Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, 'FETÖ' üyeleri ile irtibatı ve yurt dışına çıkışları konusunda yardımcı olduğu iddiasıyla tutuklanan ABD Başkonsoloslığu çalışanı Metin Topuz'un ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını deldiği iddiasıyla Mart 2016'da tutuklanan Türkiye ve İran vatandaşı Reza Zarrab'la ilgili olarak "Zarrab’ın konuşacağını nereden biliyordu?" diye sordu.
Selvi, "Metin Topuz ise 22 Mart günü WhatsApp hesabından açtığı, “Zarrab”başlıklı grupta, 22 ay 31 gün önceden Zarrab’ın konuşacağını biliyor. 22 Mart 2016 saat 09.33’te WhatsApp’ta, “O İranlı çok yakında konuşmaya başlayacak”diyor. Kehanet olmadığı belli de Metin Topuz’un sözleri bir öngörü mü, yoksa bir pazarlığı mı gösteriyor? Takdiri size bırakıyorum" diye yazdı.
Abdulkadir Selvi'nin "Zarrab’ın konuşacağını nereden biliyordu?" başlığıyla yayımlanan (22 Kasım 2017) yazısı şöyle:
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz, FETÖ iddiasıyla tutuklandığında Amerika kıyameti koparmış, vizeleri askıya almıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump araya girdiği halde vize krizi hâlâ çözülemedi.
Demek ki, Metin Topuz çok önemli bir adammış. Ergenekon operasyonları sırasında da FETÖ’cü polislere, ABD Konsolosluğu’nda Ergenekon operasyonları konusunda sunum yaptıran kişi olarak biliniyor.
Metin Topuz, ABD açısından o kadar önemli bir isimmiş ki, tutuklandığında, telefonun açılmadan, kayıtlarının çözülmeden kendilerine teslim edilmesi için yoğun bir çaba içine girdi. Topuz’un telefonu için ABD, Türkiye’ye nota verdi. Bildiğiniz diplomatik nota, müzik notası değil. Metin Topuz, Amerikan vatandaşı olsa, hadi onu da geçtim, diplomatik dokunulmazlığa sahip biri olsa bu kadar titizlenmelerini anlarım. Ama Türk vatandaşı ve diplomatik dokunulmazlığı yok. Peki Metin Topuz’u önemli kılan ne? İçinde bulunduğu ilişki ağı ve daha da önemlisi sahip olduğu bilgiler.
ABD makamları ile Türk polis ve yargısı arasında irtibat görevlisi olduğu açıklanan Metin Topuz’un her şeyden haberi olur da Reza Zarrab olayından haberi olmaz mı? 17-25 Aralık sürecini kastetmiyorum. Ondan Mısır’daki sağır sultanın bile haberi oldu. ABD’nin İran’daki yaptırımlarını delen dünyadaki en önemli aktörlerden birisi ABD’ye gidiyor, başkonsolosluğun polis ve yargıyla irtibatı sağlayan görevlisinin haberi olmuyor! Zarrab, ABD’ye uçmadan önce Metin Topuz’la ya da başka bir birimle irtibatını tespit edersem yazacağım. Bu aşamada sadece kuşkumu ifade etmekle yetiniyorum. O gün eşiyle birlikte Miami’ye uçan ünlü sanatçı Ebru Gündeş’in ne söyleyeceğini merak ediyorum.
Öncesini bilmem ama Zarrab’ın tutuklanması konusunda iki ismin çok aktif olması dikkatimi çekti.
Biri, Zarrab’ı tutuklatan savcı Bharara, diğeri ise Metin Topuz. Savcı Bharara, Zarrab 19 Aralık günü Miami Havaalanı’nda gözaltına alındıktan iki gün sonra, “Zarrab, Amerikan adaleti ile Manhattan’daki mahkemede yüzleşecek” diye tweet atmıştı. Metin Topuz ise 22 Mart günü WhatsApp hesabından açtığı, “Zarrab”başlıklı grupta, 22 ay 31 gün önceden Zarrab’ın konuşacağını biliyor. 22 Mart 2016 saat 09.33’te WhatsApp’ta, “O İranlı çok yakında konuşmaya başlayacak”diyor. Kehanet olmadığı belli de Metin Topuz’un sözleri bir öngörü mü, yoksa bir pazarlığı mı gösteriyor? Takdiri size bırakıyorum.
Hürriyet gazetesinden Toygun Atilla, 27 Ekim 2017 tarihli haberinde Metin Topuz’un Zarrab başlıklı WhatsApp grubundaki yazışmaları ortaya çıkarmıştı. Atilla’nın önemli bir gazetecilik başarısı olan haberini aktarmak istiyorum.
Metin Topuz: Hürriyet gazetesine göre, Reza Zarrab, Miami’de tutuklanmış.
Metin Topuz: Umarım Obama savcıyı suçlamaz.
ABD Başkonsolosluğu’nda görevli ABD’li diplomat K.: Wow Zarrab... FBI mı, DEA dosyası mı? Söylediler mi?
Metin Topuz: FBI...
ABD’li diplomat K.: Adamım. Büyük vuruş...
Metin Topuz: FBI’a Türkiye’de iyi şanslar diliyorum. Türkiye’deki şirketleri hakkında bilgi almaya çalışacaklar.
ABD’li diplomat K.:Hahahahaha yeah. Politik bağlantıları nedeniyle eğlenceli olmayacağına eminim. Dubai ayağının olduğuna eminim, hatta orada daha iyi şans.
Metin Topuz: O İranlı. Çok yakında konuşmaya başlayacak.
ABD’li diplomat K.: İnşallah.
Reza Zarrab’a Türkiye’deyken iki bakan tarafından kendisine plaket verilmişti. Bu durumu eleştirmiş, “Heykelini dikseydiniz bari” diye yazmıştım. İktidar sahipleri o zaman bana tepki göstermişti. Amerika’ya giderken havaalanından uğurlayıp uğurlamadıklarını bilmiyorum ama beyler, dövünmenin faydası yok, kuş uçtu.