Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın AKP milletvekilleriyle yaptığı toplantıyı değerlendirdi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin seçim barajının düşürülmesine ilişkin gündeme getirdiği sözlerinin toplantıda konuşulmadığına dikkat çeken Selvi, erken seçimle ilgili Erdoğan'ın tartışmaları sonlandırdığını belirtti. Selvi, Erdoğan'ın 2019 seçimleriyle ilgili her adımı hesaplayarak attığını ifade ederek "Yüzde 50 artı 1 siyasetin yeni kızıl elması oldu. Öyle ki Erdoğan yükselen dalgayı gördü, Atatürk’ü ön plana çıkarma gereği duydu" dedi.
Abdulkadir Selvi'nin "Erdoğan’ın seçim takvimi ve ekonomi" başlığıyla yayımlanan (13 Kasım 2017) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti milletvekilleriyle yaptığı toplantıda önemli mesajlar veriyor.
Meclis başkanlığıyla ilgili konuyu bir milletvekili gündeme getiriyor. “İsmail Kahraman’ın tercih edilmesi durumunda saygı duyarız ama başkası olacaksa Meclis başkanı kriterlerini belirlemek lazım” diyor. Erdoğan konuşulanları not alıyor, tek tek cevap veriyor. Ama Meclis başkanı konusuna değinmiyor. Bu arada Meclis başkanlığıyla ilgili başvuru süreci de başladı. AK Parti’de İsmail Kahraman’la birlikte Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve Anayasa Profesörü Burhan Kuzu’nun isimleri konuşuluyor.
Seçim barajını milletvekilleri de gündeme getirmiyor, Erdoğan da o konuya değinmiyor. Oysa Devlet Bahçeli % 10 barajının çok ağır olduğunu belirterek, “Yüzde 5 mi olur, 7 mi olur, yoksa 10 mu kalır” diyerek netleştirilmesini istemişti. 12 Eylül yönetimi tarafından İslamcı ve Kürtçü partilerin önünü kesmesi için konulan yüzde 10 barajının bir anlamı kalmadı. MHP sözcüleri baraj korkularının olmadığını ifade etseler de MHP’nin 37 yıl sonra yüzde 10 barajını fark etmesi, Meral Akşener’in çıkışıyla irtibatlandırılıyor. AK Parti uyum yasaları kapsamında Siyasi Partiler ve Seçim Yasası üzerindeki çalışmalarını tamamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacak, oradan çıkan irade doğrultusunda üzerinde yeniden çalışılıp aralık ayında Meclis‘e sunulacak.
Buna göre:
1- Yüzde 10 barajı korunuyor.
2- Daraltılmış bölge seçim sistemi öneriliyor.
3- Seçimlerden önce ittifak yapılmasının önü açılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da yönetimde istikrar açısından yüzde 10’un devamını savunmuştu. Ancak Bahçeli’nin tercihleri Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından önemseniyor. Çünkü Erdoğan, MHP ile yakınlaşmanın 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde de sürmesini istiyor. O nedenle baraj konusunda ne yapacağı merak ediliyor.
Erdoğan, milletvekilleriyle görüşmede istifa ettirilen belediye başkanları konusuna da değiniyor. “İlçelere gidiyordum ilçe belediye başkanlarından, evlere girince evlerden şikâyet dinliyordum. Sorun olmasa biz onları almazdık. Ancak istifa edenlerle münasebetlerimiz devam edecek” diyor. Erdoğan, MYK toplantısında istifa eden belediyle başkanlarının hukukunun korunmasının altını kalın çizgilerle çizmişti. Bu kez ise “Münasebetimiz devam edecek” demekle yetiniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda geleceğe ilişkin önemli mesajlar veriyor. Bunu iki başlık halinde toplamak mümkün.
1- Öncelik ekonomi.
2- Seçimler zamanında yapılacak.
Erdoğan, 16 Nisan referandumundan sonra çizdiği yol haritasında 2017 yılını değişim, 2018’i icraat, 2019’u ise seçim yılı olarak belirlemişti. Erdoğan, milletvekilleriyle toplantısında da seçimlerin zamanında yapılacağını belirterek, erken seçime kapıyı kapatıyor. Böylece 15 Temmuz 2018 tarihinde erken seçim olacağı yönündeki senaryo çöküyor. Erdoğan, “2019’da önemli bir seçim var. Onun için sıkı çalışmalıyız”diyor. 2019’da üç seçim var ama kırılma noktasını Cumhurbaşkanlığı seçimi oluşturacak. 2019’da sadece cumhurbaşkanı seçilmeyecek. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilecek. Böylece Erdoğan hayali olan başkanlık sistemine kavuşmuş olacak. O nedenle 16 Nisan gecesinden itibaren rotayı Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çevirdi. Her adımı 2019’u hesaplayarak atıyor. Önceden Cumhurbaşkanlığı seçimleri söz konusu olanca asker ne der diye bakılırdı, şimdi ise yüzde 50 artı 1’in aranacağı seçimlerde millet ne yapar deniliyor.
Yüzde 50 artı 1 siyasetin yeni kızıl elması oldu. Öyle ki Erdoğan yükselen dalgayı gördü, Atatürk’ü ön plana çıkarma gereği duydu.
AK Parti’nin bir Atatürk sorunu olmadı. AK Parti’nin Atatürk’le bir sorunu olmadı. Ama AK Parti hiç bu kadar Atatürkçü olmamıştı. Ey yüzde 50 artı 1, nelere kadirmişsin.