Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye topraklarında kalmaya devam edeceğini ifade ederek "ABD, Rakka operasyonunu PYD-YPG ile yaptığı takdirde yeni bir durum ortaya çıkacak demektir. Ankara ona göre bir B planına sahip ama elini kapalı tutuyor. Sadece şunu söyleyebilirim; önce Rakka sonra Menbiç olan plan, önce Menbiç’e dönüşebilir" iddiasını ileri sürdü.
Abdulkadir Selvi'nin "ABD’den PKK’ya ‘Şengal’den çekil’ talimatı" başlığıyla yayımlanan (27 Şubat 2017) yazısı şöyle:
NATO toplantısından dönüşünde Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’la, yeni ABD yönetiminin yaklaşımını konuştuk. “Obama yönetimine göre diyaloğa daha açıklar. Bizim gerekçelerimizi dikkatle dinliyorlar” dedi.
Trump yönetiminin Türkiye’nin tezlerine kulak verdiğine dair ilk işaret Şengal’den geldi. ABD’nin Erbil Başkonsolosu Ken Gross, Şengal Kaymakamı Naif Seydo’ya, “PKK’nın Şengal’den çekilmesi için yeni bir mekanizma arayışındayız” demişti. İstihbarat birimlerimizin de o yönde tespitleri var. ABD daha önce de PKK’ya Şengal’den çekilmesi talimatı vermişti. Ama PKK, Şengal Direniş Birlikleri ve Şengal Kadın Direniş Birlikleri adıyla yeni yapılar oluşturarak varlığını sürdürdü. Trump yönetiminin Şengal kararı bu anlamda bir test olacak. Ankara, ABD yönetiminin Şengal girişimine şans verilmesi kanaatinde. PKK, Şengal’i terk ederse bunun Türk-Amerikan ilişkilerine yansıması olumlu olacak.
ABD yönetimi ile ilişkiler üç başlıkta yürüyor:
1- Trump yönetimin bölge stratejisi.
2- DAEŞ’le mücadele.
3- PYD-YPG konusu.
Türkiye iki başlı bir çaba içinde. Bir yandan ABD’ye, Rakka operasyonu için bir plan sundu, diğer yandan da ABD’nin, Rakka operasyonunu PYD-YPG ile yapmasını engellemeye çalışıyor. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’la bir araya gelen ABD Genelkurmay Başkanı Dunford’un “Planlarımızın müttefikimiz Türkiye ile güçlü bir biçimde ilişkilerimizi devam ettirme noktasında tutarlı olmasına dikkat edeceğiz” sözleri, Türkiye seçeneğinin masada olduğu şeklinde değerlendirildi. Milli Savunma Bakanı Işık, “PYD-YPG konusunda da bizi dinlediler, kararlarının ne olacağı henüz belli değil. Bunu askeri temasların sonucu belirleyecek” dedi.
Bununla birlikte Ankara ihtiyatlı. ABD’nin PYD-YPG’nin belkemiğini oluşturduğu SDG’ye zırhlı silah takviyesi yapılacağı yönündeki haberler, kaygıyla takip ediliyor.
Türkiye’nin birinci önceliği yeni ABD yönetimi ile iyi ilişkiler kurmak. PYD-YPG ve DAEŞ’le mücadele konusu ona göre ikinci planda geliyor.
Türkiye’nin öncelik sıralamasına göre Rakka operasyonu mu önce, yoksa PYD-YPG mi derseniz, öncelik ABD ile Rakka operasyonu. Neden öncelik PYD-YPG değil de Rakka? Çünkü birinci önceliğimiz ABD’nin bölge stratejisinde önemli bir yer tutmak. Bunun ilk somut adımı Rakka olacak. ABD ile Rakka operasyonunu birlikte yaptığımız takdirde, bir taşla iki kuş vuracağız.
1- PYD-YPG, Batı’nın DAEŞ’le mücadelede kara gücü olmaktan çıkacak.
2- Türkiye-ABD yakınlaşmasının sonucu, PYD-YPG kantonları anlamını yitirecek.
O nedenle Rakka operasyonu bir askeri plan olmaktan öte bir anlam taşıyor. Rakka operasyonunu ABD ile birlikte yaptığımız takdirde, Menbiç operasyonuna gerek kalmadan PYD-YPG’nin ABD’nin baskıları sonucu Menbiç’i boşaltması bekleniyor.
Obama yönetimine Rakka operasyonunu birlikte yapmayı önermiştik. O zaman, DAEŞ’le mücadelede ÖSO seçeneği sunulduğunda, ‘Erdoğan’ın hayali askerleri’ diye alaya alan ABD, Cerablus’ta, El Bab’da hayali askerlerin ne yaptığını gördü! Başarısı sahada test edilmiş bir DAEŞ’le mücadele planı sunuyoruz.
Tabii bir de madalyonun öteki yüzü var. ABD, Rakka operasyonunu PYD-YPG ile yaptığı takdirde yeni bir durum ortaya çıkacak demektir. Ankara ona göre bir B planına sahip ama elini kapalı tutuyor. Sadece şunu söyleyebilirim; önce Rakka sonra Menbiç olan plan, önce Menbiç’e dönüşebilir.
Ama şurası net; Fırat Kalkanı operasyonu ile bizim için hayati derecede önemli olan bir alanı DAEŞ’ten temizledik. Sınırımızda fiilen bir tampon bölge oluşturduk. Bundan vazgeçmemiz mümkün değil. Çünkü istihbarat birimlerimiz içerideki hücrelerine eylem talimatı veren DAEŞ’in, sınırdan patlayıcı geçiremediği için çılgına döndüğünü tespit ediyor. Fırat Kalkanı gecikmiş ama başarılı bir hamle oldu. Fırat Kalkanı’nın DAEŞ ayağı tamam ama PYD-YPG boyutu için Suriye topraklarında kalmaya devam.