 10 koşmanız lâzım. Yurtdışında buna daha fazla önem veriyorlar. Futbolcuların saha dışındaki hayatına, aile hayatına, eğitimine çok önem veriyorlar. Ama maalesef bizim ülkemizde bu durum biraz zayıf. Oyuncular biraz boşluğa düşüyor. `Bir şey oldum´ zannediyoruz ve bu yüzden kaybolup
gidiyoruz. Ağabeylerimin tecrübelerini bana anlatmaları ve ailemin de desteğiyle bu konularda sınırı hiç bozmadan devam etmeye çalışıyorum” diye konuştu.
Transfer haberlerine kulak asmamaya çalıştığını ifade eden Abdülkadir Ömür, “İnsan ister istemez etkileniyor ama ben elimden geldiğince bu tarz haberlere kulak asmamaya gayret gösteriyorum. Şu an beni ilgilendiren bir durum yok ortada. Kulübüm benimle ilgili kararları zamanı gelince verecektir” dedi. Abdülkadir Ömür, son olarak 2018 yılının hem ülkemize, hem Trabzonspor´a, hem takım arkadaşlarına, hem de kendisine mutluluk, huzur ve başarı getirmesi temennisinde de bulundu.